Basa güresen pehlivan degiliz

Yaklasik bir buçuk yil önce kurulan Trakya Kalkinma Ajansi'nin Genel Sekreteri Mehmet Gökay Üstün, basin gezisi kapsaminda Önadim Medya Grubu'nu da ziyaret etti. Ajansin Halkla Iliskiler Yönetmeni Erman Trak ile birlikte geçtigimiz Cuma günü tesislerimize gelen Üstün, ulastiklari noktada birçok konunun halk nezdinde de somutlastigini belirtti. Trakya Kalkinma Ajansi olarak basa güresen bir pehlivan olmadiklarini söyleyen Üstün, ana amaçlarini bölgenin Lojistik Master Plani'ni yapmak olarak açikladi ve yapilacak projelerde sebep-sonuç iliskisin olmasinin önemine isaret etti. Üstün, Kirklareli'nin gelismesi konusunda da sitem etmek degil, örgütlenerek ve tek ses olarak bazi seyleri talep etmek zamani oldugunu anlatti. 

Trakya Kalkinma Ajansi Genel Sekreteri Mehmet Gökay Üstün, bölgede gerçeklestirdigi basin ziyaretleri kapsaminda Önadim Medya Grubu'na da geldi. Beraberinde ajansin Halkla Iliskiler Yönetmeni Erman Trak ile 16 Aralik Cuma günü tesislerimize istirak eden Üstün, yaklasik 2 saat boyunca güzel bir sohbet ortaminda bizlere düsüncelerini ve ajansin yapisini aktardi.

Benzeri olmayan bir kurumun olusmasi zaman aliyor

Bu ziyaretin ajansin kurulmasindan daha uzun bir zaman sonra gerçeklesmesinin sebebini anlatarak sözlerine baslayan Üstün; "Ajans önceden beri çalisan bir sistem ve kurum degil. Benzeri bile olmayan bir kurumu kurmak, hem enerji aliyor, hem zaman aliyor. Bunun için de biraz yogunlasmak gerekiyor. Bizim ilk yillarda bu yogunlasmamiz vardi. Bu nedenle bu ortamin olusmasi biraz daha geç oldu" ifadesinde 

Artik birçok sey somut hale geldi

Artik daha rahat bir programlama yapabildiklerini belirten Mehmet Gökay Üstün, simdiye kadar ajansin soyut tanimlamalarla anlatilan bir kurum oldugunu, ama artik birçok seyin somut hale geldigini, insanlarin artik ajansin ne oldugunu dogru ve net bir sekilde anlayabilecekleri asamaya ulastiklarini belirtti.. Üstün; "Soyut kavramlarla anlatmaya kalktigimizda ajans kimisine göre fil, kimisine göre yilan, kimisine göre agaç seklinde kafalarda canlanan bir seydi. Ama elle tutulan örnekleri anlatirsak kafalardaki ajans imaji da daha net olacak. Bir file benziyorsak herkes bize 'fil' diyecek" dedi.

Bas alti bile degiliz

Ajansin hibe dagitan bir kurum oldugu için bir anlamda para veren çok kapsamli bir nitelige sahip oldugunun düsünüldügünü aktaran Üstün, birçok konuda basa güresen bir pehlivan olmadiklarini hatta bas alti bile olmadiklarini söyledi.

Projelerin nasil degerlendirildigi konusunda açiklamalar da yapan Üstün sunlari söyledi:

Uzmanlari çagiriyoruz

"Projeler bizim belirledigimiz öncelik ve stratejilere ne kadar uygunsa, yazim bakimindan bunu bize ne kadar iyi anlatiyorsa o kadar öncelikli ve güzel oluyor. Dolayisiyla tercih siralamasinda öne çikiyor. Projeleri bagimsiz degerlendiriciler degerlendiriyor. Bunlarin kimisi hoca, kimisi serbest danisman, kimisi kamu kurum yetkilisi oluyor. Her kategoriden yani. Eger bizim küçük ölçekli alt yapiyla ilgili bir hibe programimiz varsa ve bunlarin içinde de örnegin belli kanalizasyon projeleri degerlendirmeye girecekse, belediyelerde bu isle ilgili bir uzmanlikta çalismis ve proje degerlendirme konusunda da tecrübeli olan kisileri çagiriyoruz" diye konustu.

5 kisilik bir degerlendirme komitesi var

Ajans olarak sadece bütçeyi degerlendirdiklerini dile getiren Genel Sekreter Üstün, "Degerlendirme komitemiz var. Minimum 5 kisilik. Toplam 20 proje destek alabilecek nitelikte ama ilk 12 tanesine para yetiyor. Mesela listede bir belediyenin projesi oldugunu varsayalim. Eger bu proje belediye için önemli bir proje degilse, -tabi bu karsilikli olarak görüsülüyor-komite gerekli sürecin ardindan o konu1 numarada da olsa onu iskartaya çikabiliyor. Ama 20. projeyi 10. siraya çikarma hakki yok" dedi.

Ajansin kaynagina göl denirse, disarida denizler ve okyanuslar oldugunu hatirlatan Üstün ajansin kurulma sebebini de su sekilde özetledi:

Bölgeyi taniyarak plan yapmak

"Bölgenin Lojistik Master Plani'ni yapacagiz. Åzimdiye kadar planlar ulusal ölçekte Devlet Planlama Teskilati tarafindan yapiliyordu. Ama bu konu insanlar tarafindan 'Uzaktan bakip karar veriyorlar' diye elestiriliyordu. Ajanslarin kurgulanma sebeplerinden birisi de bu. Etrafi dolasarak burayi daha iyi taniyarak bölgesel planlar yapmak ve ilçe revizyonlarini olusturmak."

Projelerin bölge planina uygun olmasi konusunu biraz daha açmasini istedigimiz Mehmet Gökay Üstün bölge planinin genel manada kendilerinin anayasasi oldugunu ifade ederek sunlari anlatti.

Sebep sonuç iliskisi çok önemli

"Bizim hibe olarak çiktigimiz her sey o bölge plani içinde yaziyor. Orada söyle bir sey yazmasa: 'Trakya Bölgesi mevcut üretimiyle ve diger bölgelerden gelen trafigiyle lojistik konusunda çok önemli bir bölge ve potansiyellere sahip.' diye bir tespitimiz olmamissa bölge planinda ben Lojistik Master Plan yapamam. Yani benim bölge planimin içinde her dagittigim hibenin bir sebep sonuç iliskisi var. Biz o bölge planinin içindeki önceliklere göre destege çikiyoruz. Yani bizim destek dagittigimiz hiçbir konu bölge planimizla tezat olusturmuyor. Olusturmamali zaten. Proje çok iyi ve harika bir proje olabilir ama, öncelikler sizin projenizle uyusmuyorsa ve bunun disinda kaliyorsaniz o proje kabul edilmez."

Ziyaretinde karsilikli olarak görüs alisverisinde bulundugumuz Mehmet Gökay Üstün Kirklareli'ne yönelik degerlendirmelerinde de su cümleleri kaydetti:

Istemek için ne yapiyoruz?

"Kirklareli çogunlukla bütçeye verdigi paranin karsiligini alamamaktan sitem eder durur. Peki istemek için bir sey yapabiliyor muyuz? Örgütlenerek bir çalisma yapip, 'Buna gerçekten hakkimiz oldugunu ispat edeyim' diyebiliyor muyuz? Bakin sunu yaptiginiz vakit olmuyor: 'Kirklareli bütçeye para atiyor sonra da kimse bize bir sey vermiyor.' Niye bekliyorsunuz? Talep edin ama talep ederken de bunu bir sebep sonuç iliskisine oturtun. Bunun için ugrasin. Bunun için tek ses olun. Bir sey yapmaya geldigi vakit insanlari bir araya getiremiyorsunuz. Baska yerlerde insanlar da bu bilinci görebiliyorsunuz. Bunu burada da yapmak lazim."

Yayla Mahallesi'nin ayaklanmasi lazim

Mehmet Gökay Üstün Trakya Kalkinma Ajansi'nin Yayla Mahallesi'nde satin aldigi ve restore ettirecegi tarihi binaya yönelik olarak sözlerinde de; "Orasinin rölevesi daha önceden yapilmis ancak bir çok hata var. Röleve tekrar yapilacak. Orasini çok fonksiyonlu olarak restore ettirmek istiyoruz. O bina su an bize ihtiyacimizdan fazla. Ama o mahallenin ayaklandirilmasi lazim. Yayla Mahallesi'nin çehresi degisiyor. Orada baska çalismalar da yapilmasi gerekiyor" sözlerine imza atti. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol