BEYNI ISTANBUL'DA AYAKLARI TRAKYA'DA BIR SANAYI

Trakya, Türkiye'nin Avrupa Kitasindaki topraklarinin adidir. Yakin zamana kadar TRAKLAR-Trakya'nin ilk sakinleri kabul edilirken on yili askin bir süreden beri Kirklareli'nde yapilan kazilar ve elde edilen bulgular bu bilgiyi tümden degistirmistir.
Trakya'nin ilk sakinleri buraya adlarini verenler degil, Kirklareli'nin Kanligeçit ve Asagipinar Mevkiine yerlesen ilk çiftçi ve köylüler olduklari anlasilmistir. Demek oluyor ki sekizbin yildan beri insanlar Trakya'da ve özellikle Kirklareli'nde vardirlar. Çiftçilik, hayvancilik o zamandan beri Trakyalilarin geçim kaynagidir.
Tarihte Trakya Romalilari, Bizanslilari, Osmanlilari ve tabii Trakya'ya gelip gidenleri beslemistir. Trakya sulanabilir bir arazi ve yeryüzü yapisina sahiptir. Su taskinlarini önlemek, yüzbinlerce dekar araziyi sulayabilmek için Cumhuriyet Hükümetleri Trakya'ya sulama barajlari, sulama göletleri yapmislardir. Bu barajlardan iki tanesi Kirklareli'ndedir, üçüncüsü de ya Çayirdere'de yada Poyrali Köyünde insa edilecektir. Bu demektir ki devlet Trakya'ya bir Tarim Bölgesi olarak bakmaktadir. Ancak Trakya, bir Tarim Bölgesi midir? Bir IKINCI ÇUKUROVA midir? O belli degildir. Zira Trakya son 20-25 yil içersinde beyni istanbul'da ayaklari Trakya'da olan bir yer olmustur. Sanayi birinci derece Kültür Arazileri ve sulama alanlari içersinde boy vermektedir. Trakya'nin EN BÜYÜK SULAMA KANALI olan ERGENE ise, Trakya'nin Kanalizasyonu olmustur. Böylesine çarpik bir durum söz konusudur Trakya'da.. Kaç yildan beridir bilmiyorum bir takim kisiler, kurum ve kuruluslar Ergene'yi kurtarmak için toplanip dagilmaktadirlar. Hiç kimse de Ergene'nin kirlenmesine 1980'den beri iktidara gelenlerin yalnis tutumlari oldugunu söylememektedirler. Trakya'nin Kültür Arazileri üzerinde bu fabrikalar önce kaçak olarak insa edilmeye baslamislardir. Daha sonra fakir fukara çiftçilerin arazileri ucuza kapatilarak tarlalar fabrika yeri yapilmislardir. Arazi sahipleri çiftçiler de fabrikalara isçi olmuslardir. Bu nasil bir gelismedir anlayan beri gelsin.
BEYNI ISTANBUL'da, AYAKLARI TRAKYA'da SANAYI ne demektir? Bunu biraz açmak lazimdir. Bu su anlama gelmektedir
Trakya'daki fabrikalara sahip holdingler, fabrikatörler istanbul'dadir. Büyük Yönetim Merkezleri oradadir. Trakya'da yönetimin alt tabakasi ve çalisanlari bulunmaktadir. ihracat Tekirdag ve istanbul'dan yapilmaktadir. Edirne Gümrük Kapisi'da bu nimetten faydalanmaktadir. Ancak pastanin büyügünü alan istanbul, Havayi alan da Kirklareli'dir. Kirklareli yoksullasirken Lüleburgaz fabrika isçilerinin parasi ve iase maddeleri ticereti ile kalkinmaktadir.
Bazi uzmanlara göre Trakya, tarim ve hayvancilik bölgesi olmaktan giderek uzaklasmaktadir. Trakya'nin dogal görüntüsü yitirilmektedir. Topraklar sular ve hava kirlenmektedir. Galiba Trakya'yi sanayinin pençesinden kurtarmak mümkün olmayacaktir. su halde Trakya'yi bu yeni kosullarin isiginda degerlendirmek gerekir. Trakya Ne Olacaktir? Trakya bir sanayi bölgesi olacaksa bu açiklanmalidir. Çiftçi daha simdiden isçi olmaya hazirlanmalidir. Bir ülkede çiftçinin Sanayi isçisi olmasi önemli bir degisim, önemli bir dönüsüm ve gelismedir. Kirklareli bu gelismenin, degisimin neresinde olacaktir? Kiklareli'ni ne kurtaracaktir? Dereköy Gümrük Kapisi'nin genisletilmesi mi yoksa bizim bilmedigimiz seylerin Bulgaristan'a satilmasi mi? Böyle düsünülüyorsa halk uyutuluyor demektir. Bize göre Kirklareli'ne yeni bir Kalkinma Modeli düsünmek gerekir. Bu, sanayi olacaksa varsin olsun. Zaten Trakya sanayilesmektedir. Yok, dogal kalacaksa ona Gida Sanayini düsünmek gerekir. Bu asamada Kirklareli ne olabilir diye tartismak lazimdir. Yani Kirklareli kendisini kurtarmak ve kalkinmak için çareler üretmekte geç kalmistir. Organize Sanayi Bölgesinde fabrikalasma bir türlü hiz kazanmamistir. sunu unutmayalim ki Lüleburgaz'in kalkinma sansini yaratan da Kirklareli olmustur. Bir gün Lüleburgaz'a bu sansi taniyan Kirklarelililer bir gün öyle veya böyle halkin agzina sakiz olacaklardir. Kentlesmemis (uygarlasmamis) insanlarin sehir yönetimine talip oluslarinin yanlisligi anlasilacaktir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com