Kirklareli tariminda ürün çesidi niye azaldi bilmiyorum. Trakya'nin üç Beyazi'ndan geride sadece bugday kaldi. Pamuk ekimi çoktan tarih oldu. Pancar ekimi ise can çekisiyor. Kirklareli'nin bazi yörelerinde Dari ve Kusotu ekildigini bugün bilen var midir? Tütün ekimi de sadece birkaç yerde kalmistir.
Oysa Kirklareli'nde tütüncülük cumhuriyetin ilk yillarindan 30-40 yil öncesine kadar yaygin biçimde yapilirdi. Saniyorum son yillarda misir ekim alanlari da azalmistir. Geriye bugday ve ayçiçegi kalmistir. Bugday dedim de aklima Kizilca ve Sert Bugday cinsleri geldi. Basaklari Kara olan bir bugday cinsi vardi ki hanidir onu tarlalarda görmüyorum. Mesala yakin zamanlara kadar Kirklareli tarlalarinda misir ekili alanlarin yarisini olusturuyordu. Arpa ve Yulaf hemen hemen her çiftçi tarafindan ekilirdi. Köylerde bazi araziler Arpalik diye anilirdi. Bunlari yaziyorum ama yazarken de acaba diyorum Köy Bilgisi'nden ben mi koptum diye düsünüyorum. Köylülerle, çiftçilerle konusuyorum eskisi gibi onlar da arpalardan, yulaflardan, misirlardan, tütünden, dari ve kusotundan söz etmez oldular. Ancak bir gün gelecek Kirklareli ya da Trakya'da tarim bitmezse çiftçilik yapanlar bu çesitlere, kaybolan bu ürünlere dönüs yapacaklardir. Nasilki kaybettigimiz bagciliga simdilerde tekrar bir dönüs varsa, gelecekte tarimda kaybolan bitki çesitlerine de dönüs olacaktir.
Kirklareli'nin meshur bitkileri arasinda Kaynarca'da Çeltik Ekimi önde gelirdi. Vize kökenli çagdas Yunan Edebiyatinin kurucularindan Vizyonus'un anlattigi o meshur Kaynarca Ovasi bir zamanlar pirinç tarlalari ile ünlenmisti. Kaynarca'da çeltik ekicileri vardi ve bunlar Kaynarca Pirinci'ni meshur etmislerdi. Pazarlarda, bakkallarda Kaynarca Pirinci diger pirinç çesitlerinden önde geliyordu. Belki de bu "Önde Gelis" çeltik tarlalarinin Kaynarca'nin mitolojik sulariyla sulanmasindan oluyordu. Bilmiyorum ama bu olayi düsünüyorum.
Kaynarca'da çeltik ekiminin yasaklanmasi 1945 yilinda olmustur. il Çeltik Komisyonu Kaynarca'da pirinç ekiminin Sitma Savas ile mücadeleyi olumsuz yönde etkiledigini ileri sürerek, ekimi yasaklamistir. Tabii bu durum Kaynarca çiftçileri tarafindan iyi karsilanmamis, Kaynarca'nin gelirini olumsuz yönden etkilemistir. Aradan üç yil geçtikten sonra Kaynarca çeltik ekicileri il Çeltik Komisyonuna basvurarak, tekrar çeltik ekimine izin istemislerse de bu kabul edilmemistir. Böylece Kaynarca'da çeltik ekimi 1948 yilindan sonra tarihe karismistir.
Söz Kaynarca'nin çeltiginden, pirincinden açilmisken Kaynarca'yi meshur eden baska seyler de vardi. Mesela sehir ve kasaba pazarlarinda Kaynarca'nin Kirmizi Toz Biber'i meshurdu ve bunun saticilari vardi. Saniyorum Kaynarca'da simdilerde bu gelir kaynagi da kaybolmustur.
Geçmiste Kaynarca degirmenleri ve su kaynaklari ile söylenirdi. Kaynarca sularinin mitolojik söylemi, masalimsi öyküsü vardir. Yunan edebiyatçisinin Kaynarca'yi anlatisi da bosuna degildir. Örnegin, cumhuriyetin ilanindan önce yerli ve çevre Rumlari'nin eglenceleri, karnavallari Kaynarca'da yapilirdi. O zamanlar Kaynarca Yörenin kültür, eglence ve mesire yeriydi. Bir baska Yunanli yazar Kaynarca'da Karagöz Gölge Oyunu'na benzer oyunlar oynandigini yazmaktadir. Bütün bunlar kaybolmus, kitaplarda kalmistir. Galiba biz kazanmaktan çok kaybettiklerimizle taniniyoruz. Bu halimizle de bir yere varmaya çalisiyoruz. Tabii olacak sey degil. Çünkü kaybolmus seyi tekrar kazanmak kolay degildir. Büyük gayret ister. O gayret de bizde yoktur. isin kolayina kaçan insanlarin fukaraliktan kurtulmalari zordur. "Armut pis agzima düs" devri çoktan geçmistir. Ülkemiz ve insanlarimiz bir yere gelecekse daha çok çalisarak, daha kaliteli ürünler yetistirerek gelecektir. Bundan sonra meslekler arasinda rekabet daha kaliteli hizmetler, ürünler ortaya koymak seklinde olacaktir. Malin iyisi, hizmetin güzeli satisi saglayacaktir. Dünya bunu yapmaktadir. Herkes "ben bu hizmeti daha iyi nasil yapabilirim, bu ürünü daha dogal (organik) nasil yetistiririm" diye düsünecektir. Devir, düsünerek çalismak, düsünerek yasamak devridir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Uçmakdere hafta sonu yamaç paraşütü tutkunlarını ağırlıyor
04 May 2025 -
Tekirdağ YEDAM tanıtıldı
05 May 2025 -
31. Kırklareli Uluslararası Kakava Festivali Başlıyor
14 May 2025 -
Umutlu Yarınlar Anaokulu'nda 23 Nisan Coşkusu
23 Nis 2025 -
Tekirdağ'da üreticiler buğdayda rekolte kaybı yaşamamak için yağış bekliyor
06 May 2025 -
Meriç Nehri'ndeki kürek yarışları Edirne'nin turizmine katkı sağlıyor
04 May 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Milli yüzücü Emre Onuş, Avrupa'da madalya hedefiyle kulaç atıyor
19 May 2025 -
Geçen yıl kuruma noktasına gelen Kazandere Barajı'nda doluluk yüzde 100'e yaklaştı
20 Nis 2025 -
Kırklareli'nde su ürünleri denetimi yapıldı
20 Nis 2025 -
Türk ve ABD'li güreşçiler Edirne'deki dostluk turnuvasında karşılaştı
20 Nis 2025 -
Edirne'de köy sakinlerine sağlık taraması yapıldı
20 Nis 2025 -
Tekirdağ'da düzenlenen operasyonda 10 şüpheli yakalandı
20 Nis 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol