Ülkemiz insani, hastalik derecesine varan, çok zararli bir yörecilik özelligine sahiptir. Nedense insanlar için, yeni tanistiklari kisinin nereli oldugunu ögrenmek ilk planda gelir. Eger, kendi ilinin sinirlarina aitse bu kisinin nüfus kaydi, o kisi muteberdir, iyidir, degerlidir, geçerlidir.
Degilse, pek te samimi olmaya, iliski kurmaya degmez. Zaten adam degildir ki! Hem gurbeti tercih eden biziz, gurbeti yaratan nedenleri olusturan. Hem de gurbette illâki bizden birilerinin gölgesine bile özlem duyan yine biz. Aslinda, bu noktada bütüncül davranmaliyiz. Ayrimciligi kaldirmaliyiz. Ülke genelinde, su yörecilik, hemsericilik illetinden nasil kurtulabiliriz? Bu yönde yöntem gelistirmeliyiz. Ortak bir dil kullanmaliyiz. Bu ortak dil, günlük konusma dili degil tabi ki. Insanlik açisindan, tüm insanlari kucaklayabilen bir yöntem olarak yaratilmalidir. Insanca ve insandan yana bir yasam tarzi, yasam ortami yaratabilmektir aslolan. Bunun disinda da iliskilerimiz ve iliski kümelerimiz vardir. Dindir birisi. Dinsel yapilanistir. Mezheplerdir bir baskasi. Bir digeri de klasik adiyla milliyetçilik. Tipik özelliklerimizdir bunlar. Hep bir yerlere baglidir, bir yerlere tapinir, tüm umari, tüm çareyi bir yerlerden bekleriz. Örnegin, 1400 yildir Muhammet'i yeterince algilayamamis, onun görüs ve önerileri dogrultusunda daha iyilere, daha olumlulara dogru bilinçli bir yolculuk gerçeklestirememis bir Müslüman toplum, demokrasi sözcügünü duyunca ne anlar, ne algilar, tahmin edebilir miyiz? Demokrasi sözcügü bu kesime ne verir, ne alir bu kesimden? Ümmet zihniyetini kendine düstur edinmis bir kisi ve kitle, demokrasi sözcügünden ne anlamda esinlenebilir?1399 yildir Ali'yi yeterince içsellestirememis bir Alevî kesim, kendi içinde bilmem ne vakfi, bilmem ne dernegi, bilmem ne cem evi diye parçalanir durur ve kendi kendini kemirirse. Çesitli yapilanislarin basindaki her bir akil eri, bir baskasini ihanetle, cehaletle, kaypaklikla, yapaylikla itham ederse. Seksen küsur yildir Atatürk'ü özümseyememis bir halk, Türkiye halki da cabasi. Zaten bu halki olusturanlar da önceki cümlelerde sözü edilen kesimler degil midir? Ve bu halkin azimsanamayacak miktardaki bir bölümü de zaten Atatürk'ü anlamak diye bir duygu ve düsünce içinde degilse, hatta tam tersine onu reddetmek hirsindaysa.Oysa, birakmaliyiz dar alanda kisir paslasmalari. Daha bütüncül, daha evrensel, daha genis huzmeli bakabilmeliyiz. Insan haklari maddelerini tanimaliyiz, sindirmeliyiz, onlara sarilmaliyiz. Bunlar her ne iseler, dindarlarin ayet ezberlemesi gibi, ibadet etmesi gibi, insan haklarinin aslina ermeliyiz.Simdilerde AB bizlere bir seyleri dayatmaktadir.Biz ki, kendimizi anlatip övmeye yeltendigimizde ne kadar sefkatli, ne kadar konuksever, ne denli insancil oldugumuzu anlatir dururuzÖyleyse, birileri istiyor diye degil, biz istedigimiz için, kendimize böylesini yakistirdigimiz için demokrasiden yana, insan haklarindan yana, insandan yana olmaliyiz.Birakmaliyiz yörecilik ayaklarini. Bizim yöredense adamdr, degilse kapina koyma, selam bile verme. Hastalikli bir ruh yapisi degil mi? Yörecilik söz konusu oldugunda, demokratik iliskiler bile sekteye ugrayabiliyor.Seçtigimiz vekilleri izlemeliyiz. Bu nasil olur? Bu konuda illerde Milletvekillerini izlemek için sivil toplum örgütü olusturulmalidir. Bir zamanlar böylesi deneyimlere girisilmistir. Ne kadar basarili oldugu veya olamadigi tartisilir. Yine de denenmelidir. Bu tür kuruluslarin daha güçlü ve daha etkili olabilmesi için, onlara üye olmali, güç katmaliyiz.Isik söndürmek gibi bir eylem yasanmisti bir zaman. Tutmustu da.Bu eylem tam tersine de yapilabilir ve daha dogru bir anlam ve içerik tasir. Bu anlamda, ne kadar çok isik yakarsak, birileri o kadar aydinlikta kalacaklar ve görüleceklerdir. Ne kadar çok ses çikarirsak, o kadar rahatsiz olacaklardir. Ne kadar çok katilirsak, o kadar korkacak ve geri kaçacaklardir. Çünkü onlar, karanligi, sessizligi, denetimsizligi ve basiboslugu severler.Kirli kisileri aday gösteren partilere oy vermemeliyiz örnegin. Onlari oysuzlukla cezalandirmaliyiz. Oysa, üç çeyrek asri asan cumhuriyet tarihimizde, yüzde doksandokuz oraninda, bu yöntemin tersine bir görüntü vermisiz. Ne hikmetse, katile, caniye, hirsiza, yalanciya, düzenbaza, gerici yobaza oy vermemeyi bir türlü basaramamisiz.Sözde hep içimizden birileridir adaylar. Ne hikmettir, içimizden belirirler, bir yerlere gelirler ama o noktadan sonra bizlikten siyrilirlar, bambaska bir kisveye bürünürler.Kederimiz, kaderimizi alt üst etmeden, daha bir genis bakmayi düstur edinmek gerekiyor. Kaderimiz, kimligimizi, kisiligimizi, onurumuzu birgün silip süpürmeden toparlanmak.Bu gemi batarsa.Bizim gemi bu. Hepimiz içinde. Hemserimiz de, öteki de.Biz de zaten birilerine göre öteki degil miyiz?
Bu sadece Kirklareli merkezdeki satisti. Ayrica Lüleburgaz ilçemizde bir yilda 70000 fidan dikildi ama köylünün hala fabrikasi yoktu.
Bu defa Kirsal Kalkinma projesi kapsaminda yeni bir proje hazirlandi. Ama yeni dikilen binlerce saraplik üzümü de düsünerekten Projemiz KIRKLARELI HARDALIYE VE SARAP FABRIKA TESISI OLARAK HAZIRLANDI.
BU PROJE KIRKLARELI EKONOMISI IÇIN BAÄzCILIK ALANINDA MOZAIK BIR PROJEDIR.
TARIM BAKANLIÄzIMIZ DA BUNU DÜSÜNEREKTEN SANIRIM PROJEYI KABUL EDILEBILIR OLARAK GÖRDÜ. SÜKRANLARIMIZI SUNARIZ. Simdilerde planlarlarla ilgi konusunda, bir sorun çözülmeye çalisiliyor. Yetkililerimiz ellerinden geleni yapmaya çalisiyor ama sanirim hala sorun asilamadi. Ankarada'kiler veya vatandasin kaderini tayin eden yetkililer dilerim dogruyu görebilsin.
Köylü tarlasini koyup sirket kursun diyorlar bazi girisimciler ama bazi sirketlerle köylünün ne çok kaybettigini ve sirket kelimesinin onlari ne kadar ürküttügünü fark etmediler sanirim. Bir köylü bir bagci bir çiftçi olarak bunlari hem kendi vicdanima hem de köylüye borç bildigim için yaziyorum. Ne olur Ankara'da köylünün kaderini tayin eden yetkililer Ankara'dan çikip da bizlere misafir olun bizi anlayin teoriler her zaman vardir. Ama gerçekler yasananlar ve ögrenilenlerdir
Devletim tesvik diye proje tasdik ederken iki bakanlik arasinda bir koordinasyon kurabilecek güçtedir.
Sayin yetkilim.
Bizler Hardaliye projesine devletimizin tesvik diye dagittigi saraplik üzüm çubuklarini düsünerekten Sarap kelimesini de ekledik.
Sarap bir kültürdür. Zom olmak için içilmez. Ama biz bunu ögrenemedik belkide.
Kirlareli'nden üzümü satin veya üzüm çubuklarini alan Fransizlar bize çok iyi bir ekonomi dersi veriyorlar. Buradan giden papazkarasi üzümünün Fransizlarin pmot-noir üzümü olarak ün saldigini söyleyenlerin oldugunu duymak bile beni üzüyor köylümün tarlada kalan ürünü beni üzüyor Üsküp'te tarlasini kökleyen agamin kaybi beni üzüyor. Kirklareli'nin ekonomisi beni üzüyor .Hani hep doguya bir seyler yapalim diye çirpmiyoruz diyoruz ama batida sinirda sikismis bir Kirklareli varligi bu konuda unutuluyor mu?
devam edecek
haticekunt@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Kırklareli'nde beyin ölümü gerçekleşen kişinin organları 3 hastaya umut olacak
14 Haz 2025 -
Kırklareli'nde kazada hayatını kaybeden genç kız toprağa verildi
13 Haz 2025 -
Kırklareli'nde hayırseverin yaptırdığı etüt merkezi törenle açıldı
19 Haz 2025 -
Kırklareli'nde "Sınav Dediğin Nedir ki?" söyleşisi düzenlendi
14 Haz 2025 -
Edirne'de kamp yapan öğrenciler spor etkinliklerine katıldı
19 Haz 2025 -
Tekirdağ’da "Uzlaştırmacılar Günü" paneli düzenlendi
13 Haz 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Kırklareli'nde tarım arazisinden ağaçlık alana sıçrayan yangın söndürüldü
07 Tem 2025 -
Kırklareli Valisi Turan, esnafı ziyaret etti
10 Haz 2025 -
Babasından kalan sürüyü büyütmek için İstanbul'dan Kırklareli'ne taşındı
10 Haz 2025 -
İğneada 19 kilometrelik sahili ve mavi bayraklı plajıyla ziyaretçilerini bekliyor
10 Haz 2025 -
Gurbetçilerin izinlerini geçirmek için Türkiye'ye gelişleri devam ediyor
10 Haz 2025 -
Kıbrıs Gazisi Mardin, Edirne'de son yolculuğuna uğurlandı
10 Haz 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol