BIR YILLIK ZAMANDA YÜRÜYÜS BITTI NE KAZANDIK NE KAYBETTIK

Yarin saat 24 de bir yil bitmis, yeni bir yil baslamis olacaktir. Isa' nin dogumu sifir kabul edilerek sayilmaya baslayan yillar yarin itibariyle 2005 yil olacaktir. Ancak Türk Müslümanlar Isa'nin dogumunu kutlamiyor olmak için Hiristiyanlardan 5-6 gün sonra Yeni Yil'i kutlamaktadirlar. Onlarin ise Isa'yi kutlama bayramlari bitmistir.
Akla bir soru geliyor. Peki, zamanin tarihi 2005 yillik midir? Yok böyle bir sey. Çünkü, zamanin baslangici ve zamanin ne vakit bitecegi bilinmemektedir. Yalniz Büyük Ingiliz Fizik Bilgini Stephen W. Hawking zamanin baslagicini uzayda Büyük Patlama'ya baglamaktadir. Fakat bu Büyük Patlama ne zaman olmustur? O da bilinmiyor. Su halde ZAMANIN TARIHI henüz bilinmis, yazilmis degildir. Insanlik basi ve sonu belli olmayan evrenin içinde birtakim varsayimlarla zamani ölçüye vurmus, çaglar, devirler, yillar, aylar, haftalar, günler, saatler, dakikalar ve saniyeler, saliseler ortaya koymustur. Bunlarla zamani ölçmüs, zamani tarihlemis olmaktadir. Anlasiliyorki zaman tipki Tanri gibi insanla ilgilidir.
Bu esastan hareketle, insanlikla birlikte Türk halki da 2005 yilini yarin kapatip, geceyarisindan sonra 2006 yilina geçis yapacaktir. Bazi ülkeler, bazi insanlar ve uluslar bu GEÇIS'in MUHASEBESI'ni yapmayi gelenek haline getirmislerdir. Sirketleri varsa, isyerinde sattiklari mallar bulunuyorsa, defter tutuyorlarsa bunlar üzerinden geride biraktiklari bir yilin KAR-ZAR hesabini yaparak, ESKI YIL'i degerlendirmis olmaktadirlar. Sözgelimi Türk Halki son 2005 YILI'ni nasil geçirmistir? Ne gibi kazançlari, ne tür zararlari olmustur? Ya da bunlarin hiçbiri olmiyarak, yerinde mi saymistir?
Bize göre Türk halki 2005 yilini dünya ölçeginde olmayan, fakat kendi ölçüleri içersinde önemli kayiplarla geçirmistir. Birkaç yil önce halkin paralarinin bankalardan hortumlanmasiyla baslayan, hangi yanlislardan, hükümet hatalarindan oldugu henüz kesin olarak bilinmiyen mali ve ekonomik krizin yaralarini sarmak için yaptigi fedakarliklarla, sikintilarla, kemerleri daha fazla sikarak geçirmistir. Üretimde artislar degil, düsüsler yasanmistir. Enflasyon düsmüs, nasil seyse, hayat ucuzlamamistir. Sanayide ihracat artmis fakat issizlik bitmemis, aksine artmistir. Borçlanmaya devam edilmistir. Ulusal gelirin yüzde 40'i borç ödemeye degil, ancak borç faizlerini ödemeye gitmektedir. Hükümet zamani issizlere is yaratacak, as getirecek yatirimlardan uzaklasarak, cumhuriyetin kazanimlari olan fabrikalari, isletmeleri, ekonomik faaliyet ve gelir alanlarini satmaya devam ederek geçirmistir. Basbakanin agizi ile ülke pazarlanmistir. Maliye Bakaninin agizi ile de "Ne varsa hepsini satacagiz" düsüncesiyle geçmistir. Saglikta, egitimde iyilesme olmamistir. Gelir dagilimindaki dengesizlik, kesimler arasi uçurum daha da derinlesmistir. Yani, fakir daha fakir, zengin daha zengin olmustur.
Yanginlara, sahteciliklere, rüsvete, bulasici hastaliklara, trafik kazalarina çare bulunamamis, önlem alinamamistir. Hükümet olaylarin arkasindan sürüklenmistir. AVRUPA BIRLIÄzI MACERASI resmen baslamistir. Düsünce baglaminda sahneye Orhan Pamuk Olayi çikmistir. Uluslararasi alanda önemli bir basarimiz olmamistir. Dünyanin en seçkin 500 Üniversitesi arasina Türkiye'den herhangi bir üniversite girememistir. Ulusal alanda Kibris, sözde Ermeni Soykirimi, Amerike ile sogukluk, Irak'taki Kirmizi Çizgiler, PKK ile mücadele önlemlerini koruyarak 2006 yilina devretmistir. Bize göre 2005 YILININ EN ÖNEMLI OLAYI, 2006 yilina Avrupa Birligi'nin beraberinde getirecegi UYUM SIKINTILARI'dir. Ve halkin bunun için ödeyecegi, ödemeye devam edecegi fatura'dir. Avrupa Birligi'ne üye olacagimiz varsayimi ile çok seyimizi kaybedecegimiz gündeme gelmistir. Ve tabii 2005 yilinda ülkede CEHALET ve IRTICA daha büyük bir tehlike haline gelmistir. ATATÜRK ve LAIK CUMHURIYET kendini savunmakta daha fazla zorlanmaktadir. Bir takim kesimler tehlikeyi uyarilar ve sert konusmalarla önleyecekleri noktasinda halki daha fazla bir gayretin içersinde olmuslardir.
Özetle, 2005 yili halkimiz için çözümsüz geçmistir. Çözüm isteyen sorunlar ortaya koyarak Yil geride kalmistir. Tablo biraz karamsar ama gerçektir. Halk 2006 da daha büyük fedakarliklara hazir olmalidir. Bu sartlarda YENI YIL'IN KUTLANACAK YANI VARSA KUTLU OLSUN?
nazifkaracam@gazetetrakya.com