Bir bakima Kirklareli'nin bu durumunu seviyorum. Olabildigine sade. Belki sessiz. Belki fazla sade. Yine de fazla kirlenmemis bir bade.
Sesli, hatta gürültülü yerleri de görüyoruz.
Sese hatta gürültüye çok hevesi, çok meragi, çok aski olan da oralara gidiverir cancagizim.
Üç adim ötesi Istanbul. Alabildigine ses. Doyana kadar degil, bikana, kusana kadar...
Iki adim ötesi Çorlu. Doyana kadar degil, bikana kadar. Yakinda bozulur insanlarin sindirim sistemi. Istifra kaçinilmaz olur.
Gerine gerine bir adim attin miydi al sana Lüleburgaz.
Telefonda uzun uzun söylestigim arkadasim, Lüleburgaz'in gitgide güvenli bir yer olmaktan çikmakta oldugunu söylüyor. Hele hele geceleri. Hele hele bayanlar için.
Kadin maddesi, kadin olgusu bir yerlerde namusun ilk adresi sayilir.
Bir yerlerde kendine ait, kendine yanli, öyle veya böyle kendine kayitli sayilan kadini can alip can vermeye deger gören anlayis...
Baska yerlerde, kendi mahallinin, kendi yöresinin, kendi mekâninin disinda, kendine ait almayan kadini eglence araci, zevk-ü sefa metai olarak algilarsa...
Çorlu ve Lüleburgaz'da yasamin, hele hele geceleri, hele de hele kadin yasaminin daha daha zorlastigi hiç te anlasilmasi güç bir gelisim olmasa gerektir.
Gündüzün kocamis saatlerinde arabamizi Ahmetçe köyünün sirtindaki küçük göletin üst yanina çektik. Gündüz gözüyle basladik seyretmeye.
Sonra geceye tasti seyrimiz.
Kirklareli, bir avuçluk bir yer ve çok sirin.
Gündüzünde de, aksaminda da...
Gece basti. Piril piril Kirklareli.
Olur olmaz, soylu soysuz sanayi girisimlerinin Kirklareli'ye gelmedigine için için sevindik, üç arkadas. Düsünsenize Çorlu'yu. Düsünsenize Çerkezköy'ü. Çerkezköy'ün Kapakli'sini...
Bir düsünsenize Burgaz'i.
Kirklareli, sessiz, sakin, mütevazi bir yer. "Bakir" sözünü kullanmak geliyor içimden. Yüregimdeki, beynimdeki olusan izlenime, betimlemeye tam da cuk oturuyor. Kesmekesin dehlizlerinde yasamak zorunda olmayan, oralarda kalmak, oralarda çalismak, oralarda ömür tüketmek durumunda olmayan insanlar için...
Cennet sadeliginde, sirinliginde, körpeliginde, güzelliginde, cennet tadinda bir avuç yer Kirklareli.
Duyanlar duymayanlara, bilenler bilmeyenlere, görenler görmeyenlere...
Okuyanlar okumayanlara...
Gürültüyü sevenler gelmesin. Kesmekesi sevenlere özellikle söyleyin. Yalani, dolani, kandirmacalari, isletmeceleri sevenler pek tutmazlar böylesi yerleri.
Hele sevgisizligi siar edinenler. Yasamini insan mutsuzlugunun üzerine kuranlar, hiç zevk almazlar.
Bir var ki...
Animsatin, bildirin onlara.
Burasi bir bakima tam bir emekli sehri.
Evet, büyük ticaretler yapilamaz. Büyük girisimleri istemiyor. Büyük büyük isleri kaldiramaz. Fazla alengire kafasi basmayabilir. Iyi yanlarindan biri da bu ya zaten. Bu özelligidir Kirklareli'yi yasanasi kilan özelliklerinin basinda gelen. Sadeligi, düz durusu, düz bakisi, belki düz düsünüsü.
Hani, golün iyisi, fazla cakali atilan gol degildir de, nasil nice kaleye giren ve takiminin isine yarayandir.
Åzehrin iyisi de, insanini huzurla yasatandir. Insanina huzur sunandir. Insanini besleyebilen, barindirabilen, huzur verendir.
Åzehrin iyisi Kirklareli'dir.
Bu haliyle sevmek bir bilinçtir Kirklareli'yi.
Kirklareli'yi sevmek akilli bir istir.
Kirklareli, cennettir bir avuç içi kadar.
Bir kösesidir Irem'in.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol