Bir kez daha yazalim batan geminin mallarini. Vatandasin bir kismi yazmaktan, söylemekten usanmadi.
Birileri satmaktan vazgeçmedigi ve utanmadigi sürece de usanmayacak.
Bir bakima, ülkeyi yönetenlerden daha akilli ve daha bilinçli de sayamiyorum kendimi.
Biz ki evimizde bir iki evlâdimiza, yerine göre esimize söz geçiremeyen insanlar, yüzde kirk yedi buçuklarla gelerek ülkenin yönetimine hak kazanmis insanlari durma elestiriyoruz.
Yani, bir aklim da, "yahu, bunlar benden daha akilli adamlar olmasa, ülkedeki her yüz kisiden kirk yedi buçugu bunlara inanmaz, güvenmez!" diyor.
Adamlar satmakta yarar görüyor ki satiyor.
Demek ki onlar dogrusunu yapiyor!
Bu sehirde bile, varimizi yogumuzu, malimizi mülkümüzü, hatta yerine göre canimizi bile yok pahasina peskes çeken bu insanlara inanmis, güvenmis su kadar insan varken…
Ukalâlik sayiyorum çok zaman kendi tarzimi ve tavrimi.
Ama sonra da bakiyorum ki…
Neden satiliyor acaba diye anlamaya çalisiyorum, bir türlü ermiyor aklim.
Yani, bunca satisin yarari nedir diye soruyorum, sorguluyorum, bir sonuca varamiyorum.
Bunca satisin geliri nereye gidiyor?
Fenerlere mi, gemiciklere mi, un akitmaya mi yariyor?
Milli Piyango satilacakmis bugün yarin.
2009'da mi, 2010'da mi ne, Ziraat Bankasi satilacakmis.
Telekom gibi, altin yumurtlayan neler varsa yabancilar isletecek…
Bizler kurusu kurusuna gidip paralarimizi onlara verecegiz.
Yurdumuzun topraklarinda, ellere kiraci gibi yasayacagiz.
Onlar izin verirlerse konusacagiz telefonlarimizla.
Onlar izin verirlerse milli piyango bileti alabilecegiz.
Telekom'da insafsizca bir gelir politikasi uygulanmaya basladi, farkinda misiniz?
Acayip bir sabit gider listesi var.
Insanin içi yaniyor her seferinde.
Gerek siyasal açidan, gerek yurt severlik açisindan, bir kesim var ki konuyu ciddiyetle isliyor, halka anlatmaya gayret ediyor.
Isin sahipleri, saticilar, "Nasil olsa halk bize oy veriyor. Nasil olsa bizi destekliyor, bize güveniyor!" mantigiyla, ne elestirilere kulak veriyor, ne uyarilari dikkate aliyor, ne halkin feryadini bir zerre önemsiyor.
Adeta halkina düsman, halk tabakasini hiçe sayan bir yönetim katmani.
Satiyor, saviyor…
Müflis tüccar elinde kaldi ülkemizin temel kurumlari.
Altin yumurtlayan tavuklarimiz gidip gidip ellerin folluklarina yumurtluyor.
Biz de gidip ellerden parayla aliyoruz kendi tavuklarimizin yumurtalarini.
Söz geçmiyor saticilara.
Insafa gelmiyorlar.
Bir zerre önemsemiyorlar.
Insan böyle bir sistemin gazabina zor dayaniyor ama katlanmak zorunda olmaktan baska bir çare olmadigini da aciyla algiliyor.
Evet, satiliyoruz ve çaresizce seyrediyoruz artik.
Elimizde avucumuzda bize ait hiçbir sey kalmayacak bu gidisle.
Ne olacak sonrasi, düsünebiliyor muyuz?
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol