BIR IRTICA MANZARASININ DÜSÜNDÜRDÜKLERI

Cumhuriyet Gazetesinin birinci sayfasinin ortasinda yer alan bir fotograf; bir yanda erkekleri, öbür yanda da tek basina yemek yiyen, basi türbanli bir kadini gösteriyordu. Fotograf haberinde AKP'li Ulastirma Bakaninin arkadaslari ile yemek yerken esinin de yan tarafta tek basina yemek yedigi bilgisi yer aliyordu. Esinin de içinde bulundugu erkekler masasina alinmayan, kenarda yemek yemesi uygun bulunan bir Cumhuriyet Kadini.
Harem selamlik gibi, hüzün verici bir olay. Neresinden baksaniz bir gerilik, bir irtica oldugu besbelli.
Bati kökenli bir yönetim biçimi olan demokrasinin Türkiye'de irtica ile beraber dogmasi, beraber yasamasi laik cumhuriyetin sanssizligi olmustur. Bugün AKP ile irtica o noktaya gelmistir ki umumi yerlerde Bakan ve esi beraber yemek yemeyi inançlarina aykiri bulmaktadir. Altmis yilda olusan bu irticai zihniyet bugün rejimi , cumhuriyetin degerlerini tehdit eder hale gelmis, tehlike boyutlarina ulasmistir.
Süphesiz, irticanin teknigi yoktur. Fakat Türkiye'de okullari, egitimi, tarikatlari, kadrolari, partileri ve liderleri vardir ve bu zihniyet bugün ülkede mutlak bir güç halindedir. Toplumun bir kesimini olusturan kadinlarla kendince malum bir hedefe varmak istemektedir. Basbakan Recep Tayyip Erdogan buna "Sessiz Devrim" demektedir. Kadinin çarsafa, basin türbana dolanmasi bir anlamda kafanin içindeki sarik ve sapkanin altindaki fes ile örtüsmektedir. Bu, Türkiye'yi götürse götürse cumhuriyet öncesi zamana götürür, ki sonuç kadinin Ikinci Sinif Insan olmasi anlamina gelir. Oysa Cumhuriyet Yeni Türkiye'de KADIN DEVRIMI ile baslamistir. 18 kadini Türkiye Büyük Millet Meclisinin içine sokmustur. Bugünkü mecliste bu sayida kadin var midir? Yoktur.
Kisa demokrasi tarihimiz yazmaktadir ki Türkiye'de iktidara gelen sag partiler cumhuriyet kadinin ilerleme yolunu tikamislar, onu ikinci sinif insan derecesine getirmislerdir. Ne yazik ki kadinlarin büyük çogunluguda buna razi olur durumdadir. Basi açik kadin giderek mücadeleyi ve direncini kaybetmektedir. Bu bir anlamda Atatürk'ün Kadin Devrimi'nin sulandirilmasi, yozlasmasi demektir. Türkiye buna razi olmus görünmektedir. Karsi Devrimciler Avrupa Semsiyesi'nin altinda hedefe adim adim varmaktadirlar. Avrupa, Türkiye'deki muhafazakar iktidarin Uyum Yasalari'na kagit üstündeki reformlarina alkis tutarken, toplumu modern yapan degerlerin feda edildigini görmezlikten gelmektedir. Onlar da Amerika gibi Türkiye'nin Ilimli Islam Devleti olmasinda yarar görmektedirler. Çünkü bu modeldeki Türkiye ile Ortadogu'ya, Ortaasya'ya gitmek istemektedirler. Biliyorlarki Islam ülkelerine Mustafa Kemal ile gidilmez. Mustafa Kemal emperyalizme, Sülale Devletleri Düzeni'ne karsidir, Kadin - Erkek esitliginden yanadir. Siyasi ve Ekonomik bagimsizliga öncelik vermektedir. Laik bir toplum öngörmekte, ümmetin millet olmasini hedef seçmis bulunmaktadir. 60 yildan beri sag iktidarlarin Türkiye'nin bu noktanin gerisine düsmesini beklemislerdir. Ancak Türk Silahli Kuvvetlerinin yerinde uyari ve müdaheleleri ve tarihsel misyonu nedeniyle bunu gerçeklestirememislerdir. Simdi geçmisteki sag iktidarlardan daha sag bir iktidar Kopenhag Kreterleri, Uyum Yasalari sayesinde bu firsati elde etmistir. Türkiye'nin talihsizligi Avrupa'nin kendi çikarina uygun buldugu Dogu Zihniyetli bir iktidar ile Türkiye'yi Batililarin Zincirine, Batililarin çikar dolaplarina baglayip sarmalamak, ilimli Islam modeli'ne dönüstürmektir. Halk buna izin vermiyecektir.
Bize göre bu iktidarin hizini iki sey kesecektir. Biri Avrupa Birligi'ni kagit üstünde birakmak, ikincisi Uyum Yasalari'nin uygulanmasindan dogacak sosyal ve ekonomik rahatsizliklari gögüsleyememek. Böyle bir durumda irtica iktidara yarar birsey olmiyacaktir. Halk daha pragmatik yani faydaci, daha gerçekçi düsünecek, AB ile müzakereleri realize edecek bir iktidari yegleyecektir. Halkin da bir yerde çikari için mücadele ettigini, kendi çikarini kolladigini unutmamak gerekir. Hele bu Türk halki olursa...
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol