Barış sürecinde Kırklareli'ne "Sağduyu" çağrısı

Son zamanlarda politikacıyı, genel başkanları, siyasetçileri, bakan ile milletvekillerini sıkça misafir eden Kırklarelili vatandaşa, son bir hafta içinde barış sürecinin gerekliliği anlatıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan ve Memur-Sen Genel Başkanı ve Marmara Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti üyesi Ahmet Gündoğdu'nun ziyaretlerine ev sahipliği yapan Kırklareli'ne ziyaretlerin ardı arkası da kesileceğe benzemiyor.

Nisan ayı ile birlikte Kırklareli'ne gelmesi beklenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını getiren devlet erkânı ve AKİL insanların barış sürecini anlatırken ortak başlangıç cümlesi de aynı oldu.  "Bu barış sürecinde başbakanımız taşın altına elini koymakla kalmadı tüm bedenini taşın altına koydu. Barış isteyen, zenginlik isteyen, hizmet isteyen herkesin barış için bir şeyler yapması gerekmektedir" diyerek barış sürecinin gerekliliğinin altını çizen Milletvekili, Bakan, Genel Başkan, Genel Başkan Yardımcılarının bir birinden farklı ve tatlı sert üslupları da dikkatlerden kaçmadı.
Şenol Gürşan, "Kırklarelililer iş burada sizlere düşüyor…"
AK Parti Kırklareli Milletvekili Av. Şenol Gürşan, İl Danışma Meclis toplantısında yaptığı konuşmasında konu ile ilgili olarak şunları kaydetmişti; "Bu barış sürecinde elini sadece elini değil kendisini, bütün bedenini taşın altına koyarak barışı ne kadar istediğini dosta düşmana gösteren başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi bizlerinde, aklıselim bireyler olarak, barışın bu ülkeyi dünyanın süper güçlerinden biri olacağının bilincinde olan bireyler olarak, bir ülke içinde dili, dini, rengi, ırkı ne olursa olsun aynı haklara kavuşturmak isteyen bir yönetimi anlayan bireyler olarak herkesin desteği gerekmektedir. Başarı, Hasip Kaplan'ın dediği gibi kan ile beslenen işleri güçleri kan ile beslenmek olan bazı oluşumlardan ve partilerden uzak durarak ve Kırklarelili olarak bu sürece destek vererek olacaktır. Gittiğimiz yerlerde bizlere söylenen bizler barış için her şeyi yapmaya hazırız sizler geldiğiniz yerlere bu süreci anlatın ki barış süreci daha kısa bir sürede gerçekleşsin oldu."
Bakan Bayraktar; "Herkes konuya sağduyu ile yaklaşmalı"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise barış sürecinin 2002 yılından beri yakalanan başarılı dönemin bir mecburiyeti olduğunu ve bu barış getirilirse Türkiye'nin 2023 ve 2071         hedeflerine daha güçlü bir şekilde erişebileceğinin altını çizdi. "Bu süreçte sağduyulu olarak hareket etmeliyiz" diyen Bayraktar herkesin bedenini taşın altına koyan Başbakanın yanında olması gerektiğini belirtti.
Kurtulmuş; "Artık üzüntüleri ve ayrılıkları bitirme zamanı"
Geçtiğimiz hafta ilimize gelen bir diğer önemli isim ise Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş oldu. Kurtulmuş açıklamalarında şunları kaydetti; "Batıda, kuzeyde, güneyde, doğuda, güneydoğuda analar ağladı. 76 milyonun anaları ağladı. Peki bu kime yaradı? Türk'e de Kürt'e de Arap'a da Çerkez'e de yaramadı, silah tüccarlarına yaradı. Türkiye üzerinde hesabı olan, ayağa kalkıp, doğrulup, geleceğe güvenle ilerlemesinden endişe eden, Türkiye'nin tarihi misyonuyla buluşmamasını isteyen, ayağına çelme takmak isteyen bir kısım ülkelere yaradı. Onlar sevindi, 76 milyon üzüldü. Başbakan'ımızın gösterdiği doğrultuda sağduyulu bir şeklide hareket etmeliyiz."
Memur Sen Genel Başkanı ve Akil İnsanlar Grubunun Marmara Bölgesi üyesi Ahmet Gündoğdu da Memur Sen'in kahvaltısında "Akil İnsanlar" ve barış sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gündoğdu; "Bu akil insanların içinde sağcısı, solcusu, dincisi, bilmem necisi yani hepsi birbirinden farklı insanlardan oluşuyor. Başka bir ortam olsa fikirleri yüzünden bir araya gelemeyecek bunca insan eğer bu ülkedeki barış sürecine katkı sağlamak için bir araya gelebiliyorlarsa bu çok önemli bir adımdır. Sayın genel başkanı vicdanlı olmaya çağırıyorum. Sanırım CHP'nin akil adamlardan oluşan bir heyete ihtiyacı var. Sayın Devlet Bahçeli'den de beklediğimiz desteği göremedik. Biz ondan, Sayın Başbakana bu sorunu çöz ama benim de kırmızı çizgilerim var demesini beklerdik. Acaba sorun çözüldüğünde oy alamayacağız diye bir kaygıları mı var? Tabandakiler tepedekiler gibi düşünmüyor bunu biliyor ve görüyorum" dedi.