BIZ OLAMAMAK

Anlasilamamak duygusu sarar bazen de.

Yaninizdaki, yakininizdaki bile bazen anlayamaz.

Bir kopukluk yasarsiniz.

Ayni yolun yolcususunuzdur aslinda.

Ayni kaynaktan gelir, ayni derede akar, ayni nehre karisir, ayni denize dökülürsünüz de…

Bir uyumsuzluk, bur doku uyusmazligi vardir sanki zerrelerinizde.

Haykirsaniz sesinizin tinisi bile tipatip çikar ama sözlerinizi anlayamazsiniz karsilikli.

Aslina eremezsiniz.

Nedir?

Neyin nesidir?

Ne yaman bir çeliskidir!

Sesinizi duyurabilmek, sözünüzü anlatabilmek için çabalarsiniz bir zaman.

Isyana kalkisirsiniz sonunda.

Çabalarinizin bir sonuç vermedigini görürsünüz.

Sonuç alabileceginiz umudunu yitirirsiniz artik.

Isyanlara yönelmek an isidir.

En yakininizdaki duymaz da sizi, misirdaki sagir sultan isitir.

Bir türlü biz olamazsiniz en yakininizdakiyle.

Yeter be.

Cayarsiniz.

Onu da yok sayarsiniz.

Oh be!

 

"Ser verip sevdigim canlar

Sürer gider bu devranlar

Dilimizi nasil anlar

Aramiza gelmeyenler

 

Bize bir sey veremez ki

Sirrimiza eremez ki

Gerçekleri göremez ki

Düsünmeyi bilmeyenler

 

Sözü öze baglar gider

Nehir gibi çaglar gider

Dost askina aglar gider

Bu meydanda ölmeyenler

 

Ses kisiksa duyulmaz ki

Ortaliga yayilmaz ki

Sözden bile sayilmaz ki

Bagrimizi delmeyenler

 

Can canandan ayrilmasin

Dost dostuna kirilmasin

Cemimize kurulmasin

Berrakice gülmeyenler."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol