BIYOLOJIK SILAH

Son zamanlarda ülkemizde ve dünyada acayip (bilinemeyen) seyler olmaktadir. Önce “sigir vebasi” dendi. Büyükbas hayvan kesimine hassas kontrollükler getirildi. Et ithaline ve ihracina tahditler (sinirlamalar) getirildi.

Sonra hemen arkasindan “kus gribi” dendi, ülkemizde itlaf edilmedik (öldürülmedik) tavuk ve horoz kalmadi. O tavuklarin maskeli adamlar tarafindan kanatlarindan tutularak torbalara ve çuvallara doldurulmasi esnasinda çikardiklari ciyak ciyak sesleri hala kulagimizda çinlamaktadir.

Arkasinda bir “Kene isirmasi” haberleri aldi basini gitti. Binlerce yil görülmeyen bu kene isirmalari ne oldu, nasil oldu da zamanimizda insanlari isirir ve öldürür oldular. Bu masum hayvanlarin birer canavar olmalarina sebep acaba neydi?

Aman yarabbi… Acaba tavuk ve horozlara yaptigimiz haksizliklar sebebiyle mi böyle bir musibete düstük, diye hayiflaniyoruz (üzülüyoruz). Öyle ya, ekolojik denge (çevre dengesi) bozulunca yani tavuklarimiz ve horozlarimiz sag olsalardi bu keneleri çimlerin, çayirlarin arasindan toplayip yemeleri mümkündü ve keneler de insanlara zarar veremeyeceklerdi.

Simdi de karsimiza bütün dehsetiyle (korkunçluguyla) “Domuz gribi” vakalarinin (olaylari) çikmakta oldugunu görmekteyiz. Bütün hava yolu terminalleri, demiryolu garlari, karayollari kontrol merkezleri yurt disindan gelen bütün yolcularin “isi gösterir” cihazlarla tarattirarak ülkemize ondan sonra girmelerine izin veriyoruz. Bu salgindan ölen ölene…

KONUNUN UZMANI DIYOR KI

Kara Kuvvetleri Komutanligi’na bagli Nükleer Biyolojik Kimya Okulunda 1985-87 yillari arasinda biyolojik harp dersleri veren ve halen Konya`da özel tibbi tahlil laboratuari isleten Mikrobiyoloji uzmani Emekli Tabip Binbasi Dr. Salim Calp’in yaptigi özel açiklamalari sizlere aktarmak istiyorum.

Calp diyor ki; “Bundan sonraki savaslar nükleer ve biyolojik savaslar seklinde olacaktir. Bir ülkede hazirlanan öldürücü yapay bir virüs gelistirip, kendi insanlarini da o virüse karsi dayanikli hale getirdikten sonra, ele geçirmek istedigi ülke topraklarina bu tehlikeli virüsü yayabilecektir. Onlar kendi ülkesi disinda dünyadaki tüm insanligi yok etmek ve dünyayi ele geçirmek için ugrasabilirler” dedi.

Kus, kene, fare ve domuzlardan yayilan virüsler biyolojik silah olur mu sorusuna Calp; “Mekanik silahlar, tank, top gibi savas silahlari bundan sonra kullanilmayacak! Bundan sonraki savaslar nükleer biyolojik savaslar olacak. Virüsü nasil yaydigini tespit etmek mümkün degil! Hollywood filmlerinde bu tür felaket senaryolarindan yüzlercesi yer aliyor… Bu bir mesaj bile olabilir!”

DÜNYAYA HÂKIM OLAMAK ISTEYENLER

ABD, Ingiltere, Belçika, Hollanda gibi ülkeler gelecekleri için güvenli topraklar ariyorlar! “Buzullarin erimesi ile önümüzdeki yillarda Ingiltere, Belçika, Hollanda gibi ülkeler sular altinda kalacak. Peki, bunu bilen ülkeler bos durur mu?

Insanlar artik gelecekleri için güvenli topraklar ariyor, yüksek rakimli yerlerde ve göz koydugu topraklara da, durup dururken top, tüfek gibi silahlarla saldirmalari da mümkün olmadigina göre, havadan, karadan veya denizden yapay bir virüs yayabilirler. Veya göz koyduklari ülkeye saldirmak için bahane üretebilirler! 

Afganistan ve Irak’in bulundugu cografyayi düsünün, ABD’deki ikiz kule saldirilarini hatirlayin, ardindan gelisen olaylar kimin lehine oldu?”

“Yapay bir virüs yapilirken çesitli deneyler yapilir, virüslerin yapilari zamanla degisiklige ugrar ve teshis edilmesi güçlesir. Teshis edilmesi güçlestikçe de korunmak imkânsiz hale gelir! Iste biyolojik harp silahi üreten ülkeler ürettikleri biyolojik silahin gücünü denemek için de virüs              yayabilirler.

Iste son yillarda sik sik ortaya çikan, insan, hayvan ve bitki canli hayatini tehdit eden, Kus Gribi, Kirim Kongo, Hanta, Domuz Gribi virüslerin de deneme amaçli yayildigi da düsünülebilir.”

Tespit etmek çok güç! “Biyolojik silahlar hava, deniz veya karayolu ile herhangi bir ülkeye rahatlikla bulastirilabilir. Bunlari tespit etmek son derece güçtür. Bu biyolojik harp maddeleri, ülkede çok büyük maddi ve saglik sorunlarina yol açabilir. Aslina bakarsaniz biyolojik silahlar 20.yüzyil baslarindan itibaren denenmeye baslandi.

1.Dünya Savasi’ndaki Veba salginini hatirlayin. Bir anda milyonlarca insan yok olmustu. Bunun da fareler araciligi yayilan bir biyolojik silah oldugu iddia edildi. Veba biyolojik silahlar listesinde ilk siralarda yer alir.

VIRÜSLARDEN KORUNMA YOLLARI

Calp’in bu tip virüslerden korunmak için önerileri ise söyle:

Virüslerden korunmak için öncelikle kapali, günes görmeyen, havasiz ortamlardan uzak durmak gerekiyor. Virüsler günes isigina duyarlidir, günes isigini görünce dogal olarak imha olurlar.

Sik sik elleri yikamak da çok önemli. Yani temizlik… Kötü aliskanliklardan uzak durmak, ayakta hizli ve bilinçsizce yiyip içmekten sakinmak! Aslina bakarsaniz bizim atalarimizin geleneksel yasam tarzi bize tüm dogrulari ögretiyor… Çünkü geleneksel yasam tarzi insan bagisiklik sistemini güçlendiren etkiler içeriyor.

Cep telefonlari da virüslerin yayilmasinda etken! Ama bu hiç akla gelmeyecek sekilde, bir telefonunu ortalama iki yil kullandigini düsünün, kaç defa temizleniyor? Neredeyse gün boyu kullandigimiz bilgisayarlari da ayni sekilde düsünmek gerek!

Zehirli kimyasallarla dolu tarim ilaçlari da virüslerin yayilmasinda büyük etken teskil ediyor. Hem tabiattaki bitki ve topraktaki faydali böcekleri yok ediyor hem de bagisiklik sistemimizi zayiflatarak virüslerin yayilmasina zemin hazirliyor.

Vahsi kapitalizm, kenelerin çogalmasinda en büyük etkenlerdendir. Çünkü kenelerin çogalmasina sebep kapitalizm ürünü zirai ilaçlardir. Tabiattaki canlilar öldürülerek canli yasam sürdürülemez! Tabiatin bir dengesi ve canlinin da bir görevi var.

Karasinekler olmasa dünya pislikten geçilmezdi! Neticede günümüzde insanlar, para hirsi ile kendi kendini yok ediyorlar.

 nlaleli@mynet.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol