"BIR CUMHURIYET DÖNEMI YAZARI" ILE HALKEVCILIK YAPTIK

Bir çok seçkin dostlarini, çalisma arkadaslarini yitirmis insanim. Birlikte sosyal, kültürel etkinlikler yaptigimiz arkadaslarin çogu sonsuzluga gitmislerdir.
Doç. Dr. Bahriye Üçok, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Milli Birlikçi subaylardan, Cumhuriyet Senatosu Üyesi, Suphi Karaman, Edebiyetçi Hikmet Dizdaroglu, Prof. Gündüz Akinci, Kurmay Albay Selçuk Atakan, 27 Mayis Devrimi'nin beyni, Türkiye'nin Amerika eski Atesesi Dündar Seyhan, 1960 da Kirklareli askeri Valisi Kurmay Albay Emin Arat, Gazeteci Yazar Ilhami Sosyal, Gazeteci-Yazar Ismail Cem ve Edebiyetçi Dr. Muzaffer Hacihasanoglu Yazar Ercüment Demirel artik yasamiyorlar. Cumhuriyet Gazetesi'nden ve Babiâli'den bir çok dostum, arkadasim sizlere ömür olmuslardir. Zincirin halkalari birer birer kopmustur. Ve tabii dostlarim ve arkadaslarim bu kadar degildir. Benim gibi geride kalanlar ise 70'in çok üstünde olan Cumhuriyet Insanlari'dir. Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil hocamdi. Türk edebiyatinda yeri olan Tahir Alangu geride eserler birakarak gitmistir. Ancak onlarin isigini hiçbir karanlik bogamamistir. Yeryüzünde bir mum isigini bogacak karanlik yoktur. Bir mum isigi bile gücü kadar karanligi aydinlatir. Onlarin tümünü rahmet ve sevgiyle aniyorum.
Yazdiklarim içinde Dr. Muzaffer Hacihasanoglu bu ay ölümünün (19 Ocak 1985) 22. nci yilina girdi. Kendisi bir tip doktoru idi. Doktorlugu sirasinda köy ve kasaba insanlarini taniyarak, 1960 yilinin ortalarinda, Malatya Halkevi Baskani olarak Ankara'ya geldi. Ben de o yillarda Kirklareli Halkevi Baskani idim. Genel Baskanimiz ilk önce sair Behçet Kemal Çaglar'di. Sonra Milli Egitim eski Bakanlardan Prof. DR. Tahsin Banguoglu, Cumhuriyet Senatosu Üyesi, Elazig Milletvekili Prof. Celal Ertug, Cumhuriyet Senatosu Üyesi Milli Birlikçi Kadri Kaplan ve daha sonra Tabii Senator Milli Birlikçi Ahmet Yildiz Genel Baskanlarimiz olmuslardir. Muzaffer Hacihasanoglu ile birlikte on yili askin bu genel baskanlarla Ankara'da Halkevlerinde ve tasra teskilatlarinda çalistik. Rahmetli Hacihasanoglu sakin sessiz ve çok da mütevazi bir arkadasimizdi. Özellikle ben onunla iyi anlasirdim. Siirler, öyküler ve romanlar yaziyor, doktorluguna devam ediyordu. Ilgiyle okunuyordu. Köy ve kasaba insanlarini anlatiyordu. Edebiyetçi Selim Ileri, Hacihasanoglu'nun "Türk öykücülügünde yeni bir soluk" olarak gördügünü yazmistir. Sade bir Türkçe ile yazardi. Türk Dili ve diger dergilerde yazilari çikardi. Saglam bir Atatürkçü idi. 1980'de "ELLER" adli öykü kitabi ile Türk Dili Kurumu'nun Öykü Ödülü'nü almisti. Varlik Dergisi'ne çikan siir ve öyküleri ilgi topluyordu. Cumhuriyet'e de yazilar yaziyordu. "Bir Tespih Tanesi, Bu Dagin Ardi, Eller, Trenler Yeni Gidiyor, Dag Basindaki Ölü" öykü kitaplaridir. Romanlari ise, â?~Kasaba Kadinlari, Evlerde Sevgi Yoktu, Tadsiz Dünya, Emin Efendi" adini tasiyorlardi. 1945 yilinda Çankiri'da dogmustu. 45 yasinda ölmüstü. Tipik bir Cumhuriyet ve Anadolu aydini idi.
Geçenlerde Cumhuriyet Gazetesinde Erdal Atici'nin yazisina baslik olarak koydugu gibi Muzaffer Hacihasanoglu gerçekten "Bir Cumhuriyet Dönemi Yazari" idi. Onun kitaplarini yazdigi yillarda Türkiye'nin gündeminde kirsal kesim insanlari, çarikli, sarikli ve kasketli insanlar vardi. Bu kesimin hasta kadin ve erkeklerini doktorlugu nedeniyle iyi taniyordu. Hep onlari anlatiyordu. Kendisi kentli bir aydindi ama Halk Aydini gibi yasiyor ve hareket ediyordu. Halkevleri Genel Merkezinde büyük sayginligi vardi. Ben Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve Halkevleri Genel Denetleme Kurulu Baskani olarak onunla çok iyi bir diyalog içersindeydim. Bu vesileyle sunu söylemek isterim ki Ecevit'in Basbakan oldugu Hükümet Halkevlerine sahip çiksaydi bugün Türkiye'nin her kent ve kasabasinda Halkevleri, köylerinde Halkodalari olacakti. Ecevit'in bu REDDI MIRAS anlamina gelen hareketinin bizzat tanidigim ve halkevleri için hazirladigimiz yasa tasarisi Ecevit sümeninde kalmistir. Aslinda Ecevit milliyetçi idi ama tam anlamiyle Atatürkçü oldugunu söylemek mümkün degildir. "Hoca Efendi" (Fetullah Hoca'nin) hatirini sorduguna göre takiyye yapiyordu. "Tutan tutmayan devrimler, diyerek popilizm yapiyordu. Bilinsinki Atatürk'ün Halkevlerini tutanlar, arayanlar ona gönülden kirgindirlar.
nazifkaracam@gazetetrakya.com