Suriye’deki iç çatismalar tirmaniyor. Bu ülkedeki çatismalarda AKP iktidarinin çok olumsuz bir rol oynadigi kesindir.
Yandas medyanin, olaylarin baslangicindan bu yana izledigi Suriye karsiti yayin basli basina yeterli bir kanittir.
AKP’nin iktidar oldugu günden bu yana sessizce bekleyen, hemen hemen hiçbir harekette bulunmayan Islamci gruplarin Suriye’deki olaylar basladigindan beri yaptiklari gösteriler, Tayyip Erdoganlarin boylu boyunca Suriye’nin içislerine burunlarini soktuklarini gösteriyor.
Suriyeli sözde muhaliflerin Hükümetin korumasi altinda Antalya’da gerçeklestirdikleri toplanti, buna karsilik Baas iktidari yanlilarinin Antalya’ya gelmek istemelerinin ise engellenmesi, Tayyip Erdogan’in bütün kartlarini açik oynamaya basladigini gösteriyor.
Bütün bunlari nasil yorumlamak gerekiyor? Daha dogrusu bütün bu olup bitenler Türkiye açisindan ne anlama gelmektedir?
SINIRLARI AÅzAN FAY HATLARI
Bati Asya, Balkanlar ve Kafkasya cografyasi; tarihsel, siyasal ve toplumsal açidan birbiri ile çesitli derecelerde iliskili halklarin yasadigi bir Bölgedir. Dolayisi ile bu toplumlarin içindeki toplumsal ve siyasal fay hatlari, ülkelerin sinirlari ile birbirinden ayrilmaz.
Söz konusu fay hatlari sinirlari asar ve komsu ülkelerin içinde devam eder.
Yani bu Bölgede, bir ülkede meydana gelen çatlama ve çatisma; kaçinilmaz olarak bütün bölgeye sirayet eder.
1990’larda Balkanlar ve Kafkasya çatismalar içine yuvarlanir ve parçalanirken, bunun kaçinilmaz olarak Türkiye’ye sirayet edecegine dikkat çekmistik.
2000’li yillarda bölgemizde sira Irak’a gelmisti. O zaman da ayni gerçegi göz önünde bulundurarak “Irak’in toprak bütünlügü Türkiye’nin toprak bütünlügüdür” demistik.
Hayat bütün bu öngörüleri dogruladi.
Ve bugün Türkiye’miz, 20 yildir Bölgemizde yasanmakta olan çatismalarin da bir sonucu olarak kirilma ve bölünmelere çok daha yakin bir yerde durmaktadir.
ORTAK FAY HATTI
Ama artik önümüzdeki sorun, tahmin edilemeyecek bir gelecekte ülkemizde neler olacagi meselesi degildir.
Hemen yanibasimizdaki Suriye’de fay tabakalari harekete geçmis durumda. Kiriklar olusuyor ve meydana gelen deprem bizi derinden etkiliyor. Suriye’deki depremin Türkiye’deki fay hatlarini tetiklemesi kaçinilmazdir.
Çünkü Anadolu’nun toplumsal jeolojisi, Suriye’deki yapinin dogrudan uzantisidir. Kafkaslar ve Balkanlardaki parçalanmalar Türkiye’yi etkiledi. Ama bu etki biraz dolayli diyebilecegimiz bir etki idi.
Buna karsilik Irak’taki kirilma ve çatisma bizi dogrudan etkiledi. Bu etkilemenin sonuçlarini yasadik.
Suriye ise Irak’tan çok daha fazla Türkiye’nin bir parçasidir. Iki ülkede de toplum, etnik ve dinsel farkliliklar açisindan birbirine benzemektedir.
Siyasal açidan ise Baas hareketi, Kemalist Devrimin Arap versiyonu olarak, Türkiye’deki kadar köklü olmasa da önemli degisimlere yol açmistir.
Kisacasi Suriye baska hiçbir ülke ile karsilastirilmayacak ölçüde Türkiye’ye benzemektedir.
PROVA
Amerika, yarin Türkiye’de gerçeklestirmek istediklerinin provasini bugün Suriye’de yapmaktadir.
12 Haziran sonrasinda Türkiye’nin büyük iç çatismalarin içine yuvarlanacagi artik herkesin öngörebildigi bir gerçek durumundadir.
Bir yandan Kürtlerin istekleri kabul edilmezse “sikinti dogacagini” söyleyen ABD, bir yandan 15 Haziran’dan sonra “kiymetin kopacagini” ilan eden Öcalan, öbür yandan ise “bölünmenin Anayasasini” seçimler sonrasinda Türkiye’nin gündemine getirecek olan AKP.
Ve bütün bu gelismeleri onaylayarak izleyen CHP….
Bütün bunlar bizi seçimler sonrasinda bekleyen tablonun ne oldugunu gösteriyor.
AKP iktidarinin Suriye politikasi herhangi bir “yanlislik” olarak ele alinamaz.
Türkiye büyük bir tuzagin içine çekilirken AKP, bu tuzagin hazirlayicilari içinde yer almaktadir.
AKP, Suriye’deki iç çatismalarda taraf olurken aslinda, Türk milletinin birligini ve Türkiye’nin bütünlügünü dinamitlemektedir.
EN ÖNEMLI ADIM
Bu felakete gidise karsi milletimizin verebilecegi en etkili cevap, 12 Haziran’da Cumhuriyet Güçbirligi adaylarinin bir basari elde ederek Meclis’e girmeleri olacaktir.
Güçbirligi adaylarinin Meclis’e girmesi, Milletin kendisine kurulan tuzagin farkina vardiginin ve bu tuzagi bosa çikarmak iradesine sahip oldugunun kaniti anlamina gelecektir.
Milletin ayaga kalkmasi, dogru bir önderlik altinda birleserek mücadeleye atilmasi, bizi bekleyen tehlikelere karsi en etkili gücün devreye girmesidir.
Bunun disinda bir çikis yolu bulunmuyor.
Onun için Cumhuriyet Güçbirligi adaylarina oy vermek, vatan savunmasi için bugün yapilacak biricik ve en etkili eylemdir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol