Üniversitemizin rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç, gazetemize samimi ve çarpici açiklamalarda bulundu. Yeni dönemde Balkan Savaslari’nin 100. yilina yönelik bir etkinlik ile Afrika Sempozyumu düzenlemeyi planladiklarini anlatan Aykaç, farkli konulara yönelik etkinliklerin de sürecegi mesajini verdi. Gelecek hedeflerinde Kirklareli’ne koservatuar açmak da olabilecegini söyleyen Aykaç, bu konuya büyük önem verdigini aktardi. Bu sene 14 bin 400 ögrenci hedefinde olduklarini açiklayan Rektör Aykaç, ögrencilerin, Kirklareli’nin gelecegi için sürekli ve çok yönlü bir katki anlamina geldigini hatirlatarak, basta esnaf olmak üzere tüm vatandaslarin bu önemin bilincine varmasini, güzel ve kaliteli hizmet düsturuyla hareket edilmesini vurguladi. ‘Üniversitemi Istiyorum’ kampanyasindan bu yana, 2007’de kurulan ve kisa sürede büyük gelisim gösteren Kirklareli Üniversitesi’nin, kampanya sonrasinda ayni destegi görüp görmedigini ve tasin altina ellerin ne derece koyuldugunu sordugumuz Aykaç, sorumuzu; “Eger az da olsa destek görseydik, üniversitemiz daha hizli mesafe katederdi” cümlesiyle yanitladi. Bu da kampanyadan sonra maalesef birçok seyin sadece lafta kaldigi izlenimini kuvvetlendirdi.
Kirklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç, üniversitenin yeni hedeflerini gazetemize açikladi. 4. egitim yilinda hedeflerinin 14.400 ögrenci oldugunu söyleyen Aykaç, bu rakama ulasma noktasinda bir endiseleri olmadigini ifade etti.
Psikoloji, Sosyoloji, Ingilizce Mütecim Tercümanlik
Yeni kurulan Mühendislik Fakültesi’ne bu sene ögrenci alinmadigini söyleyen Rektör Aykaç; “Ama önümüzdeki ders yilinda bu fakültenin bazi bölümlerine ögrenci almayi planliyoruz. Fen-Edebiyat Fakültesi’nin de su an 5 bölümünde ögrenci var. Önümüzdeki sene daha 3-4 bölüme ögrenci almak istiyoruz. Örnegin, ‘Psikoloji, Sosyoloji, Ingilizce Mütercim Tercümanlik’ gibi. Eger ögretim görevlisi eksikligini giderebilirsek bu bölümlere ögrenci almayi planliyoruz. Çalismalarimiz devam ediyor” dedi.
Saglik Yüksekokulu’nun ögretim görevlisi kadrosunu yaptiklari basvuru neticesinde bu sene daha da artirdiklarini kaydeden Mustafa Aykaç, ek kontenjan ile “Çocuk Gelisimi” ve “Beslenme ve Diyatetik” Bölümlerine de ögrenci gelecegini anlatti.
Yeni kampüs çalismalarinin ne asamada oldugu sorusunu yönelttigimiz Prof. Aykaç, Merkezi Labaratuvar’in teslim alindigini, 1. merkezi dersligi 20 gün, Kapali Spor Salonu’nu da 1 ay içinde teslim alacaklarini açikladi Aykaç, cümlelerine söyle devam etti:
Ulastirma Bakanimiza mütesekkiriz
“Dolayisiyla bizim oradaki yapilar bakimindan sikintimiz yok. Åzayet yol, su, elektrik ve kampüs içi altyapi çalismalari tamamlanmis olsaydi, bizim hedefimiz bu sene oraya ögrenci götürmekti. Åzimdi bunu sahsen kamuoyuyla paylasmak isterim. Biz su anda Kirklareli merkezdeki bütün egitim-ögretim yaptigimiz binalarda tamamen doluyuz, yer sikintisi çekiyoruz. Hem de ciddi bir yer sikintisi çekiyoruz. Kavakli’daki birimlerimiz, Saglik Yüksekokulumuz, Sosyal Bilimler Yüksekokulumuz, Saglik Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz dahil olmak üzere. Bir tek Karahidir’da bu sikintiyi çekmiyoruz. Dedigim gibi eger altyapi sikintisini çözebilseydik, 10 500 m2 merkezi dersligimiz bitmisti. Hedefimiz oraya tasinmakti. Ama olmadi. Kampüs yoluna, Ulastirma Bakanimiz Sayin Binali Yildirim’in talimatiyla baslandi. Eger bakan bey talimat vermemis olsaydi, o yolu kimse yapamazdi. Yapacak kimse yoktu. Dolayisiyla bu, Karayollari’nin üniversitemize çok büyük bir katkisidir. Bakan beyin büyük katkisidir. Onun için mütesekkiriz.”
Yapi Isleri Daire Baskanligimiz denetimleri siklastiracak
Kampüs alaninda geçtigimiz ay gerçeklesen insaat kazasini da hatirlattigimiz ve sürece nasil müdahale ettigini sordugumuz Aykaç; “Duydugumuz anda hemen taseron firmalarla görüstük. Bundan sonra böyle bir sey yasanmamasi için gerekli uyarilarimizi yaptik. Bizim Yapi Isleri Daire Baskanligimiz’daki mühendislerimize de oranin daha iyi denetlenmesi için talimat verdik. Bu tür ihmallere yer verilmemesi açisindan, bundan sonra o konuda hem bizim arkadaslarimiz, hem de orada çalisan görevlilerin daha çok dikkat etmesi saglanmis olacak. Umuyoruz böyle bir kaza tekrar yasanmaz” seklinde konustu.
Balkan Savaslari’nin 100. yili için bir sempozyum
Rektör Aykaç, Kirklareli Üniversitesi’nin bu yilki kültürel ve sosyal takviminde yeralan etkinlikleri de kismi olarak gazetemize açikladi. Aykaç, halen üzerinde çalistiklari ve nispeten sekillenenler oldugunu ifade ederek, “Åzimdi bir tane Balkan Savaslari’nin 100. yili münasebetiyle sempozyum düzenlemeyi planliyoruz. Åzu anda çalismalar ilerliyor. Balkanlarda ve Türkiye’de bu konuda birçok çalisan uzman ve akademisyenlerle görüsmeler devam ediyor. Onu büyük ihtimal Igneada’da yapacagiz” diye konustu. Aykaç böyle önemli organizasyonlarin il merkezinde degil de, Igneada’da yapilmasinin sebebini, merkezde konaklamaya yetecek kapasitede bir tesis olmamasini göstererek sözlerine devam etti:
Afrika Sempozyumu yapacagiz
“Gönül merkezde olmasindan yana ama maalesef merkez buna uygun yeterlilige sahip degil. Bir de bizim Iktisadi Idari Bilimler Fakültesi Iktisat Bölümü Avrupa Arastirmalar Merkezi’miz var. Bu merkez vasitasiyla bir elektronik dergi, bir de basili dergi yayimlanacak. Yine ayni merkez bünyesinde, ‘Küresellesme ve Finans Krizi’ konusunda bir sempozyum yapilacak. Bunun yanisira, yilda 6 tane olmak üzere; alaninda söz sahibi, popüler diyebilecegimiz isimler esliginde ekonomi, teoriler ve politikalarla ilgili konferanslar gerçeklesecek. Tüm bunlarla birlikte, bizim bir de uluslararasi sempozyum hazirligimiz var. Onu da ilerletiyoruz. Afrika Sempozyumu yapmayi planliyoruz. Görüsmeler ve hazirliklar devam ediyor.”
Rektör Prof. Dr. Mustafa Aykaç, bir sorumuz üzerine üniversitenin yakin gelecekteki yeni hedeflerinden bazilarini da dile getirdi. Aykaç, “KLÜ’ye Güzel Sanatlar Fakültesi ya da konservatuar açilabilir mi?” sorusunu su cümlelerle cevapladi:
Konservatuvar buraya çok yakisir
“Ben konservatuari çok önemsiyorum. THM veya TSM konservatuari. Tabii burasi küçük bir il. Biz kendi yagimizla kavrularak, her alanda ‘gece gündüz’ demeden kosturarak, üniversitenin her yönden gelismesi için gayret ediyoruz ama, kimi yerde de bazi seylere bizim gücümüz yetmiyor. Bunun biraz daha zamana ihtiyaci var. Üniversitenin biraz daha ete kemige bürünmesi lazim. Büründügü zaman hedefimizde konservatuar var. Buraya çok yakisir. Benim böyle bir düsüncem var. GSF’de bence iyi olur. Örnegin Lüleburgaz’a olabilir. Fakat sikinti su. Bu birimi kurdugunuz zaman, onun degisik bölümlerine hocalar bulmaniz lazim. Bu alanda yetismis insan bulmak çok zor. Sayi az. Bu, Türkiye’nin kaderi. Yani vasifsiz insan ararsiniz dünya kadar. Vasifli insan aradiginizda bulamazsiniz.”
Rektör Aykaç’a, kamuoyunda üniversitenin yeterince benimsenip benimsenmedigini, beklenilen destegi görüp görmedigini sorduk. Ayrica, disardan gelen ve ev tutacak ögrencilerin özellikle kiralarin pahaliligindan sitem ettigini hatirlattik. Aykaç, bu sorularimizi da büyük bir samimiyetle degerlendirdi ve sunlari anlatti:
Insanlarin ilerleyen yillarda da katki yapacagi unutulmamali
“Üniversite, merkez ve ilçelerin ekonomik, kültürel ve sosyal hayatini çok olumlu yönde etkiliyor. Birçok seyi degistiriyor. Hele hele Kirklareli merkezde üniversitenin verdigi dinamizm ve canlilik hiç bir seyle mukayese edilemez. Ben bunu görüyor, memnun oluyorum. Bir egitim sehri olarak, egitimde gelisen bir sehir olarak anilmak güzel bir sey. Tabi bu noktada, gelen ögrencilere sadece ekonomik firsat gözüyle bakilmamali. Insanlarin bir kismi böyle yapabilir ama, elbette yapmasa daha iyi olur. ‘Kisa sürede en çok ne kadar para koparabilirim’ düsüncesi yerine; bu hizmeti dogru, dürüst ve kaliteli bir biçimde vererek, insanlara güven saglayarak, makul fiyatlarla hizmet sunmak en dogrusudur. Elbette her seyin bir bedeli var, bunun da alinmasi gerekiyor. Ama su da unutulmamali ki, ögrenciler için burada çok daha iyi bir ortamin olusmasi, bundan sonra da insanlarin bu yollarla sehre katki yapmaya devam etmesi demektir. Ben böyle bir seye ihtimal dahi vermek istemem. Ögrenciyi yolunacak kaz gibi görüp, ona göre davranmak baskadir. Güzel ve dürüst hizmet vererek, bunun bedelini talep etmek baskadir. Kirklareli halki bu duyguyla hareket etmeli. Çünkü onu güzelce almak var, bir de dile düserek almak var.”
Prof. Aykaç, Kirklarelililerin baris içinde anlayisli ve hosgörülü bir halk oldugunu, bunun da kent için bir avantaj yarattigini kaydetti. Aykaç’a yillar evvel, ‘Üniversitemi istiyorum’ kampanyasinda aktif rol oynayanlarin ve bu çembere dahil olanlarin, daha sonra üniversite için ellerini yeterince tasin altina koymadigina dair kamuoyunda bir kanaat olustugunu ilettik ve bu konudaki düsüncelerini sorduk. Aykaç, her ne kadar belli etmese de hafif bir sitem sezinledigimiz su açiklamayi yapti:
Tek amacimiz kentin gelismesini saglamaktir
“Bu bir sikayet anlamina gelmesin ama, eger öyle bir destek olmus olsaydi, üniversite bazi konularda çok daha hizli gelisirdi. Eger azicik destek görmüs olsaydik, üniversite çok daha hizli mesafe katederdi. Ama biz Kirklareli halkini çok severek, bütün kamu kuruluslari ile basta Sayin Valimiz olmak üzere tüm sivil toplum kuruluslari ve halkimizla ayni heycani paylasarak üniversitenin gelismesi için gayret ediyoruz. Üniversitemizin ilerledigini görmekten çok mutluyuz. Kirklareli halki çok daha güzel seylere layik. Tek temennimiz halkin ve kentin gelismesine katkida bulunmnaktir” diye konustu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol