4 Nisan 1997'de geçirdigi kalp krizi sonucu Ankara'da vefat eden Türkes için Cuma aksami Büyük Camii’de Kirklareli Ülkü Ocaklari Il Baskanligi tarafindan Mevlid okutuldu. Türk siyasetinin unutulmaz dehasi Türkes için okutulan Mevlid-i Serif’e Milliyetçi Hareket Partisi Il Baskanligi ve Ülkü Ocaklari Teskilati’nda çok sayida kisi katilirken, Cengiz Bagdan ile birlikte camii gelen kalabalik grup, Kirklareli’nde Milliyetçi çogunlugun göstergesi idi adeta. El birlgi ile Basbug’a, mirasina sahip çikildigi sehrimizde de bir kez daha kanitlandi.
MHP Kirklareli Il Baskani Cengiz Bagdan, unutulmaz lider Alparslan Türkes’in Türk Milliyetçigi için unutulmaz bir isim oldugunun altini çizerek, “O’nun essiz mimarinin sonsuza dek bekçisi olacagiz” dedi. MHP Genel Baskani Devlet Bahçeli de Alparslan Türkes hakkinda yaptigi açiklamada, “Basbugumuz Alparslan Türkes’in Hakka yürüyüsünün 11. yildönümündeyiz. Herkesin takdir edecegi gibi, milli basarilar, yüregi milleti için yanip tutusan, bu ugurda cefa çekmeyi göze alan ve inançlarini sadakatle savunan büyük insanlarin mücadelesinin eseridir.
Toplumlar, tarihi basarilarini, kirilmaz çizgilerinin isareti olan yüksek iradeye ve sarsilmayan inanca sahip bu insanlarin liderligi altinda yakalayabilmistir. Bu itibarla, 1900’lü yillarin basindan bugüne, Türk milliyetçiligine gönül vermis dava adamlarinin arasinda en önemli mevkii, kuskusuz merhum Türkes Bey’e aittir.
O, milliyetçilik tarihinin önemli bir bölümüne yakindan tanik olmus, varligi ve aksiyonu ile bu mücadeleye yeni ve farkli bir anlam ve kuvvet kazandirmis bir tarihi sahsiyettir.
Türklük için verdigi mücadele hayatinda, karsilastigi engellere ragmen, dava ve devlet adamliginin bütün hasletlerini göstererek, her ortamda metanet ve sükûnetini korumasini bilen bir ülkü adamidir.
Ne yolundan bir an için dönmüstür, ne de ülküsünden en küçük bir taviz vermistir. Bu milleti karsiliksiz seven dava arkadaslarinin her zaman en basinda, ömür boyu dimdik ve gerekirse yalniz basina yürümesini bilmistir.
Gelecegi okuyabilen liderligi, stratejik düsünce derinligi Türkiye ve Türk milliyetçilerinin düsünce dünyalari için kilavuz olmus, gerek yasadigi dönemde ve gerekse vefatindan sonraki küresel gelismeler, onun teshislerini hep hakli çikarmistir.
Gençlik yillarinda baslayan mücadele hayati, bir fani için rastlanmayan istikrar ve dik durus ile asla kesintiye ugramadan son nefesine kadar sürmüstür.
Milliyetçilik, O’nun siyaset yetenegi ile yalnizca aydinlara hitab eden bir deger olarak kalmamis, buna ilave olarak sürekli büyüyerek Anadolu’daki yüzbinlerce ailenin ocaginda saglam ve emin bir zemin bulmustur.
Türk milliyetçiligi onun rehberliginde halkla kucaklasmis, yetistirdigi nesillerle de gelecek kusaklara aktarilan dinamik bir güç haline gelmistir.
Merhum Alparslan Türkes Bey’in iki büyük eseri vardir. Birincisi Türk siyasi hayatinda milliyetçiligin yegâne politik gücü olan Milliyetçi Hareket Partisi; ikincisi ise üzerine titregi, büyük umutlar besledigi ve gelecegi emanet ettigi Ülkücü Türk Gençligidir.
Bu iki anit eser, milliyetçileri ve ülkücüleri, toplumun herhangi bir ferdi olmaktan çikarmis, onlari bir kimlige, bir aidiyete ve bir sevdaya yönelterek siyasal sahsiyet kazandirmistir.
Bu eserleri, merhum Basbugumuzun liderlik ve teskilatçilik yeteneklerini göstermesi bakimindan istisnai bir degere ve örnek alinacak bir öneme sahiptir ve unutulmalari, ihmal edilmeleri asla ve asla mümkün degildir.
Merhum Basbugumuzun ömrü, bir kisiden baslanilan bir yolculugun bir çig gibi büyümesinin nasil mümkün olacagini, kusaklara ögretmesi bakimindan da ibret alinacak ve gipta edilecek bir hayat serüvenidir.
Ne mutlu ki, hep iftihar ettigi, üzerine titredigi milliyetçi-ülkücü kadrolar, onun izinden yürümeyi, ondan devraldigi millet hizmetini, artan bir heyecan ile devam etmeyi sürdürmüslerdir.
Bugün bu emanetin ulastigi seviye, Türk milletinin dirlik, birlik ve kalkinma hamlesine olan ihtiyacini hisseden Basbugumuzun yetistirdigi kadrolarinin övünülecek bir sonucudur.
Ne üzücüdür ki, vefatinin onbirinci yilinda, bir ömür, tüm varligi ile mücadelesini verdigi büyük Türk milletinin esenligi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasi bugün tehdit altina girmistir.
Türkiye’miz sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel bir buhrana adim adim sürüklenmistir. Bunlardan daha da vahimi ise, Türk milleti, bin yillik kardesligini sorgulama ve sadakatini sinama noktasina kadar itilmistir.
Bu gerçekler Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve ülkücü gençlige bugün daha büyük sorumluluk yüklemekte, milletimizin geleceginde söz sahibi olabilmek için daha fazla inisiyatif alinmasini kaçinilmaz hale getirmektedir.
Tarihte çok daha vahim durumlarda, köklü atilimlar atmis, varligini ve kudretini tüm dünyaya göstermis büyük Türk milleti için bu yeni durumdan kurtulusun yolu ve yönü bellidir. Milletimizin bekledigi çözümün yegâne adresi, Türkes Bey’in mirasi Milliyetçi Hareket Partisi ve onun eseri olan ülkücü kadrolardir.
Milliyetçiler, O’nun sagduyulu siyasetini izleyecek, içte ve dista yazilmis hiçbir senaryonun, Türk milletinin kardesligini bozmasina izin vermeyerek, devletimizin önüne konan tuzaklara düsmesini, gösterecekleri basiret ve dirayetle mutlaka önleyeceklerdir.
Süphe yok ki, bizim için bu konuda da, geçmiste yasanan buhranlarda gösterdigi sogukkanlilik ve yapici fikirleriyle essiz bir rehber olan merhum Türkes Bey’in yeri ve önemi çok büyük olacaktir. Sözlerimin sonunda, merhum liderimizden devraldigimiz bu kutlu davayi, sonsuza kadar yasatmayi ülkü edindigimizi buradan, basbugumuzun manevi huzurundan bir kez daha belirtmek istiyorum.
Bu hedefe ulasmak, hem O’ndan bize kalan bir siyasi miras ve emanet, hem de bizim ona olan ahlak, gönül ve dava borcumuzdur.
Bu vesile ile Basbug’umuz Alparslan Türkes Bey’e minnet ve sükran duygularimla Cenab-i Allahtan rahmet diliyorum. Mekâni Cennet, ruhu sad olsun” dedi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol