Türkiye yakin yillara kadar KÖYLÜ MEMLEKETI olarak anilirdi. Nüfusun yarisindan çok fazlasi köylerde yasiyordu. Kirkbinin üstünde köy ve mezra dedikleri küçük yerlesim birimleri vardi. Bu durum karsisinda yerli ve yabanci arastirmacilar, uzun zamanlar Türkiye'nin KÖY SORUNUNU çözmesi halinde düzlüge çikacagina inanirdi.
1936 yilinda merkezi Edirne'de olan Trakya Genel Müfettisligi'nin Kalkinma Programlari tamamen köy ve köylü sorunlari ile agirlikli idi. Köyün yolu, okulu, ögretmeni, suyu, elektirigi, helâsi yoktu. Evlerin, ahir ve samanliklarin damlari genelde çavdar ve misir sazi ile örtülüydü. Köylünün yiyecegi ve satacagi seyler çesit yönünden sinirliydi. Üretim düsüktü. Hayvanlar besisizlikten zayifti. Insanlar Ince Hastalik dedikleri verem, sitma, uyuz ve frengi hastaliklari ile malûldüler. Bugün çok sükür cumhuriyet sayesinde bunlarin büyük kismi geride kalmis, sorunlarin çogunluguna çözüm bulunmustur.
Ancak, köyün ve köylünün sorunlari yinede bitmemistir. Köyler ve köylüler degismistir. Çariklilar, kasketliler geçmise oranla daha bilgili, daha bilinçli duruma gelmislerdir. Fakat yine de köy içinden fethedilmis, Cumhuriyetin Aydinligi ile aydinlanmis, köylünün yönü ve yörüngesi degismis degildir. Bugün itibariyle köylerde 7 milyonun üstünde çalisan, 30 milyonun üstünde oturani vardir. Köy kizlari ve kadinlarinda okuma yazma bilmeyenlerin orani yüksektir. Tabii köyün okuyanlari içersinde Ilkokul çikisli olanlar çogunluktadir ama bugün köyde orta ve lise mezunu insanlar, üniversitelere gitmis olanlar vardir. Köy, dünkü köy degildir. Tabaninda, tavaninda degisiklikler, kimildamalar olmustur. Fakat yine tekraren söylüyoruz ki Türkiyede biraz geri itilmis. Köy ve köylü sorunu bulunmaktadir. Burada yasayanlar Türkiye'yi beslemektedirler.
Cumhuriyetin önde gelen egitimcileri, kültür adamlari köyün ve köylünün önce canlandirilmasini, sonra kalkinmasini düsünmüslerdir. Köyün ve köylünün canlandirilmasi elbetteki egitimle, ve bilinçlenme ile olacaktir. Caminin yaninda okul, imamin yaninda ögretmen, köyün içinde kütüphane, toplanti yerleri, okuma salonlari olacaktir. Bilimsel olarak sabittir ki egitim ve bilgi her yerde oldugu gibi köyde de isi kaliteli ve verimli kilan tek etkendir. Egitimin üretime katkisi yüzde 30'larin çok üstündedir. Dünyada okuyanla okumayan, bilenle bilmeyen hiçbir zaman bir olmamistir. Bilgisizlik hep aydinlaga, daha rahat, daha güzel yasamaya karsi olmustur. Insani gerilege mahkûm etmistir. Cehaletin elinde kalan insanlar yasamlarini daha güzel yapamamislardir. Bir yerde bilgisizlik, egitimsizlik onlari duraksatmistir. "Buraya kadar" demistir.
Bugün itibariyle nüfusun yarisi köylerde yasadigi halde 30 bin köyde okullar kapalidir. Köyler ögretmensizdir. Köyün çocuklari bölge okullarina tasinmaktadirlar. TASIMALI EÄzITIM, kendine özgü buluslari olan bize aittir. Bunun önünde köylerde çocuk azligi gerekçe gösterilmektedir. Fakat arkasinda ne vardir, ne gibi kayiplar gözardi edilmektedir? Ne arastiran, ne soruna egilen vardir. Cumhuriyetin köylüsü gelenege teslim edilmistir. Cumhuriyetin ögretmeni son yillarda o eski sözü söyler olmustur "GITMESEK DE GÖRMESEK DE O KÖY BIZIM KÖYÜMÜZDÜR." Oysa o köy artik bizim degildir. O köy kozasini ören Ipekböcegi misali baskalarinindir. Basbakan bir konusmasinda köylerde 7 bin imam açigi oldugunu, bu boslugu kimlerin doldurdugunu bilinmedigini söylemistir. Peki ögretmensiz ve kapali okullarin yerini kimler doldurmaktadir? Sayin Basbakan bunu gözardi etmektedir.
Suraya gelmek istiyorum. Eskiden Türkiye köylerin sayisina, burada yasayanlarin nüfusa göre çogunlugu olusturmasina göre Köylü Memleketi olarak söyleniyordu. Oysa bugün Türkiye, kentleri ile köylülesmistir. Köyleri bosaltanlar kentlerin varoslarinda, gecekondularinda ve hatta kent merkezlerinde köyü yasamaktadirlar. Kentin kurallari onlar için ne anlama gelmektedir? Arastiran soran yoktur. Oysa Avrupa Birligi fonlarindan yararlanmak için PROJE yapanlar bizce Köylü için proje üretmelidirler. Bugünkü Türk köyünün neye ihtiyaci vardir? Köydeki Gizli Issizligi, çalismayanlari, çalisamiyanlari, okumayanlari nasil kazanmali ve çagdaslastirmaliyiz? Mesele burada.
nazifkaracam@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Uçmakdere hafta sonu yamaç paraşütü tutkunlarını ağırlıyor
04 May 2025 -
Tekirdağ YEDAM tanıtıldı
05 May 2025 -
31. Kırklareli Uluslararası Kakava Festivali Başlıyor
14 May 2025 -
Meriç Nehri'ndeki kürek yarışları Edirne'nin turizmine katkı sağlıyor
04 May 2025 -
Umutlu Yarınlar Anaokulu'nda 23 Nisan Coşkusu
23 Nis 2025 -
Tekirdağ'da üreticiler buğdayda rekolte kaybı yaşamamak için yağış bekliyor
06 May 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Milli yüzücü Emre Onuş, Avrupa'da madalya hedefiyle kulaç atıyor
19 May 2025 -
Geçen yıl kuruma noktasına gelen Kazandere Barajı'nda doluluk yüzde 100'e yaklaştı
20 Nis 2025 -
Kırklareli'nde su ürünleri denetimi yapıldı
20 Nis 2025 -
Türk ve ABD'li güreşçiler Edirne'deki dostluk turnuvasında karşılaştı
20 Nis 2025 -
Edirne'de köy sakinlerine sağlık taraması yapıldı
20 Nis 2025 -
Tekirdağ'da düzenlenen operasyonda 10 şüpheli yakalandı
20 Nis 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol