"Bazi mülteciler, kamptan kurtulmak için ortaya asilsiz iddialar atiyor"

Kirklareli Emniyet Müdürlügü; 18 Eylül tarihinde Gaziosmanpasa Yabanci Kabul ve Barindirma Merkezi’ndeki yangin sirasinda, direnen mültecilere müdahale eden polislerin, orantisiz güç kullandiklari ve olaylar sirasinda hamile bir kadini döverek çocugunu düsürmesine sebep olduklari iddialarina, bir basin açiklamasi yayimlayarak cevap verdi.

Yapilan basin açiklamasinda, kampta yasayan yabanci uyruklu kaçaklarin bu iddialari, kamp ortamindan kurtulmak, ülkemizde özgürce hareket ederek çalismak amaciyla ortaya attiklari degerlendirmesine varildi.

Bahse konu olan hamile bayanin da hiç bir sekilde ne kendinde, ne de karnindaki bebekte hiç bir saglik problemi olmadigini, resmi raporlarla belgeleyen Kirklareli Emniyet Müdürlügü’nün açiklamasinda su cümlere yer verildi:

"Barinma merkezimiz hiçbir sekilde insanlarin soyutlandigi, hapishane benzeri hürriyetin kisitlandigi bir yer degildir"

“26-28 Eylül tarihleri arasinda yazili ulusal basin ve internet ortaminda Gazi Osman Pasa Yabanci Kabul ve Barindirma Merkezi ile ilgili olarak “Mülteci Kampinda Polis Dayagi Iddiasi, Polis Hamile Mülteciyi Dövdü” gibi olumsuz iddialar titizlikle incelenmis olup, sonuç ve mevcut durum asagida belirtildigi sekildedir.

Gazi Osman Pasa Yabanci Kabul ve Barindirma Merkezimiz, Mülteci Merkezi olarak belirtilmis ise de; esasen burasi ilk kurulus asamasinda Bulgaristan’dan göç eden soydaslarimizin misafir edilebilecegi bir göçmen kampi olarak hazirlanmistir. Daha sonralari Yugoslavya’nin dagilmasi sürecinde meydana gelen iç karisiklik sirasinda, ülkemize siginan Bosnali ve Kosava’lilari misafir etmek için kullanilmistir. Buradan anlasildigi üzere, iddia edildigi gibi barinma merkezimiz hiçbir sekilde insanlarin soyutlanmasi, dislanmasi amaciyla veya hapishane benzeri hürriyetin kisitlandigi bir yer degildir. Bir misafirhane mimarisinde insa edilmistir. Merkezimizde barindirilan yabancilar 35 metrekarelik ranza sistemli yatakhanelerde her bir kisiye bir yatak düsecek sekilde dörder kisi olarak barindirilmaktadirlar. Yabancilarin barindirildiklari oda kapilari, sürekli olarak açik bulunmakta, blok giris kapisi ise aksamlari kapatilmaktadir. Kampta ikamet eden misafirler sabah saat 09:00’dan, aksam saat 21:00’e kadar, kampin bahçesinde rahatlikla gezebilmekte, kantinden alis veris yapmak suretiyle ihtiyaçlarini karsilamakta ve sportif faaliyetlerde bulunmaktadirlar. (Voleybol, basketbol ve futbol gibi)

"Yapilan kontrollerde firar amaciyla yapilan hazirliklara rastlanmis, izleme kamerasinin kirildigi tespit edilmistir"

18 Eylül günü saat 15:10 siralarinda Gazi Osman Pasa Yabanci Kabul ve Barindirma Merkezinin B Blokta bulunan kogusundan yogun dumanlarin çiktigi görülmesi üzerine, 110 nolu ‘Alo Yangin’ telefonu ile Itfaiye Müdürlügü’nden ekip ve 112 nolu Acil telefonu ile Ambulans  talep edildikten sonra, görevli polis memurlari tarafindan burada ikamet etmekte olan misafirleri can güvenliklerinin korunmasi için tahliye edilmis, tahliyeleri sonrasinda mevcut olan yangin söndürme tüpleri ile yangina ilk müdahale yapilmistir. Yangin söndürüldükten sonra B blokta yapilan incelemede, 2 adet yatak ve ranzanin yanarak kullanilamaz hale geldigi tespit edilmistir. Ayni gün saat 15:30 siralarinda ise tekrar D blokta yogun dumanlarin çiktiginin görülmesi üzerine, tekrar yapilan söndürme faaliyetleri neticesinde burada da 2 adet yatak ve ranzanin yakilmak suretiyle yangin çikarilmak istendigi anlasilmistir. Il merkezinden olaya takviye olarak gelen ekiplerimiz kontrolünde, merkezimizde yangina hassas maddelerin bulunmasi ve bu kargasa esnasinda firarlarin olabilecegi ihtimaline karsi sayim yapilmak istenmistir. Yapilan bu kontroller esnasinda A blok içerisindeki bos koguslarda demir çubuklar ve firar amaciyla battaniyelerin kesilip örülerek hazirlanan halat iplere rastlanmistir. Ayrica C blok koridorunda takili bulunan izleme kamerasinin kirildigi görülmüstür.

Saat 21:00’de kontrollerin ve sayimin yapilmasindan sonra koguslarina girmeleri için talimat verilmesine ragmen, C ve D bloklar arasinda bir grup kadin ve erkek koguslarina girmeyip, görevli personele karsi, alinan önlemlerle ilgili tepki göstermislerdir. Grup mütercim vasitasiyla sükunete davet edilmisse de, hareketleri ve konusmalari ile çevresindekileri mukavemet etmeleri için tahrik eden Iran uyruklu Mansour Divdaru, Pejman Khorami, Mahmoud Shami ve Muhammed Ebu Seba Kazimini isimli sahislar biber gazi sikilmak suretiyle zor kullanilarak kontrol altina alinmislardir. Bahse konu iddialarda sözü edildigi üzere; bu müdahale sirasinda bu toplulugun disinda bulunan ve hamile olan Suriye uyruklu Leyla Sceh isimli bayan, sikilan biber gazindan etkilenmis olup, olay esnasinda hazir bulundurulan ambulansta ilk tibbi müdahalesi yapilmistir. Tibbi müdahalesi yapildiktan sonra görevli doktorun hastaneye sevk edilmesine gerek olmadigini beyan etmesi üzerine, ikamet ettigi kogusuna götürülmüstür.

"Olay günü en yüksek hava sicakligi 21, en düsük ise 19 derecedir"

Olaylarin bastirilmasindan sonra koguslarda yapilan kontroller esnasinda misafirlerimizin içeri alinmayarak, sogukta bekletildikleri iddiasi ise, tamamen asilsiz olup; yangin olayinin basladigi 15:00 ile koguslarin kontrol islemlerinin bittigi 21:00 saatleri arasinda, en yüksek hava sicakligi 21.8 C, en düsük hava sicakligi ise 19.2 C olarak ölçüldügü Kirklareli Meteoroloji Istasyon Müdürlügü’nün 28.09.2009 gün ve 280 sayili yazilarindan anlasilmaktadir.

"Yapilan tedavi ve testlerde hamile bayanin hem kendinde, hem de bebeginde saglik sorununa rastlanmamistir"

Yine iddialar arasinda bulunan “Hamile Bayanin Polis tarafindan dövüldügü ve çocugunun öldügü” ise tamamen gerçek disi olup, olay günü yapilan tibbi tedavisinin ardindan, 23. 09. 2009 günü Kirklareli Devlet Hastanesi’nde 548792 protokol no ile yapilan tedavi ve testlerde “Gebelik Muayenesinde; 4 aylik gebeligi vardir. CKS ( + ) Gebeligi canlidir” tanisi konulmus olup, ayrica iddialarin gündeme geldigi 28. 09. 2009 günü Kirklareli Devlet Hastanesi’nin 11989 defter kayitli Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani’nin vermis oldugu raporda “Canli Gebelik (+),  Normaldir” tanisi konulmustur. Iddia edildigi üzere gebeliginde herhangi bir sorunu bulunmadigi gibi, sagligi da yerindedir. Kaldi ki; merkezimizde bulunan revirimizde Devlet Hastanesi’nden her gün gelen doktorlarca rahatsizligini beyan eden tüm yabanci misafirlerimizin ilk muayeneleri yapilmakta, ilaçlari ilimizde bulunan eczanelerden temin edilerek görevlilerce verilmektedir. Tedavisi merkezimizde kurulu revirde yapilamayan misafirlerimizin sevki ilimiz Devlet Hastanesi’ne yapilmaktadir. Tedavi süreci gerektiginde Edirne Trakya Üniversitesi Tip Fakültesi ile Istanbul’daki hastanelere götürülerek tedavilerinin yaptirilmasi saglanmaktadir. Merkezimizde misafirlerin ikamet ettigi bloklar, ortak kullanim alanlari (banyo, tuvalet,vs.) ve çevre temizlikleri; temizlik sirketine ait 3 personel ve Il Emniyet Müdürlügü’müzden 2 Teknisyen Yardimcisi tarafindan yaptirilmaktadir.

"Kötü muamele ve siddet uygulandigina iliskin olarak tarafimiza intikal eden her türlü bilgi, ihbar kabul edilip titizlikle incelenip, arastirilmaktadir"

Kampta görevli personel tarafindan, kampta barindirilan yabancilara karsi siddet uygulandigi iddiasi tümüyle gerçek disidir. Kampta barinanlara zorunlu misafir muamelesi yapilmakta, istek ve ihtiyaçlari imkanlar ölçüsünde karsilanmaktadir. Her gün hizmet veren kamp doktoruna bugüne kadar siddet uygulamasi iddiasi ile basvuran, rapor isteyen olmamistir. Kötü muamele ve siddet uygulandigina iliskin olarak tarafimiza intikal eden her türlü bilgi, ihbar kabul edilip titizlikle incelenip, arastirilmaktadir. Sirali Amirlerce kamp sakinlerinin özel alanlari hariç olmak üzere her tarafi günün 24 saati kameralarla izlenmektedir. Kamptaki misafirlere yardim etmek isteyen sivil toplum kuruluslarinin faaliyetlerine izin verilmektedir. Il Insan Haklari Kurulu’da, zaman zaman merkezimizde denetim yapmaktadir.