"Bazı sendikalarımız özgürlük imtihanında sınıfta kalmıştır"

Eğitim Bir Sen Kırklareli Şube Başkanı Bülent Kılıç'tan, kamuda "serbest kıyafet" taleplerini eleştiren sendikalara yanıt geldi. Kamu çalışanları için uygulanan kılıf-kıyafet yönetmeliğinin savunan sendikaları "Bazı sendikalar özgürlük imtihanında sınıfta kalmıştır" sözleri ile eleştiren Kılıç, talepleri için atılan imza sayısının azımsanamayacak çoklukta olduğunu ifade ederek; "Özgürlük için atılan 12 milyon 300 bin imza, ana muhalefet partisinin son seçimde aldığı oy sayısından bile fazladır" dedi.

Eğitim Bir Sen Kırklareli Şube Başkanı Bülent Kılıç, "Fikir firarisi bazı sendikalarımız, yasakları fiilen kaldıran sivil itaatsizlik eylemimiz üzerinden ideolojik körlüğünü yeniden ilan etmiştir" diyerek kamuda kılık-kıyafet serbestisi tanınması için yaptıkları eylemleri eleştirenlere yanıt verdi. Kılıç açıklamasında, kamuda uygulanan kılık-kıyafet yönetmeliğinin kaldırılması için toplanan 12 milyon 300 bin imzanın ana muhalefet partisinin son seçimlerde aldığı oy oranından bile fazla olduğunu belirtti.
Mevcut kılık-kıyafet yönetmeliğinin 12 Eylül'ün bir dayatması olduğunu kılık-kıyafet serbestisine karşı çıkanların asıl amacının da başörtüsüne karşı çıkmak olduğunu ifade eden Kılıç, "12 Eylül'ün Milli Güvenlik Konseyi yönetmeliğinde keramet aramak, ne yazık ki yıllardır 12 Eylül karşıtlığını sermaye yapan sendikalara kalmıştır. Dün eşofmanla eylem yapanlar, bu gün kravatı çıkaranların karşısına geçip statükonun temsilciliğine soyunmuşlardır. "Özgürlük için hepimiz hukukun kölesiyiz" sözünün yerine hepimiz 12 Eylül mevzuatının kulu ve kölesiyiz, sakın dokunmayın demişlerdir. Kendilerine özgürlükçü olan bu iki sendika; başkalarının hürriyetini tanımadıklarında, kendilerinin de hürriyete layık olmadıklarını bilmelidirler" dedi.
Açıklamasında özgürlüklerden yana olduklarını yasaklara son vermeye talip olduklarını kaydeden Kılıç, "700 bini aşan kamu görevlisi ile bizler, milletimizin ve ülkemizin tarihine darbeler, muhtıralar ve vesayet iklimleri üzerinden bulaştırılan bütün kirleri temizlemeye, bütün yasaklara son vermeye talibiz. 28 Şubat'la hesaplaşmamız, YÖK'e ve kararlarına karşı duruşumuz, Milli Güvenlik dersine karşı çıkışımız, katsayı adaletsizliğine direnişimiz, toplu görüşmeye sırt dönüp toplu sözleşmeyi adres gösterişimiz, kesintisiz sekiz yıllık eğitim dayatmasına son verişimiz ve şimdide şube yönetimi olarak çalışmamız olan TEF mezunların mağduriyeti ve meslek liselerinin sorunlarıyla ilgili raporlar hazırlayarak çalışmalar yapmalarımız bu talipliğin somut görünümleriydi. Milleti vesayet mahkumu yapan anayasanın ruhunu inciten anayasa değişikliklerine 'Toplu Sözleşmeye de Toplumsal Sözleşmeye de Evet' kampanyasıyla desteklerken de, derin devletin yazdığı anayasayı hükümsüz kılıp kadim milletin yazacağı yeni anayasayla millet iradesinin hüküm süreceği özgür, demokratik ve sivil Türkiye mücadelemiz de bu talipliğin gereğidir" diye konuştu.
Bu bir özgürlük talebi değil!
Kendilerini eleştirenlerin yaptıkları açıklamalarında doğru noktalarında olduğunu dile getiren Kılıç, "Memur-Sen'in yaptığı "Kılık-Kıyafet Serbestliği" tartışması özgürlük talebi değildir" diyenlerin doğruyu söylediğini ifade ederek, "Biz kimseden ama hiç kimseden özgürlük talep etmiyoruz var olduğuna tereddütsüz inandığımız kılık-kıyafet özgürlüğümüzü, Resmi Gazete'de yayımlanacak bir Yönetmeliğin hükmünün yazılmasını beklemeden hayata geçiriyoruz.
Çünkü özgürlüğün talep edileceğine değil ona doğuştan sahip olanlarca ve var olması için mücadele edenlerce bizzat yaşanacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu.
"Özgünlükten yana tavır koyan tüm sendikalara yürekten teşekkür ediyorum" diyen Kılıç, devletin insan bedeni üzerinde bu kadar hükümran olduğu başka bir ülke bulunmadığını söyledi. Yaptıkları eylemle istediklerinin kendilerine karşı çıkanlarında işine yaradığını dile getiren Kılıç, "Ortaya koyduğumuz sivil itaatsizlik eylemi; farkında değiller ama özgür olmayıp kendisini özgür sanan tutsaklara da iyilik anlamına gelmektedir. Eylemdeki duruşuyla herkes kendi imtihanını vermektedir.
Devlet mekanizmasının insan bedenindeki hükümranlığının en uç örneklerini taşıyan darbe bakiyesi yönetmeliği koruma ve kollama görevini, 28 Şubat'ın'Batı Çalışma Grubu'na özenen Eğitim-İş'in merkez yönetiminin üstlenmesi bizi şaşırtmamıştır. Özgürlük için toplanan 12 milyon 300 bin imzayı görmezden gelen, 18 Mart itibarıyla başlattığımız sivil itaatsizlik eylemimizin ise sadece üyelerimiz ve destek veren sendikaların üyelerince değil, kendi tabanlarınca da uygulanması karşısında küplere binen Eğitim-İş merkez yönetimi; kuru gürültüleri ile yetinmeyerek bir de "eyleme katılanlar yönetmeliğe aykırı davranıp suç işliyorlar" türünden 81 il valiliğine yazı yazmıştır.
Yasaların yönetmeliklerden daha üst norm olduğunu çok iyi bilen Eğitim-İş'in gönderdiği yazıda şapka kanunu uygulanmıyor diye eklemeyi unuttuğunu kendilerine hatırlatmak isteriz" ifadelerini kullandı.
Hükümetin kamu çalışanlarına ve tercihlerine saygılı olmak adına taleplerini gecikmeden yerine getirmesi ve kamuda serbest kıyafet uygulamasına geçmesi gerektiğini anlatan Kılıç, hiçbir insanın hangi kıyafeti niye giydiğini hiçbir şekilde kimseye açıklamak zorunda olmadığını söyledi.
Kılıç, şöyle devam etti; "İster dini bir emir olsun isterse dinde böyle bir emir olduğuna dair bir karine bile bulunamasın bir insan sosyal olarak kendini nerede ve nasıl görmek istiyorsa öyle olma hakkına sahiptir. Kıyafetinin referansının dini mi, siyasi mi, zevk mi, tercih mi olduğunu kimseye açıklama mecburiyeti de yoktur...
Özgürlüklerden yana taraf olup, bireysel ve kurumsal duruşunu bozmayıp, üye sayımızın önemi yok ama nerde durduğumuzun önemi var diye düşünüp, özgürlüklerden yana tavır koyan eyleme katılan Demokratik Eğitimciler Sendikası, Eksen, Eğitim İlke Sen Türk Eğitim Sen, Aktif Sen, Özgür Eğitim Sen'e teşekkür ediyoruz."

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. ÖNCE ASIL OLANI YAPINIZ.! 02 Nisan 2013 Salı 10:50:26

    BÜLENT BEY BIRAKIN BU KILIK KIYAFET İŞİNLE UĞRAŞMAYI SİZLER ASIL OLAN İŞİNİZİ HAKKIYLA YAPIYORMUSUNUZ ÖNCE BUNU BİR İRDELEYİN SİZ MODACIMISINIZKANUN KOYUCUMUSUNUZ BUGÜNE KADAR NEREDEYDİNİZDE ŞİMDİ ÖZGÜRLÜKTEN BAHSEDİYORSUNUZ BU ÜLKEDE HER TÜRLÜ ÖZGÜRLÜK VARDA KILIK KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜMÜ YOK İŞİNİZ GÜCÜNÜZ SİYASET YAPMAKTAKİYE YAPMAK DURGUN SUYU BULANDIRMAK KİŞİ ÖNCE ASIL OLAN İŞİNDE EHİL OLMALI.