Bir Baska Hikayede ORPHEUS

Dünün Devami
Ask belki de Orpheus demektir.
"Hikayemiz böyle basliyor...."
Bir hikayaye göre Apollo ve Dokuz ilham Perisinden siirlerin ilham perisi Calliope'nin oglu olan Orpheus Kadim Yunan'in en büyük sair ve müzisyenidir. Trakya'da dogar. Liriyle öyle sarkilar söyler ki agaçlar çevresinde bir çember olup onu dinleyebilmek için köklerinden kurtulur, kayalar o kaya gibi agirliklarinin yumusadigini hissederler. Korint bogazindan geçen gemiler Sirenlerin o dayanilmaz sesiyle batip giderken bir tek Orpheus'un sesi Sirenleri bastirabilir. Zaman geçer Orpheus Eurydike ile evlenir. Bir gün Eurydike ormanda yürürken çoban Aristaeus ile karsilasir; çoban onun güzelliginden öyle büyülenir ki ona o anda sahip olmak ister, kaçayim derken ayagi takilip yere düsen Eurydike'i bir yilan isirir ve Eurydike ölür. Daha yeni evlendigi karisinin ölümünün ardindan, yarim kalmis ve yasanmamis askinin verdigi güç ve cesaretle Orpheus Eurydike'i geri almak için cehenneme gitmeye karar verir. Giderken aski ugruna söyledigi sarkilari duyan Sisifus bile durup kayasinin üzerine oturur ve onu dinler! Cehenneme giren ilk yasayan kisi olur.
"Yeralti dünyasinin tanrilari, biz bütün canlilarin son noktasi olan topraklar, bana kulak verin. Buraya sinirlarinizi açiga çikarmaya ya da size karsi bir güç sinamaya gelmedim. Ben karimi aramaya geldim. Ask getirdi beni buraya, ask ki biz canlilarin yeryüzündeki tanrisi. Eski efsaneler dogruysa burada da hükmü geçen O tanri. Size yalvaririm Eurydike'i bana geri verin. Hepimizin kaderinin son noktasi burasi. Er ya da geç burada olacagiz. Devam Edecek...