BIR YERDEN CANLANACAK AMA

Bir yilginliktir gidiyordu…

Sonra…

Yer, yerinden oynadi.

Bir seyler sarsildi.

Kürt-Islam sentezi tutmadi.

Girgirina açilimlarin suyu eksidi, tuzu koktu.

Bunu uzun yillardir dayatmakta olan AB ve ABD belki pes etmenin esigine geldi.

Prensilvanya, buradaki ardillarindan umudu kesmeye mi durdu? Arkalarindan çekilmek ve birilerinin önerileriyle yeni yöntemler denemek için atilim ve açilim gerekiyor belki de.

Böylesi bir egilim, bir siyaset egrisi baslangicinda olabiliriz.

Bir kaset atildi ortaya. Bir de bakmisiz birkaç zaman sonra fos çikmis.

Ulusal Inceleme Kurumu baskani açikladi geçende montaj oldugunu.

Geriye ne kalir?

Bir de bakmisiz, AKP, hizli bir tükenise geçer ve Recep bey gerçekten çaresizlik kulvarinda yorgun argin yol dizlemede, umarsizlik umaninda bitkin bizar kulaç atmada.

Yani söyle bisey: "Basbakan Recep Tayyip Erdogan, görevi sona erince Konut'u bosaltmis.

Bir sabah yasli bir adam konutun kapisina gelip sormus:  

-Recep Bey ile görüsmek istiyorum.-

Kapidaki koruma polis memuru:

-Recep Bey artik basbakan degil ve burada oturmuyor.-

Yasli adam, polise tesekkür eder ve ayrilir.

Ertesi gün sabah yine ayni yasli adam:

-Affedersiniz, acaba Recep Bey ile görüsmem mümkün mü?-

Kapidaki  ayni polis :

-Bakin efendim Recep Bey basbakan degil. Konutu bosalttilar.-

Yasli adam sesini çikarmadan arkasini dönerek uzaklasir.  

Üçüncü gün, yine ayni yasli adam ayni taleple polis memuruna basvurunca... 

Tepesi  atan memur, adama çikisarak…

-Bakin  efendim, bu üçüncü günkü gelisiniz, demis. Size konutun bos oldugunu ve Recep Bey'in artik basbakan  olmadigini her seferinde söylüyorum. Bunu anlamaktan aciz misiniz yoksa?-

Yasli adam…

-Ne münasebet evladim? Bunamis gibi bir halim mi var yoksa?- deyip  eklemis.  -Sadece söylediklerinizi tekrar tekrar duymaktan çok büyük zevk  aliyorum.-

Polis esas durusa geçip selâm durarak:

-Yarin görüsmek üzere efendim!..- demis."

Fikra bu tabi.

Fikralar, masalin bir baska yüzüdür.

Kimi gerçeklesir, kimi gerçeklesmez ama insana, insanlara bir seyler anlatmak için kurulmus, kurgulanmis hayal ürünüdür.

Siz deyin 6 Mayis 2010'da…

Birileri desin 10 Mayis 2010 günü…

Olmazsa 18 Mayis 2010 Sali sabahina isaret etsin birileri ama…

Ille ve lâkin 22 Mayis 2010 Cumartesi gününü unutmamak gerekiyor.

Sarsintinin zirve yaptigi, siddetli yer sarsintisinin Türkiye genelini yeniden biçimlendirmek için tavan yaptigi gündü.

Bir yilginliktir giderken…

Gözü kara bir çilginliga dogru hizla kosuya kalkisti devran.

Bakalim.

Bir yerlerden canlanacaktir kuskusuz.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol