BUGÜN ATATÜRK YAZI TAHTASI BASINDA

Bugün Türkiye 24 Kasim'i ÖÄzRETMENLER GÜNÜ olarak kutluyor. Oysa 24 Kasim Mustafa Kemal Atatürk'ün yazi tahtasi basina geçerek, ulusuna Yeni Yazi'yi ögretmeye basladigi, yani halkinin Basögretmenligi'ni yapmaya basladigi gündür. Okullardaki Yazi Tahtasi'da siniflara hemen konmus bir araç degildir. Osmanlilar zamaninda onun da basindan maceralar geçmis, renginin siyahligindan dolayi ISTEMEZÜK demislerdir. Bu nedenle Atatürk'ün Basögretmenligi anlami genis bir görev anlayisidir.
HARF DEVRIMI bir baska adiyla ALFABE (YAZI) DEVRIMI ATATÜRK DEVRIMI'nin en önemli olanlarindan biridir. Bir baska ifadeyle, KAFA ve DÜSÜNCE DEVRIMI'dir. Atatürk'ün Basögretmenligi kabul etmesi, günün ÖÄzRETMENLER GÜNÜ olarak kutlanmasi Atatürk Heykllerine çelenk koymanin, saygi durusunda bulunmanin çok ama pek çok ötesinde anlami, hedefi ve mesaji olan bir gündür. Bu anlamli günü Cumhuriyet Ögretmenleri'ne kutluyorum. Ebedi Basögretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle aniyorum. Bu Yüce Önder benim de Basögretmenim'di. Zira geçmiste ben de bir ögretmendim.
ÖÄzRETMEN, cumhuriyetin köye gönderdigi, imamin yanina koydugu insandir. Okul ve egitim ögretmenle baslamistir. Türk insani yazmayi, ögrenmeyi ondan ögrenmistir. Bu nedenle ÖÄzRETMEN Laik Cumhuriyetin en önemli insanlarindan biridir. Ve bundan dolayi da cumhuriyetçiler, cumhuriyeti kuranlar çok partili hayata geçtigimiz 1950'ye kadar açik ve seçik olarak ögretmenin arkasinda olmuslardir. Ögretmeni her türlü karsi koymalara karsi ayakta tutmustur. Kalabaliklar ögretmeni "Eli Öpülesi" insan olarak görmüslerdir. Aileler, veliler "Ögretmenin vurdugu yerde gül biter" demislerdir. Hatta sunu da eklemislerdir "Eti senin kemigi benim" demislerdir. Ancak Devr-i Demokrasi de ögretmen tahtindan indirilmistir. Hükümetler, iktidarlar ögretmeni kuru kalabalik karsisinda savunmasiz birakarak partizanlarin, Istemezükler'in arkasinda olmustur. Yaklasik 60 yillik bir süreçte Cumhuriyet Ögretmeni sinifinda, okulunda, köyünde yalnizligini, kimsesizligini yasamistir. Tabii sonuçta ögretmen bulundugu yerde gücünü kaybetmis, bir takim bagnazlarin, bir takim aydinlik düsmalarinin hedefi olmustur. Ögretmenin sinifta otoritesini sarsacak, veli ve ögrenci sikayetlerine itibar edecek, ögrenciye verdigi notu kuskulu hale getirecek her türlü tutum ve davranislar sergilenmistir. Bütün bunlar bir araya getirildiginde, üst üste kondugunda ögretmen artik cumhuriyetin o eski ögretmeni degildir. Daha dün ögretmenlerin yüzde 23'ünün geçinebilmek için Ek Is yaptiklari ortaya çikmistir. Kendi çocuklarinin ÖÄzRETMEN olmasini istedikleri anlasilmistir. Oysa geçmiste Ögretmen Olmak, bütün memuriyetlerin üstünde bir hizmet olarak görülürdü. Simdi ise hiçbir sey olamayanlar "Bari Ögretmen olayim" diyorlar.
ÖÄzRETMENLER GÜNÜ süphesiz Aglama, Yakinma Günü degildir. Ögretmenin ve Egitimin nerede oldugunu tartisma, konusma günüdür. Bir Durum Mahkemesi yapilacak gündür. Bu, yapilacak midir? Yapilamiyacaktir. Zira ögretmenin meslegini, yaptigi isi elestirme hakki yoktur. Çünkü o artik memurdur. Cumhuriyeti özgürce ögreten degildir. Ülkenin ALACAKARANLIÄzI onun da üstündedir.
Fakat her seye ragmen biz yine de ÖÄzRETMENLER GÜNÜ'nü kutluyoruz. Bugünün, günlerin en güzeli olduguna inaniyoruz. Ögretmenlerin özverilerini takdir ediyoruz. Iktidarlar köyün okulunu kapatmis, ögretmeni kasabalara büyük merkezlere çekmis olsalar bile biz cumhuriyet ögretmeninin köyü, köydeki okulsuz insanlari düsündügüne inaniyoruz. Bu SILAHSIZ ORDU'nun cumhuriyetin en saglam kesimi oldugunu düsünüyoruz. Ona Atatürk'ün "YENI NESIL SIZIN ESERINIZ OLACAKTIR" dedigini unutmadiklarini saniyoruz.
nazifkaracam@gazetetrakya.com