BIR TOPLUMDA HAREKETE GEÇMIS CEHALET KADAR TEHLIKELI OLAN NE VARDIR

Türkiye, Atatürk ve Cumhuriyet sayesinde bir sans yakalamistir. O sans, Osmanli'nin Savas Dönemi'ni kapayip cumhuriyetin Baris Dönemi'nde ilerlemenin, kalkinmanin, çagdaslasmanin ve huzur içersinde yasamanin olanaklarini elde etmek olmustur. Seksenüç yilda cumhuriyet bu yolda büyük mesafeler katetmistir. Tabii katetmesi gereken kadar yol aldigini söylemek mümkün degildir.
Bunun da nedeni ATATÜRK ve ISMET INÖNÜ'den sonra ülkeyi yönetenlerin cumhuriyetin hedeflerini, ilkelerini iyi anlamamis, dünyadaki degisimi geregince kavrayamamis olmalaridir. Bu süreçte ülkeyi yönetenler çok önemli yanlislar yapmislar, ikbal ve iktidar sevdasina yanlis politikalar izlemislerdir.
Her seyden önce Halkin Egitimi'ni ihmal etmisler, cumhuriyetin Egitim Sistemi'ni bozmuslar, yozlastirmislar, okuma özürlü, egitimle egitimsizlik arasinda kalan, yari egitimli yari egitimsiz kusaklar yetismesinin yolunu açmislardir. Bugün okullara giden çocuklarin ancak %35-40'nin egitimli yetistigi, digerlerinin okula gittikleri halde egitim alamadiklari yabanci uzmanlarin raporlari ile ortaya çikmistir. Bunun aksini söylemek mümkün degildir. Çünkü bu baglamda en büyük kanit ÇEVRE KIRLILIÄzI'dir. Avrupa Birligi Türkiye'nin bu alanda hiçbir sey yapmadigini, yapmasi ve Çevre Sartlarini iyilestirmesi için enaz 35-40 milyar dolar harcamasi gerekecegini söylemistir. Sormak lazim, insanlar cadde ve sokaklarda izmaritlerini, yediklerinin ambalajlarini, çöplerini, Çöp Kutulari'na mi atiyorlar? Yok canim. Sokaklarda, caddelerde okuyanla okumayan arasinda bir davranis farki görmek zordur.
Son günlerin güncel olayi Istanbul'daki Zehirli, Kanserojen Fiçilarin topraktan çikarilmasi, onlarin topraga gömülmesi neyin nesidir? Kendi çikari için toplumu feda eden bir zihniyetin temsilcisi egitimli olsa ne yazar olmasa ne yazar. Sonuçta kisi "Benden sonra tufan" demistir. Can benim can, çiksin senin can. Mesele böyle olunca olaya teshis koymak zor degildir. Sakalli Celal, "Cehaletin Kitabi Yoktur" diyor.
Bir zamanlarin tartisma konusu "OKULLU KÖY ILE OKULSUZ KÖY ARASINDAKI FARK" idi. Konu uzun zaman konusulup yazilmistir. Ve görülmüstür ki ülkemizde okullu köy ile okulsuz köy arasinda fazla bir fark yoktur. Bir gezisinde bu olay Mustafa Kemal'in de dikkatini çekmistir. Gezisi sirasinda okulu, ögretmeni olan köyün insanlari ile okulu ve ögretmeni olmayan köyün insanlari Büyük Kurtarici'ya ayni seyleri söylemisler, sorularina ayni yanitlari vermislerdir. Bunun üzerine Atatürk yanindaki Milli Egitim Bakanina dönerek sunu söylemistir
Demistir ki, "Okullu, ögretmenli köyün insanlari ile okulsuz ve ögretmensiz köyün insanlari arasinda bir egitim farki görmedim. Eger egitim insanlarimizi degistirmiyor, kafalarda yeni düsünce ve fikirlerin olusmasina neden olmuyorsa birakin halk oldugu gibi kalsin. Dogal yapisi bozulmasin."
Günümüzün Türkiyesi iki tehlikenin altinda ve kiskacindadir. Bunun biri IRTICA, digeri CEHALET'tir. Irtica ile Cehalet, çikar ve ücret konusunda imam ile isçinin anlasmasi gibi bir neticeye isarettir. Cehalet ile irtica örtüsmektedir. Milli mücadeleyi yapanlar, Istiklal Savasi'ni kazananlar birçok sey arasinda Hastaliklari Yenmek'le de övünürlerdi. Acaba cumhuriyetin yönetim basina getirdikleri" 83 yilda halki lise düzeyine getirdik, okul- ögretmen- derslik sorununu çözdük, kadinlari, kizlari daha fazla okutup egittik, irtica-i, cehaleti yendik, ulusun karanlik ufuklarini aydinlattik diyebilirler mi? Diyemezler. Buna Ortanin Solcusu sosyalisti, Demokratik Sol lideri Ecevit dahi olumlu yanit veremez. Çünkü Hoca Efendi'nin tarikatinda, misyonunda fena bir sey görmemistir. Hoca Efendi'nin hatirini sormustur.
Kelimenin anlamini bilmeyen bazi okuyucularim için söylüyorum, IRTICA, eskiyi isteme, geriye dönüs, içinde yasadigimiz sartlarin altina, gerisine düsmektir. Yani ilerlemenin gerisine düsmek, gerisinde kalmaktir. Bu durumda kim daha kötü sartlarin içinde düsmeyi, daha kötü yasamayi ister? Bugün için halk ekonomiden, siyasetten, siyasetçilerden, egitimden, hayat pahaliligindan, is bulamamaktan sikayet ediyor, bundan yakiniyorsa IRTICA var demektir. Dini siyaset ve ticaret, ikbal ve iktidar amaciyla kullanan politikacilar olduguna göre irtica onlarin eseridir. Anlattigimiz anlamda bugün irtica, toplumu kusatmis vaziyettedir. Cehalet onu daha büyük boyutlara ve hedeflere götürmeye namzet görünmektedir. Tehlike bunlarin ikisinin toplumda hareket halinde olmasindadir. nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol