BU TABLO BIZI BIR YERE GÖTÜRMEZ

Siyaset sahnesinde, seçim meydanlarinda Sen-Ben Kavgasi süre dursun, son yapilan anketlere göre gelenekçi parti AKP hâlâ birinci parti olarak görünmektedir. Demek ki Atatürk Halkçiligi'nda sonra halk, saga kaymistir. 60 yillik demokrasi, çok partili hayat halki sagci yapmistir.
Bu vesileyle Türkiye'de sagciligin tutuculuk oldugunu da hemen söylememiz gerekir. "Anadolu köylüsü sehre göçtükten sonra bile geleneklerine bagli, törelerine tutsak, mümin ve muhafazakar toplum" olma vasfini korumaktan vazgeçmemistir. Bu yüzden siyasi partiler tutucu ve gelenekçi bir tabana oturmuslar, bunu sömürerek, bu tabani oksayarak ikbal ve iktidar olmaya yönelmislerdir. Bu seçimde 12'ye 5 kala halki hatirlayanlar milletvekilligine soyunmuslardir. Ve bunlar son günlerde birçok gazetede, yazar kösesinde yer alan su aci tablo üzerine konusmaktan kaçinmaktadirlar.
Oysa halkin içinde bulundugu, sikintisini çektigi seylerin kaynaginda bu rakamlar vardir. Sunlara bir bakar, üzerinde düsünmek ister misiniz?
Türkiye'de okul hâlâ caminin gerisindedir. Rakamlar dogruyu söyler. Ülkemizde 67 bin okula karsilik, 77 bin cami vardir. Süphesiz cami de, okul da olacaktir ama okulun daha çok olmasi Peygamberin ümmetine "OKU" emrine daha uygun düsmektedir. Sözgelimi ülkemizde 345 kisiye bir cami düserken, 100 bin ögretmen, 100 bin okul ve derslik açigi bulunmasi, on milyonun üstünde insanin okulsuz ve ögretmensiz kalmis olmasi kimi kara kara düsündürmez ki..
Son arastirmalar ülkemiz insanlarindan her yüz kisiden 30'unun GELECEK KORKUSU tasiyip yasadiklarini ortaya koymustur. SUÇ isleyenlerin sayisinda büyük bir patlama görülmüstür. Kütüphanelere gidenler azalmistir. Altili ganyan oynayanlar, Kazi Kazan'da ve Milli Piyango biletinde sans arayanlar çogalmistir. Bu halk gerçeklerden kaçar, olmustur. Bir mucize beklemektedir. Birilerinin gelip onu kurtarmasini beklemektedir. Insanlarimiza is bulamayan, is sahalari yaratamayan iktidar fakir fukara, aç ve yoksul insanlari DEVLET SOFRASI'na oturtmustur. Yaz sicaginda onlara kömür dagitmaktadir. Seçim arifesinde ihtiyaçlarini sormaktadir. Belli ki oy avciligi yapmakta, halki aldatmaktadir.
Halkin kendini kurtarmak için ne düsündügünü bilmiyoruz. Düsünüp düsünmediginden dahi haberimiz yoktur. Çünkü her yüz seçmenden 16'si kararsizdir, sandiga gidip gitmemesi süphelidir. Ve halk siyasi partileri bir OYUNCAK GIBI GÖRMEKTEDIR? Milletvekili adaylari yerel sorunlar baglaminda ne yapacaklarini bilmemektedirler. Mesala Kirklareli Milletvekili adaylari Kirklareli'nin hangi sorununu öne çikarip, çözümü için çalisacaklarini söylemislerdir? Böyle bir sey duydunuz mu? Laik Cumhuriyet istemek yetmez. Laik Cumhuriyeti çökerten irtica konusunda, mürteci yetistiren yerel ve genel sartlar ve mekanlar baglaminda nasil çalisacaklarini, nasil bir mücadele vereceklerini bugüne dek açiklayani gördünüz mü?
Seçimin rejimi rahatlatacagini, halka huzur getirecegini, sorunlara çözüm bulacagini simdiden söylemek mümkün degildir. Eger bu halk degisimde bir sürpriz yapmaz ise bu seçim ülkeye bir ERKEN SEÇIM getirecege benzemektedir. Çünkü, halk sandikta çözüm arayacak gibi görünmüyor. Anketler birkaç partinin meclise girecegini, bunlardan hiçbirinin tek basina iktidar olamiyacagini göstermektedir. Fakat büyük ihtimalle bugünkü iktidar, iktidarini kaybedecek, muhalefet olacaktir. Sandigin bunu saglamasi bile rejim, ülke ve bazi sorunlarin çözümü için basari olacaktir. Ancak iktidara talip olan partilerin AKP ile Sen-Ben Kavgasi'ni, tartismasini birakip, bu iktidarin ülkeyi nereye sürükledigini daha fazla öne çikarmanin yolunu bulmalidirlar. Bu iktidar ülkeyi daha fazla borç batagina sokmustur. Daha fazla faiz ödeme noktasina getirmistir. Yurttaslarimiz bu iktidarin haftada BIR MILYAR DOLAR'in üstünde faiz ödedigini biliyorlar mi? Borç ödenmiyor, borcun faizi ödeniyor. Bu durumda vatandasin yoksulluktan, fukaraliktan kurtulmasi mümkün olur mu? Devlet bir çivi çakamiyor. Bu durumdan halk nasil kurtulacaktir? Çocugunu nasil besleyip okutacaktir?
Basbakan tarihi bilmezlikten gelerek demokrasiyi kendisinin getirdigini saniyor. Bugün onun konusmasi, onun iktidari bile bir çivi çakmadigini söyledigi Cumhuriyetin geçmisi sayesindedir. Cumhuriyetin geçmisini inkar etmek, kimseye fayda getirmedigi gibi, bugün de kimseye bir yarar getirmiyecektir. Böyle biline. Cumhuriyetin geçmisi laiklige karsi olanlar için cazip degildir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol