"Benim vatandaşım bu oyuna prim vermez"

AK Parti Kırklareli Milletvekili Av. Şenol Gürşan, Taksim Gezi Parkı olaylarını değerlendirdi. Gürşan, protestoların dış mihrakların oyunu haline geldiğini belirterek, vatandaşlara; "Bu oyuna prim vermeyin" mesajını verdi.  
Ak Parti Kırklareli Milletvekili Av. Şenol Gürşan Cumartesi günü parti binasında basın mensupları ile bir kahvaltıda bir araya geldi. Taksim Gezi Parkı olaylarını değerlendiren Milletvekili Gürşan, olayların dış mihraklar ve yerel destekçileri tarafından büyüdüğünü işaret etti.
Kırklareli'nde İl Emniyet Müdürlüğü'nün sağduyulu yaklaşımı ve sakin protestocuların gösterileri ile hiçbir taşkınlık yaşanmadan gerçekleştirilen olayların, İstanbul yüzünü değerlendiren Milletvekili Gürşan'a, Ak Parti İl Başkanı Ahmet Zeki Kılavuz, Kadın Kolları İl Başkanı Hazel Yolgiden, İl Yönetiminden Ertan Özbek, Gençlik Kolları İl Başkanı Ömer Faruk Akkol, partililer ve ilimiz basın mensupları iştirak etti.
Milletvekili Gürşan açıklamalarına şöyle başladı;
"Bildiğiniz gibi her hafta ilimize gelmeye çalışıyorum. Fakat geçtiğimiz hafta çalışmalarımızdan ötürü yaşanan yoğunluk nedeniyle Kırklareli'ne gelemedim. Ankara'da bulunduğumuz süre içerisinde masum bir protesto ile başlayan hepinizin bildiği malum olaylar meydana geldi. İlk başta çevreci bir hareket gibi gösterilen protestolar daha sonra masumiyeti aşarak, adeta bir Vandalizm'e dönüştü. Öyle ki olaylar, kamu ve şahıs mallarını yakıp yıkmaya kadar gitti. Şunu samimiyetle söylüyorum ki, eğer burada mesele ağaç ise, bu hükümetten başka hiçbir hükümet ağacı, yeşili ve çevreyi bu kadar fazla korumamıştır.

Son 10 yıllık Ak Parti iktidarı süresince 2 milyarı aşkın fidan dikilmiştir. Bunu hiçbir iktidar daha önce yapmadı."
"Birileri ülkemizin büyümesini istemiyor"
Gürşan şöyle devam etti; "Olaylarla ilgili olarak belki şunu söyleyebiliriz; İlk etapta yapılan müdahale ölçüyü aşmış olabilir. Zaten bu konuda da gerekli soruşturma açıldı. Ancak daha sonra protestolar kamu ve şahsi mallara zarar vermeye dönüştü. Büyük zararlar meydana geldi. İyi niyetli protestoların ardından marjinal bir takım örgütlerin, yerel, küresel, bölgesel bir takım güç odaklarının meydanlarda yer aldığını gördük. Ardından Taksim Platformu'nun açıklaması olayı net biçimde görmemizi sağladı. Bu olayların kesinlikle ağaç ve çevreyle alakası yok. Şunları söylediler; "Üçüncü köprü yapılmasın. 'Kanal İstanbul' projesi gerçekleştirilmesin. Üçüncü havaalanı yapılmasın. HES'ler (Hidro Elektrik Santral) yapılmasın." Şimdi bu istekleri bizim vatandaşımız mı istiyor, yoksa belli güç odakları mı talep ediyor? Şu açıktır ki; birileri ülkemizin büyümesini istemiyor.
"Amaç ağaç falan değil"
Sosyal medya da olayları provoke etme noktasına geldi. Özellikle Twitter'de bunu hepimiz gördük. Ama çok şükür bazı gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Zaten ağaç falan kesildiği de yok. Orası İstanbullulara daha büyük bir meydan kazandırmak için yapılıyor. Ağaç katliamı kesinlikle söz konusu değil. Ve ben şimdi soruyorum; bu ülkede özel vakıflar çatır çatır ağaç kestiler. Hiç kimse sesini çıkarmadı. Bu protestocular o zaman neredeydiler? Burada amaç, ağaç, yeşil falan değil…
"Herkes bu oyunu görmeli"
Taksim Platformu'nun açıklamasında sayılan ve bizden vazgeçilmesini talep ettikleri projeler, "Büyük Türkiye"yi ifade eden projelerdir. Bugün üçüncü havaalanına kim karşı çıkıyor? Almanya karşı çıkıyor. Çünkü Ak Parti iktidarı ile birlikte büyüyen Türk Hava Yolları bugün dünyanın en hızlı büyüyen sayılı firmaları arasında yer alıyor. Peki Kanal-İstanbul projesini kim istemiyor? İngiltere istemiyor. Aynı şekilde HES'leri de bir takım güç odakları istemiyor. Herkes artık bu oyunu görmeli.
"Bu işin arkasında dış
mihraklar var"
Birileri Atatürk adına bağırıyor. Peki Atatürk ne demişti? "Muasır medeniyetler seviyesine çıkmalıyız." Bugün büyük medeniyetlere bakıyorsunuz hemen hepsinde nükleer santraller var. Rusya'da, Amerika'da olsun ama bizde olmasın. Bu mu isteniyor? İşte bu olayların arkasında kimin olduğu açık ve net şekilde ortaya çıkıyor. Bu işin arkasında dış mihraklar var. 130 yıldan beri bu tezgah oynanıyor. Yakın geçmişe dönüp bakalım. Adnan Menderes'i sandıkta yenemeyeceklerini, demokrasi ile yenemeyeceklerini anlayınca ne yaptılar? Astılar. Bu olaylar da tamamen Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yöneliktir. Peki Başbakanımız ne yaptı bu memlekete? Milli Gelirimizi yükseltti. IMF'ye olan borcumuzu kapattı. Ülkemizdeki gelişmeler gözler önündeyken bunlar hala protesto yapıyorlar."
"Protesto herkesin hakkıdır"
"Bütün bu gelişmelerden, ülkemizin büyümesinden birileri rahatsız olmuş olabilir, normaldir. İngiltere, Almanya, Rusya, İran, Suriye rahatsız olabilir, anlarım. Ama ülkemizdeki insanların bu tepkisini anlayabilmiş değilim. Protesto herkesin hakkıdır. Ama bu protestolar amacını aştı. İşin düzeyi Başbakanımızı hedef alan hakaretlere, hatta küfürlere vardı. Biz her zaman şunu diyoruz, biz bu millete hizmet için varız. Bizim başka derdimiz yok."
"6 aydır şehit cenazesi yok"
AK Parti demokratikleşme, hak ve özgürlük adına çok büyük adımlar attı. Vesaitçi sistemi kaldıran bu hükümettir. Bu milleti hep böldüler. Hatırlayın, her gün ölümler vardı. İlk defa bir hükümet tüm muhaliflerin sesine kulak verdi. 6 aydır memleketimizde şehit cenazesi yok. İşte hep bunlardan birileri rahatsızlık duyuyor. Ama benim vatandaşım kesinlikle rahatsızlık duymuyor. Bu oyuna da asla prim vermez. Biz milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz.
Vatandaşlarıma sesleniyorum, kimse bu oyuna prim vermesin, herkes bu oyunu görsün. Kimse Türkiye'yi yolundan geri döndüremez."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol