Son 50 yıl içinde yarı yarıya azalan bağlarımıza rağmen yinede Türkiye'nin ikinci bağcıklık merkezi olan Kırklareli'nde son yapılan şenlikle beraber bağcılığın nasıl ana merkezinin Kırklareli olabileceği masaya yatırıldı. Çözüm "Şarap yolu" ve "Yayla mahallesi" gibi iki değerin tekrar ayağa dikilerek kazanılması
Uluslar arası Kırklareli Yayla Bolluk bereket hasat ve bağ bozumu şenliğinin bu yıl 5'ncisi 13 ve 14 Eylül tarihlerinde gerçekleştirildi.
Üzüm şehri olarak gösterilen Kırklareli'nde son 50 yılda ekilip işlenen bağların % 55'i bazı nedenlerden dolayı artık Üzüm açmamış olsa da Kırklareli üzüm konusunda Türkiye'nin 2'nci merkezi durumunda.
13-14 Eylül 2013 tarihlerinde Kırklareli Belediyesi ve Kent Konseyi'nce düzenlenen Uluslararası Kırklareli Yayla Bolluk, Bereket, Hasat ve Bağ Bozumu Şenliği Kırklareli'nde oluşturmak istediği vizyon itibari ile 5'ncisi kutlanmasına rağmen arkasına taktığı kalabalıklar sayesinde daha uzun yıllar Kırklarelili ile buluşacağının sinyallerini verdi.
Bağbozumu şenlikleri kapsamında ilk gün Dilek Pehlivan ve Murat Dalkılıç ile çoşan Kırklarelili vatandaşların gelecek yıllar adına bazı değerlerini ve ekonomik olarak gelir elde edebilecekleri ürünlerini sağlamlaştırmak isteyen Kent Konseyi ve Kırklareli Belediyesi
"Kırklareli'nde bağcılık" konulu paneli, Kırklareli il Gıda tarım ve hayvancılık il Müdürü Hakan Keçeci'nin katılımı ile gerçekleştirdi.
Kırklareli Belediye Başkanı Cavit Çağlayan'ında katıldığı "Kırklareli'nde bağcılık" konulu seminerin diğer konukları ise Kırklareli'ne has lezzeti Türkiye ve dünya vitrinine çıkarma çabası içerisinde olan Üzüm Yetiştiricileri birliği başkanı Kutbay Benni ile Bağcılık araştırma enstitüleri birliğinden Mehmet Ali Kiracı'ydı.
Modern bağcılık ve bağ hastalıkları gibi konuların ele alındığı seminerde Kırklareli'nde uzun vadede bağcılık konusunda nasıl hareket edilebilir gibi bağcılığın yaşatılabilmesini amaçlayan konular üzerinde de duruldu. Panelde ayrıca Kırklareli'nde bağcılık geçmişi de anlatılırken ileriki dönemler ile alakalı yapılacaklarda masaya yatırıldı. Kırklareli Üzüm Üreticileri Birliği onursal Başkanı Ali Korur dahil olmak üzere şenlikler boyunca üzerinde durulan konuları aynı önlem ve tedbir cümlelerinden oluştu.
Kırklareli'nde Bağcılığın tarihsel gelişimi
"Bu türden festival ve şenlikler kültürel zenginliklerimizin bugünlere taşınmasını sağlayan önemli etkinliklerdir. Bu tür etkinlikler sayesinde kültürel zenginliklerimiz bugünle ve genç kuşaklarla buluşurlar. Bir anlamda geçmiş ile gelecek arasında köprüler kurulur. 19. yüzyılda Osmanlı döneminde Anadolu ve Rumeli topraklarında bağcılık ve şarapçılık büyük bir aşama kaydetmiştir. Bunun en önemli nedeni floksera salgınının Avrupa'daki bağları bütünüyle yok etmesi ve batının şarap açığının da büyük oranda Osmanlı imparatorluğu topraklarından karşılanmaya başlaması idi. 1923 Mübadelesi yaşadığımız topraklar üzerinde sonuçlarmı hala hissettiğimiz büyük bir sosyal ve ekonomik bir dönüşüme yol açtı. Kuşkusuz en önemli etkilerinden birisi de bağcılık alanında oldu. Sonuçta bu yörelerde erezyonun artışı ile birlikte toprak, su ve bitki örtüsü üzerinde de büyük ve olumsuz değişiklikler ortaya çıktı. Kırklareli'nin yani eski adıyla Kırkkilise'nin, Traklardan bu yana üzümleri ile ünlü olduğunu çeşitli kaynaklardan da öğreniyoruz. Evliya Çelebi seyahatnamesi bunların başında gelir."
Eski şarap yolu hayat bulacak mı?
"Kırklareli'nin bağcılık ve şarapçılık kültürüne ait en önemli veri ise "Şarap Yolu" adı verilen bir rotadır. 19. yüzyılda Kırklareli ve çevre köylerindeki bağların üzümlerinden yapılan şaraplar, Üsküp köyünde toplanıyor, oradan da Istranca Dağlarının güney etekleri boyunca yol alıp Karadeniz kıyısındaki Kıyıköy (eski ve gerçek adı Midye) limanına ulaştırılıyordu. Buradan da floksera salgını nedeniyle batıda baş gösteren şarap açığını karşılamak üzere gemilerle Avrupa limanlarına taşınıyordu. Bu üretim potansiyeli günümüzde de harekete geçirilmeyi bekliyor. Hedef ve amaç bu uyuyan potansiyeli canlandırarak, bölge üzümleri ile üretilecek dünya standardında ürünlerin tarihte olduğu gibi tekrar buradan Dünya ülkelerine ulaşabilmesini sağlamak olmalıdır."
Kırklareli'nde günümüz bağcılığı
"Son dönemlerde çok yeterli olmamakla birlikte bağcılığa duyulan ilgide ve bağ alanlarında bir artış söz konusu olmuştur. Ancak yine de olması gerekenin çok altındadır. 2011 yılı verilerine göre, Kırklareli ilinin bağ alanları 7000 dekar civarındadır. Bu miktar 4,5 - 5 milyon dekarlık Türkiye bağ alanları ile karşılaştırıldığında, çok küçük kaldığı görülmektedir. İlimizdeki bağların yaklaşık olarak üçte ikisi (%68) sofralık, üçte biri (%32) şaraplık çeşitlerdir. Bu bağ alanlarının çok büyük kısmı merkez ilçededir. Zaten doğrusu da budur. Çünkü özellikle merkez ilçe bağcılık açısından çok uygun ekolojiye sahiptir. Son birkaç yılda ne mutlu ki Kırklareli'ni eski şöhretli bağcılık günlerine kavuşturacak birkaç önemli yatırım gerçekleşti. Bunlar şaraplık üzüm yetiştiren ve şarap üreten işletmelerdir. Istranca biyosfer ve ekosisteminin olumlu katkısı olan bu şarapların çok kısa süre içinde dış pazarda da büyük ses getireceğine inanıyorum. Elbette bu gurur başta Kırklareli ve Trakya olmak üzere tüm Türkiye'ye ait olacaktır."
Yayla mahallesi canlanırsa Kırklareli de canlanacak
"Bu yıl 5. sini gerçekleştirilen bu şenliğin ana amacı Kırklareli'de bağcılığı geliştirmek ve bu anlamda üreticilerde ve genç kuşaklarda bağcılık kültürü oluşmasına yardımcı olmaktır. Bu nedenle ilgililere ve üreticilere yönelik panel ve konferanslar düzenlenir. Aynı zamanda tarihi Kırklareli dokusunu da ön plana çıkarmak ve kültürel ve tarihi özellikleri ve örnekleri ile tanıtmaktır. Bu nedenledir ki isminde "YAYLA" vardır."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol