"EFSANEDEN GERÇEÄzE KIRKLARELI " kitabimi yaklasik 25 yil süren bir arastirmadan sonra yazmistim. Bu kitabi yazali da üzerinden 10 yil geçmis bulunmaktadir. Oysa ortalama bes yilda bir kitap çikariyordum. Demek ki kitap çikarmakta gecikmis bulunmaktayim.
Saniyorum bu yil içersinde Kirklareli kültürünün bir baska alaninda kalan seyleri anlatan bir kitabi çikaracagimi umuyorum. Aslinda simdi sorunum bu degil.
Ben içki içen biri degilim ama nedense Trakya'nin ve özellikle Kirklareli'nin bagciligini, SARAP KÜLTÜRÜ'nü arastirmaya büyük ilgi duymus, özen göstermisimdir. Bir çesit Kirklareli ve Trakya tarihi, siz isterseniz bu cografya bölgesinin romani deyin, Efsaneden Gerçege Kirklareli kitabimi yazarken Kirklareli'nin yasli ve bilge kisilerinden HARDALIYE üzerine ayrintili bilgiler almisimdir. Bunlar genelde bagcilik yapmis, Hardaliye ve sarap imal etmis kisilerdi. Onlardan biri yillar önce bana HARDALIYENIN IMAL REÇETESI'ni vermisti. Bu bilgiyi simdiye kadar arsivimin ayrintilarinda bulamiyordum. Bir rastlanti önceki gün bir sayfalik bu bilgiyi notlarim arasinda buldum. Sevindim.
Bir zamanlar, ki yaklasik bundan 100 yil önce Istanbul Aksaray ve Laleli semtlerinde özel olarak KIRKKILISE HARDALIYESI satan dükkanlar bulunduguna iliskin o dönemin gazete ilanlarinda görünce, Hardaliyenin önemini ve ekonomik gücünü daha iyi anladim. Bu baglamdaki bilgilerin bir kismini kitabimda kullandim. Tabii kitabim Hardaliyeyi anlatan bir kitap olmadigi için ayrintilari yazma imkanim olmadi. Ancak sunu anladim ki eski çaglardan beri Kirklareli'nin topraklari PAPAZKARASI'dir. Sonraki zamanlarda bu ifadeye bir yabancinin tarihinde rastladim. Orada da KIRKLARELI'NIN TOPRAKLARI SARAP YETISTIRIYOR deniyordu. Yani bu topraklar saraplik üzüm yetistiriyordu. Sarabin en kaliteli olani da Fransa'ya ihraç ediliyordu. Kirklareli sarabinin kalitesini siradan insanlar degil, Fransa adina bir Fransiz Sarap Uzmani tespit ediyordu. Tabii bizim anlattigimiz seyler yillar önce olan bir durumdur ve bu Güzel Dönem artik çok gerilerde kalmistir.
Kirklareli'nde Cumhuriyetin ilanindan bu yana bagcilik için birçok girisimler, denemeler, çalismalar yapilmistir. Ancak ne var ki eski bagciliga dönüs olmamistir. Bunun birçok nedenleri vardir. Bu nedenlerin basinda Kirklareli'nde bagcilikla mesgûl olanlar, bagciligin getirisi olan sarapçilikla, raki imalati ile pek ugrasmamislardir. Bu isi daha ziyade Rumlar ile Yahudiler yapmislardir. Kirklareli'nde bütün saraphaneler onlarindi. 1923 yilinda Rumlar ve daha sonra ki yillarda da Yahudiler Kirklareli'nden gidince bagcilik eski güç ve boyutunu kaybetmistir.
Elimizde yüzyilin öncesi bilgilere göre bagcilik yapan Türk Müslüman insan pek yoktur. Bunda Islam Dini'nin içkiyi haram saymasinin rolü büyüktür. Türkler daha çok Hardaliye, pekmez, bulama gibi seyler için bagcilik yapmislardir.
Bugün itibariyle bagciligi tekrar diriltmek için ugras verenler vardir. Gazetemiz yazarlarindan Hatice Kunt ve esi, bu konuda daha baska birkaç kisi önemli adimlar atmislar, iyi sonuçlar almislardir. Saniyorum resmi makamlar da bu konuda destek olmaktadirlar. Ancak kabul etmek gerekir ki Kirklareli'nde eski bagciligi yakin zamanda canlandirmak pek mümkün olmayacaktir. Bize göre eski bagciligi canlandirmak için Kirklareli'nde eski KIRKKILISE BAÄzCILIÄzI'nin canlandirildigini reklam edecek güce ve düzeye gelmis olmasi gerekir. Dilerizki birgün bu noktaya gelinmis olur.
Bir yazimda altini çizerek vurgulamistim, Kirklareli'nin gelecegi bagcilikta ve Hardaliye'dedir. Bu ne zaman olur, onu bilemem. Fakat birgün Kirklareli'nin yüzyil önceki Hardaliye'nin söhretini yakalayacagina inaniyorum. Kirklareli'nde bir kisim kimselerin AB kapsaminda Sinirboyu kentlerarasi ORTAK MIRAS konusunda Bulgarlar'la ne konusacaklarini merak ediyorum. Bulgarlarin Kirklareli'ne Lozangrad dediklerini mi söyleyecekler, yoksa Bulgaristan'da 500 yillik bir Türk Kültürü oldugunu mu anlatacaklar bilemiyorum. Oysa önümüzdeki günlerde bir toplantida karsilikli ele alinacagi söylenen konu Kirklareli'ni anlatabilmek için çok önemlidir. Bulgarlarin Kirklareli'nin tarihini, kültürünü, önemini bildiklerini unutmamak gerekir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Uçmakdere hafta sonu yamaç paraşütü tutkunlarını ağırlıyor
04 May 2025 -
Tekirdağ YEDAM tanıtıldı
05 May 2025 -
31. Kırklareli Uluslararası Kakava Festivali Başlıyor
14 May 2025 -
Umutlu Yarınlar Anaokulu'nda 23 Nisan Coşkusu
23 Nis 2025 -
Tekirdağ'da üreticiler buğdayda rekolte kaybı yaşamamak için yağış bekliyor
06 May 2025 -
Meriç Nehri'ndeki kürek yarışları Edirne'nin turizmine katkı sağlıyor
04 May 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Milli yüzücü Emre Onuş, Avrupa'da madalya hedefiyle kulaç atıyor
19 May 2025 -
Geçen yıl kuruma noktasına gelen Kazandere Barajı'nda doluluk yüzde 100'e yaklaştı
20 Nis 2025 -
Kırklareli'nde su ürünleri denetimi yapıldı
20 Nis 2025 -
Türk ve ABD'li güreşçiler Edirne'deki dostluk turnuvasında karşılaştı
20 Nis 2025 -
Edirne'de köy sakinlerine sağlık taraması yapıldı
20 Nis 2025 -
Tekirdağ'da düzenlenen operasyonda 10 şüpheli yakalandı
20 Nis 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol