Bu ayin yedisinde Pinarhisar'da, Belediye Baskanliginin düzenledigi "PINARHISAR'IN TARIHI VE KÜLTÜRÜ" konulu bir sempozyum gerçeklestirildi. Anli sanli bilim adamlari yaninda ve arasinda biz de konusmaciydik.
Tarih açisindan bütün konusmacilarin konularindan benim konum daha yakin ve daha günceldi. Çünkü 94 yil önce bugünlerde Trakya'da ve tabii Pinarhisar bölgesinde yasanmis bir Balkan Bozgunu (Savasi) vardi. Geçmiste Pinarhisar ve çevresinde bu savasin, bu bozgunun en kanli sahneleri cereyan etmisti. Nitekim Sayin Belediye Baskani Mehmet Kapili da bunu merak ettiklerini söylemisti.
Sempozyumda konusmalar 20'ser dakika ile sinirlanmisti. Konuyu 20 dakikaya sigdirmanin elbet imkani yoktu ama kalin çizgilerle bir seyler söylemek mümkündü. Oturumu Trakya Üniversitesinden, Trakya tarihi ile ilgili bir iki konuda kendince iddiali birisi yönetiyordu. Onu Kirklareli müzesi eski müdürü ile yakinliklarindan dolayi taniyordum. Saniyorum Vize'de sehir içinde bir kaziyi beraber yürütmüslerdi. Sözüme Romali sair Horatus'un bir sözü ile, "SIZ ALDIRMIYORSUNUZ (DINLEMIYORSUNUZ) AMA BEN SIZIN HIKÂYENIZI ANLATIYORUM" dedigim sira benden önceki konusmaciyi dinleyen lise ögrencileri salonu birden bosalttilar. Benden önceki konusmaci Kirklareli'nin arkeolojik kazilarindan söz etmisti ve oturum Baskani onun için süreyi yarim saat tutmustu. Günlerden Cumartesi olmasina ragmen ögrenciler ögleden sonraki oturuma toplu halde ve ögleden sonraki ilk konusmaciyi dinlemeye gelmisler gibi bir bir tutum sergilediler. Sanki bu 30-40 ögrenci arkeoloji konularina merakli imisler gibi bir izlenim yarattilar ve eski müze müdürünü dinleyip çekip gittiler. Ben de kürsüde bir iki dakika durdum ve "Ögrencilerin Salonu bosaltmalarini seyrettim.
Bu sira Romali sairin sözünü dile getirdim. Tekrarinda fayda var, "Siz aldirmiyorsunuz ama ben sizin hikâyenizi anlatiyorum" dedim. Iste böylesine ilginç bir tablo karsisinda 8-10 dakika sonra oturum baskani süremizin doldugunu söyledi.
Ögrencileri toplantiya toplu halde getiren, toplu halde salonu bosaltmalarini idare eden birileri varmiydi bilmiyorum. Ögrenciler dinlemeden gitmeselerdi onlara tarihte okuduklari BALKAN SAVASI'ni, Pinarhisar Muharebelerini anlatacaktim ve diyecektim ki
1912 de Kirklareli Bozgunu ile bir felakete dönüsen Balkan Savasi'na Osmanli Devleti "Kuvveti ile degil za'afiyla girmistir." Trakya'daki Dogu Ordusu seferberlik hazirliklarini tamamlamadan Bulgarlar'in üç koldan saldirisina maruz kalmistir. 90 bin kisilik ordunun yarisini yedek ve egitimsiz askerler olusturuyordu. Balkanlarda savas tehlikesi olmadigini düsünen Osmanli Hükümeti savastan bir süre önce 80 bin deneyimli askeri terhis etmisti. Bunun yaninda o sira Savas Bakani Nazim Pasa Yemen'de, savas tecrübesi olan genç subay ve komutanlar Trablusgarb Savasi'ndaydilar. Böyle bir ortamda ve böyle bir zamanda baslayan savas birden bozguna, askerin dagilmasina, halkin panik yaparak köyleri, kasaba ve sehirleri bosaltmasina neden olmustur. O zamanlarin iklim sartlari savasi felaket haline getiren nedenlerden bir baskasiydi. Birliklerin bütün silahlari yerde ve çamur içersindeydi. Top arabalari bataga saplanmisti. Yollar vicik vicik çamurdu. Trenler Kavakli kasabasi yakinlarinda çarpismis, yol tikanmisti. Kim nerede nasil bir yol bulursa oradan Istanbul'a dogru kaçiyor, düsman kovuluyordu. Osmanli Ordusu cephede sanki kaybolmustu. Trakya'da sanki Ikinci Bir Plevne Savasi yasaniyordu. Aslinda BOZGUN askerde degil, halkta ve savasi idare eden komutanlarin kafasindaydi. Asker ve halk bozgun, panik ve bilinmeyen nedenlerle Trakya'yi bosaltiyordu. 12 Ekim 1912 tarihinde baslayan savastan 6 gün sonra Bulgarlar, Pinarhisar ve Lüleburgaz'a gelmisler, buradaki muharebeleri de kazanarak yöreyi teslim almislardir. Bulgarlar, Trakya'yi mezbahaya çevirmislerdi. Halkta ve askerde dizanteri, Kolera hastaligi bas göstermisti, günde yüzlerce insan ölüyordu. Bunlar gömülmeden kaliyordu."
"Balkan Savasi, Osmanli'nin Balkanlari kaybetmesi ile sonuçlanmistir. Savasi açlik, yokluk, tedbirsizlik, yol ve tasima imkanlarinin yoklugu, haberlesme yetersizligi nedeniyle kaybetmistik. En önemlisi askerin ve komutanlarin ekmegi ve telefonu yoktu. Asker egitimsiz ve tecrübesizdi. Ve de Trakya'da hava soguk, günlerden beri yagisli, her taraf çamur deryasiydi. Halk da birlikler de çamura saplanmisti ve 94 yil önce bu nedenlerle Birinci Balkan Savasi'ni kaybetmistik."
Ögrenen olmasa bile biz yazariz, gelecek kusaklar içinde okuyan çikar diye düsünürüz.
nazifkaracam@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Uçmakdere hafta sonu yamaç paraşütü tutkunlarını ağırlıyor
04 May 2025 -
31. Kırklareli Uluslararası Kakava Festivali Başlıyor
14 May 2025 -
Umutlu Yarınlar Anaokulu'nda 23 Nisan Coşkusu
23 Nis 2025 -
Tekirdağ YEDAM tanıtıldı
05 May 2025 -
Meriç Nehri'ndeki kürek yarışları Edirne'nin turizmine katkı sağlıyor
04 May 2025 -
Tekirdağ'da üreticiler buğdayda rekolte kaybı yaşamamak için yağış bekliyor
06 May 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Tekirdağ'da uyuşturucuyla yakalanan 11 şüpheli gözaltına alındı
17 May 2025 -
Kırklareli'nde öğrencilere yönelik "taş denge sanatı" etkinliği düzenlendi
19 Nis 2025 -
Kırklareli Valisi Turan, Misinli Mezardere-1 sondaj kulesinde incelemede bulundu
19 Nis 2025 -
Trakya'da zirai dondan etkilenen alanlarda hasar tespit çalışmaları sürüyor
19 Nis 2025 -
Edirne'de lise öğrencileri ağrı hissi yoksunluğu hastalarına akıllı eldiven tasarladı
19 Nis 2025 -
Keşan'da yüzlerce fidan toprakla buluşturuldu
19 Nis 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol