BİR KAĞIT KALEM YANINDADIR ŞAİRİN

Bir kağıt kalem daima yanındadır mısralarla dost olan şairlerin.
Her şairin şiirsel üslup ve derinliği farklıdır. Halk şiir damarımız köklüdür… Şiirsel bir yaşam düşlerimizdedir…
EDİRNELİ ŞAİR MEHMET AĞIRGAN’IN
"BAHAR GEÇİYOR" ŞİİRİNDEN
SON KITA
“Kışın ayazından koru sevdayı,
Mevsimler fark etmez, ısıt arayı,
Ortada bırakma ulu davayı,
Baharlar geçiyor gelmeden bana.”
                     Mehmet Ağırgan
Bu güzel Temmuz gününde gönüller hasretle, sevgiyle tutuşsun, yansın… Kül olsun yürekler… Yaşasın şairler ve şiir dostları!
ŞİİR VE ŞAİRLER
Şairlerin makaleleri şiir gibi oluyor çoğunlukta, Şair Necdet TEZCAN İkinci Yeni Şairleri gibi şiirleri yazıyor. Uçuk, soyut ve düşünmeye sevk eden mısralar, zor bir tarz, üslup. Devrik cümleli mısralar… Hint Şairi Tagore'nin varlık yayınlarında çıkan, eski bir kitabını okumuştum aylar önce, Tagore'nin gün ışığı gibi şiirleri var şaşırmıştım. Şiir tarzı bambaşkaydı Tagore'nin.
Halk için bir şeyler söyleyen şairler somut, yalın, gerçek, çırılçıplak şiirler yazıyorlar. Soyut şiirleri de severim. Kuşların ne dediklerini anlamıyoruz ama seviyoruz, dinliyoruz o güzel şarkıları.
Şiir somut ve soyutun karışımı olunca gerçek anlamını buluyor sanki. Bazen kıvılcımlar saçan, turkuaz patikalara yıldırımlar düşen mısralar gelir dilimin ucuna. Çeşitli yerlerin fotoğrafları dizelere renk katar, kar yağar lapa lapa tarumar bir bahçeye. Anaların yanında encekler üşür gibi olur sessizce. Arka bahçe buğulanır, cam gibi olur sinem.
Şair şiiri şairlerden öğrenir. Birkaç sene emekler yeni şair, sonra yürümeğe, koşmaya başlar. Kırmızı bisikletli kız öğretmen olmak ister, şair kurguyu ipek böceği gibi örer. Bahar dallarında öten bir bülbül olur.
Bir kağıt ve kalem daima yanındadır şairin. İmgeleri toplar yüreğiyle, bazen saat 08.00'de yollardadır. Öğrenci çocuklar geçer yanından ağır çantalarıyla… Yürekleri heyecanlı genç kızlar. İşçi delikanlılar bir köşede servislerini beklerler, içlerinde tanıyanlar olursa günaydınlaşırız. Tepeli kuşlar iner tarlalara, çalılar arasına. Kuşları, ağaçları, kara kara böğürtlenleri, ekşi elmaları, beyaz dutları, demir yolundaki çakıl taşlarını, gökyüzündeki köpük izini, üzüm karası saçları gönlümüzdeki efkarla yoğururuz. Antalya'dan Bursa'dan, Ankara'dan, Edirne'den, İzmir'den şiir dergileri gelir, sevinçle açarsınız yaprakları, postacılar sevincim olur, şairleri tanımadan seversin.
Bizim sokağın postacısına çay söylersin Yiğit'in kahvesinde. Şairlerin gönlü hümanisttir. İnsanlığın, doğanın şarkısını söyler dururlar…
Barış güzel bir dünyanın umutsuz halidir. Güneş doğar mısra mısra, türkü olur. Şarkı olur. Mırıldanırım gün boyunca. Kırların eşsiz güzelliği taa kalbinden vurur seni. Tuna'dan, Vardar Ovası'ndan rüzgarlar eser yüreğimin derinliklerine…
// Güzel Türk kızları/ Rüzgarda tarar saçlarını/ Vardar Ovasında/ Şarkılar/ Türküler söylenirdi/ Bir zamanlar/ Mutluydu insanlar…//
Halam Hatice Ture'nin tereyağlı şekerpare tatlısını, kıymalı, ıspanaklı, pırasalı böreklerini, ekşimikli biberini, bana verdiği öğütlerini, babamla olan saygı ve sevgilerini, akrabalığın güzel yönlerini hiç unutmadım. Eski akrabalıklar, eski bayramlar yok artık. Her şey anılarımızda yaşıyor… Balkan yemeklerinin lezzetini hiçbir yerde bulamadım. Saray Bosna'daki Boşnak börekçisinin  kıymalı böreklerini televizyonda izlerken "şimdi orada olmalıydım. Böreklerin tadına bakmalıydım." Dediğimi anımsıyorum… Emeklilere yapılan zamlar çok yetersizdir. Unutulmuş hatıralar gibiyiz… Bankalara borçlu olmayan emekli yoktur. Gençlerimizi küresel, ekonomik krizler perişan etmişti…
07 Temmuz 2004'ten beri Önadım Gazetesi Fahri köşe yazarıyım. Önadım ve Kırklar Haber Gazetesi'nde çalışan gençlere ve gazetenin sahibi ÖZNUR TÜZÜN ve çocuklarına yaşam boyu mutluluklar dilerim… Sevgiyle yaşayınız…