Balkanlarin kapisini ekonomi açar

Davet üzerine Kirklareli'ne gelen Makedonya Devlet Bakani Hadi Nezir, iki ülkenin ekonomik ve kültürel iliskilerinin güçlendirilmesine yönelik düzenlenen toplantida yaptigi konusmasinda Türkiye'nin "Anavatanlari" oldugunu ancak Balkanlarin kapisini ekonomik faaliyetlerin açacagini söyledi. Nezir, "Kim Balkanlara ekonomi ile girerse yarin o söz sahibi olacaktir" dedi.

Kirklareli Insani Degerleri Yasatma Dernegi, Kirklareli Ticaret ve Sanayi Odasi ve Ticaret Borsasi isbirliginde düzenlenen Kirklareli-Makedonya Ticaret ve Kültürel Isbirligi Toplantisi, Ticaret Borsasi Toplanti Salonu'nda yapildi. Katilimin yogun oldugu toplantida iki ülke arasindaki ticari ve kültürel yakinlasmanin artirilmasi gerektigi vurgulandi. Toplantinin açilis konusmasini yapan Kirklareli Insani Degerleri Yasatma Dernegi (KIDYAD) Baskani Hüseyin Kasap, Makedonya halki ile Türk halkinin ortak degerlere sahip oldugunu belirterek, iki ülkenin iliskilerinin gelistirilmesinde bu degerlerin önemli oldugun vurguladi. 

Ardindan Kirklareli'nin ekonomik durumu ve Makedonya ile ticari iliskileri hakkinda bilgi veren Kirklareli Ticaret ve Sanayi Odasi Baskani Ertugrul Ziya Çetintas, Kirklareli'nin gelismislik açisindan 81 il içinde 11'inci sirada yer aldigini ancak Trakya'da Edirne yada Tekirdag kadar gelismis olmadigini söyledi. Kirklareli'nin ilk siralarda yer almasinda egitim, saglik, okuma-yazma oranlari gibi oranlarin etkili oldugunu belirten Çetintas, Kirklareli'nin, Türkiye'de gelirlere katki açisindan 8'inci sirada oldugunu, vergi gelirlerinde ise 9'uncu sirada bulundugunu kaydetti. Ilin tarim, turizm ve egitim de ön plana çiktigini ifade eden Çetintas, Makedonya ve Türkiye dis ticaret hacmi ile ilgili olarak ta 300 milyon dolar civarinda bir ticaret hacmine sahip olundugunu ancak bunun çok yetersiz bir rakam oldugunu söyledi. Çetintas, "Makedonya ve Türkiye'nin dis ticaret hacmi 300 milyon dolar civarinda. Bu Türkiye'nin pazarini genisletmek için önem verdigi 10 tane Balkan ülkesi içinde 5'inci sirada oldugu anlamina geliyor. Bir örnek vermek gerekirse Bulgaristan dis ticaret yaptigimiz ülkeler arasinda 3'üncü sirada. Ora ile olan dis ticaretimiz 3 milyar dolar civarinda. Yani Makedonya ile yaptigimiz ticaretin 10 kati kadar. Bu sebepten dolayi Makedonya ile ilgili Türkiye'nin dis ticaret hacmini gelistirmesi büyük önem arz ediyor" dedi. 

Dis Ticaret Müstesarligi'nin ticari iliskilerin gelistirilmesine yönelik bir çalismasi oldugunu belirten Çetintas, Türk isadamlarinin bu ülkede ticaret ve yatirim yapabilmesinin önünde de bazi engeller bulundugunu dile getirdi. Türk isadamlarinin oturma ve çalisma izni almada sikinti yasandigini, Makedonya'nin yatirim için tesvik etse de izledigi korumaci politikanin bunu güçlestirdigini, ayrica siyasi iktidar degistikçe neredeyse tamami degisen bürokrat kadrosunun ve siklikla degisen yasalarinin da sorun oldugunu anlatan Çetintas, bunlarin yabanci yatirimcinin Makedonya'da yatirima çekimser kalmasina neden olduguna isaret etti. 

Çetintas, sevindirici bir gelismenin ise Türkiye'den Makedonya'ya yapilan ihracatin 2006-2009 yillari arasinda yüzde 64 oraninda artmasinin oldugunu ileriki yillarda bu oranlarin daha da artmasina yönelik çalisilmasi gerektigini sözlerine ekledi. 

Daha sonra konusan AK Parti Kirklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sariçam da, "Göz görmeyince gönülden irak oluyor" diyerek Türklerin o bölgeleri gidip görmesi gerektigini kaydetti. Türkiye'ye o bölgelerden bakilmasi ve oradakiler için nasil bir durusunun oldugunun bilinmesi gerektigini belirten Sariçam,  kesilen damarlarin yeniden hayata geçirilmesi gerektigini dile getirdi. 

Balkanlardaki ögrencilere özel önem veriyoruz

Toplantida kürsüye davet edilen Kirklareli Üniversitesi Rektörü Mustafa Aykaç da, Makedonya ile Türkiye arasindaki iliskileri egitim alaninda degerlendirdi. Bu anlamda Makedonya Tetova Üniversite ile yakin iliski içinde olduklarini bununla beraber Balkanlardaki üniversite ögrencilere büyük önem verdiklerini vurgulayan Prof. Dr. Aykaç, söyle konustu; 

"Åzu an Makedonya ile baslangiç seviyesindeyiz ve çok iyi bir noktadayiz. Buradan çok hizli yol alabiliriz. "Gelecegi satin alabilecek tek sey bugündür" sözü çok dogru. Bu yönde çalismaliyiz. Biz Üniversite olarak Balkan üniversiteleri ile siki iliskilere çok önem veriyoruz bu nedenle Makedonya Tetova Devlet Üniversitesi ile protokol imzaladik. Üniversitemizin birçok faaliyetinde daha simdiden Tetova Üniversitesi kardes kurulusumuz olarak yer almaktadir. Hangi faaliyetlerimiz uygun düserse Makedonya'nin diger kuruluslari ve Tetova Üniversitesi'ni davet etme görevini üzerimize almis durumdayiz. Burada özellikle kültürel ve ilmi yönü bizi ilgilendiriyor. Yurt disindan yabanci ögrencilerin Türk üniversitelere alinmasi konusunda YÖK'ün Yabanci Ögrenciler Sinavi (YÖS) vardi. Bu kaldirildi ve üniversiteler yurt disindan yabanci ögrenci kabul etmek üzere kendi kriterlerini belirlemeye basladi ve YÖK bunu kabul etti. Yabanci ögrenciler bu sene üniversitelerin kendi kriterlerine göre geldi. Trakya'da dört üniversite yogun olarak Balkanlardan ögrenci kabul etti. Biz kendi adimiza 64 ögrencinin kaydini yaptik. Buradaki ögrencilerden Türkçesi iyi olmayanlar bir tek 1 yil Türkçe egitimi alacaklar. Buradaki tek olumsuzluk yabanci ögrenciler, Türk ögrencilerin ödedigi harcin iki katini ödemek zorunda kaliyor. Aslinda esit tutulsa çok daha iyi olurdu. Hatta bir görüse göre Balkanlardan gelen bu ögrencilerden hiç harç alinmasi gerektigidir. Bu çok cazip bir faktör olurdu. Tarihi geçmisimizin yogun oldugu bu ülkelerden çok daha fazla ögrenci üniversitelerimize gelirdi. Ziyaretlerin artmasi gerekiyor. Ziyaretler ne kadar artarsa ticaret hacmi ve diger faaliyetlerde o kadar çok artar. Biz çagiralim önce. O kadar güzel seyler söylüyorlar ki biz altinda eziliyoruz. "Türkiye bizim anavatanimiz" diyorlar. Türkiye'ye çok önemli bir gözle baktiklarini görüyoruz. Bu dönemler güzel dönemlerden bugünlerin kiymetini bilmemiz lazim. Yarindan tezi yok karsilikli ziyaretlere baslamamiz lazim." 

Prof. Dr. Aykaç'in ardindan konusan Kirklareli Ticaret Borsasi Baskani Turhan Altintel ise, Kirklareli'nin kabugunu kirmasi gerektigini bu anlamda Hükümetin uyguladigi komsularla 0 problem politikasinin yararli oldugunu ifade etti. Altintel, Makedonya ile yakin baglari oldugunu belirttigi konusmasinda sunlari söyledi;

"Kirklareli'ne baktigimizda üç ana sektör öne çikmakta. Tarim-hayvancilik ve bunlara bagli sanayi, turizm ve egitim. 300 bin nüfusumuz var, fakat kapali bir ekonomiyiz. Yani basimizda Bulgaristan olmasina ragmen kendi çapimizda çalisiyoruz. Fakat bu sermayelerimizi birlestirip disari açilamiyoruz. Bu topragin huyundan midir, suyundan midir hem birlesemiyoruz hemde ticaret hacmimizi gelistiremiyoruz. Kabugumuzu kiramiyor minarenin gölgesini geçemiyoruz. Ama insallah bundan sonra bu gibi etkinlikler faydali olur diye düsünüyorum."

Siz üzülürseniz biz aglariz

Iki ülkenin iliskilerinin gelistirilmesine yönelik düzenlenen toplantida son olarak Makedonya Cumhuriyeti Devlet Bakani Hadi Nezir söz aldi. Dost ve kardes ülke Makedonya'dan sevgiler, selamlar getirdigini belirterek konusmasina baslayan Nezir, genel olarak sorumluluk alaninin dis ticaret, 'Anavatani' Türkiye ile iliskiler ve Ortadogu oldugu belirtti. 

Türkler olarak Makedonya'da geçmiste kötü bir imaja sahip olduklarini ancak özellikle son dönem atilan adimlarla bu imajin çok degistigini belirten Nezir, buna örnek olarak Makedonya'da bir hidroelektrik santralinin müdür olarak görev yaptigi dönemde yasadiklarini anlatti. Nezir, "Makedonya'nin tarihinde bir ilk olarak bir hidroelektrik santralinin basina müdür olarak getirilmistim. Çünkü biz kolay kolay öyle yerlere gelemiyoruz. Hem Türk imajini kaldirmak hemde ecdadimizdan aldigimiz emaneti yasatmak için mücadele verdik. 1994 yilinda hidroelektrik santralinin müdürü oldum. Müdür olur olmaz genel müdürümüzün makamina gittim. Bana bagli bu santralin gelistirilmesi için bazi isteklerimin olacagini söyledim. Sonuçta bu santralin Makedonya'nin en iyi santrali seçilecegini söyledim. Nihayet 2006 yilinda milletvekilligi adayligim döneminde o santral Makedonya'nin en iyi santrali seçildi. Sirf Türk imajini kaldirmak için çünkü orada söyle algilaniyorduk; Ben müdür oldugum zaman beni tebrik etmeye gelenler 'Sen bir Türksün. Senin burada ne isin var. Sen ancak iyi bir berber olabilirsin. Sen ancak iyi bir terzi olabilirsin. Siz ancak iyi bir ayakkabici olabilirsiniz diyorlardi. Bende dedim ki; bize ilk defa böyle bir firsat geldi. Bizim ecdadimizdan almis oldugumuz bir emanet var. Biz tarihte hiçbir zaman devletsiz kalmadik. Devletin de sirketinde nasil yönetilecegini çok iyi biliriz' dedim. 2006 yilinda milletvekili oldum. 2008 yilinda da Bakan oldum. Çok mücadele verdik" dedi. 

Türkiye olmasa 24 saat ayakta 

kalamayiz

Aldiklari emaneti mahsere kadar tasiyacaklarini söyleyen Nezir, Makedonya'daki Türklerin varliklarini bugün korumalarindaki en büyük nedenlerden birinin Türkiye oldugunu söyledi. Yasadiklarindan ve tarihten çesitli anekdotlar aktaran Nezir, sunlari söyledi; "Bize vermis oldugunuz emaneti mahsere kadar orada yasatacagiz. Fakat sunu bilmeniz gerekiyor. Dualarimiz her zaman anavatanimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin büyük ve güçlü bir devlet olmasi içindir. Her zaman böyle dua ederiz. Sizin için dua ederiz. Çünkü bizler anavatansiz 24 saat bile ayakta kalamayiz. Basbakanimiz ile görüsmemde sunu ifade etmistim. Sayin Basbakanim sizler burada üzüldügünüz zaman bizler Balkanlarda bangir bangir aglariz. Sizler Ankara'da güldügünüz zaman. Bizler Balkanlar da kahkahalar atariz. 

Bosna-Herkes Savasi olmasa Türkiye'nin 

Balkanlarda hala bir politikasi yoktu

1956 yilinda babam ile tarlada yürürken söyle söyledim. Baba günes acaba Türkiye'den mi doguyor? Babamin da cevabi, sevgili oglum bir gün çok büyük bir adam olacaksin ki hakliymis. Günesin Türkiye'den dogdugunu o zaman göreceksin. Biz günesin Türkiye'den dogdugunu o zaman gördük. Bu vatan bizlere emanet degil ama vatan için gerekirse kanimizi canimi vermeye haziriz. Bizler Rumeli çocuklari, her Çanakkale'de sehit verdik. Her Dumlupinar da sehit verdik. Her Kuzey Kibris'ta sehit verdik. Biz üç büyük evladimizi bu vatana emanet ettik. Birincisi Istiklal Marsimizin mimari Mehmet Akif Ersoy dur. Ikincisi ünlü sairimiz Yahya Kemal Beyatli'dir ve üçüncüsü de Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür. Onun için bu vatana vermedigimiz sey yoktur. Bu vatan sizlere emanettir. Fakat bir ara Balkanlar da biz yetim kaldik. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Balkanlarla ilgili dis politikasi yoktu. Bunu çok açik ve net söylüyorum. Eger Bosna-Hersek Savasi olmasaydi hala beklide Balkanlarla ilgili bu politikalar yoktu. Stratejik açidan ne kadar Anavatanimiz Ortadogu'ya önem veriyorsa, ne kadar Kafkaslar önemliyse bir o kadar da Balkanlar önemlidir. Unutmayiniz ki ecdadimiz önce Balkanlari alip 100 yil sonra Istanbul'u almistir." 

Kim Balkanlara ekonomi ile girerse 

yarin o söz sahibi olacaktir

Ticarette yakalanan 300 milyon dolar toplam ithalat ve ihracat rakaminin iki ülke açisindan çok düsük oldugunu belirten Nezir, bunun kendisini memnun etmedigini söyledi. Herkesin üzerine düsen görevler oldugunu anlatan Nezir, konusmasinda su ifadelere yer verdi;

"Hepimiz elimizi tasin altina koymak zorundayiz. Çünkü Balkanlar Türkiye için stratejik açidan da önemlidir. Türkiye için Balkanlar Avrupa kapisidir. Bu kapiyi her zaman açik tutmamiz gerekiyor. Makedonya Avrupa Birligi'ne aday ülkedir. Ve çok kisa zamanda Avrupa Birligi'ne girecektir. Tek sikintimiz komsumuz Yunanistan'dir. Makedonya'yi ilk taniyan devlet Türkiye olmustur. Buna hem Makedonyalilar çok tesekkür etmektedir. Ama bunlar yardimlarla olmuyor. Kalici bir seyler yapmak gerekmektedir. Bizde bir söz vardir Kim Balkanlara ekonomi ile girerse yarin o söz sahibi olacaktir. Ülkeler artik savasla degil ekonomi ile aliniyor. Ben Türkçeyi 750 yil önce ögrendim insallah mahsere kadar yasatacagiz. Yeter ki arkamizda Anavatan olsun. Ne var ki son günlerde öyledir. Iki gündür Basbakanimiz Kosova'daydi. Oradaki karsilamayi görmüssünüzdür. Çünkü gönlümüzde taht kurmuslardir. Ancak sunu da belirtmem gerek biz hiçbir partiye endeksli degiliz. Ne 'a' partiye ne 'b' partiye. Bizim için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin politikalari önemlidir. Ne bu politikanin önüne çikmak istiyoruz ne gerisinde kalmak istiyoruz. Biz umutluyuz hiçbir zamanda umudumuzu yitirmedik. Bundan sonrada daha iyi olacagina inaniyoruz. Hepinizi Makedonya'ya bekliyoruz."

Toplanti konusmalarin ardindan karsilikli hediye ve plaket verilmesi ile sona erdi. Toplantiya dinleyici olarak katilan Ismail Tirpanci'da Makedonya Devlet Bakani Nezir'e, kendi yaptigi Atatürk çalismalarini hediye etti. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol