BASK'tan Bakan Dinçer'e ziyaret

BASK (Bagimsiz Kamu görevlileri Sendikalari Konfederasyonu) Genel Baskani Resul Akay, beraberindeki bir heyetle Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Ömer Dinçer'i ziyaret etti.

Akay ziyarette; kamu çalisanlarinin mali, sosyal ve sendikal sorunlarina iliskin BASK tarafindan hazirlanan dosyayi Bakan Dinçer'e iletti.

BASK Kirklareli Il temsilcisi Göksal Çidem'in sundugu dosyada su hususlar yer aldi;

KAMU GÖREVLISININ FOTOÄzRAFI

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin zorunlu ve vazgeçilemez hizmetlerini günün her saatinde, ülkenin her karis topraginda cani pahasina yürüten kamu görevlileri, elde ettikleri maasla zorunlu giderlerini karsilayamamaktadir.

1 Ocak 2010 itibari ile evli, iki çocuklu ve esi çalismayan 13'üncü derecenin 3'üncü kademesindeki bir memurun maasi; çalismayan es için 86,07 TL, 72 aydan küçük iki çocuk için 57,32 TL, asgari geçim indirimi için 82,01 TL, ilave edildiginde Bin 266,40 TL olmaktadir. Bahse konu istisnai ödemeler düsüldügünde en düsük memur maasi bin 041 TL.

Buna karsilik Ocak 2010 itibariyla dört kisilik bir ailenin gida harcamalari için 811 TL, kira, gida, yakacak, giyecek, egitim-saglik, haberlesme-ulastirma, temizlik ve aydinlatma giderleri için 2.645. TL, gerekmektedir.

SOSYAL GÜVENLIK

Bir devletin, egemenligi altinda yasayan vatandaslarina karsi iki temel görevi bulunmaktadir. Bu görevin biri sinirlari disindan yönelecek tehlikeleri bertaraf etmesi, digeri de yaslilik, hastalik, mamullük, kaza ve ölüm gibi sosyal risklere karsi koruma altina almasidir.

Ülkemiz dis tehdit ve tehlikelere karsi her yil milyarlarca dolar savunma harcamasi yapmaktadir. Yasadigimiz cografyanin konumu itibari ile on yillar içerisinde ihtiyaç duyulacak savunma harcamalarini son derece önemli bulmaktayiz.

Ancak dis tehditleri bertaraf etmek, bir cografyada yasamak için tek basina yeterli olmayabilir. Vatandasini yasliliginda, hastaliginda, malullügünde, kazaya maruz kaldiginda, vefat ettiginde kendisine ve aile bireylerine asgari yasam standardi saglayamayan bir devlet, uzun vadede huzur ve barisi teessüs ettiremez.

2008 yilinda yürürlüge giren Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortasi Kanunu sosyal güvenligin tanimina uygun olmadigi gibi, kazanilmis haklari da teminat altina almamistir. Sayin Basbakan ve ilgili Bakanlarin "çalisan ve emeklilerinin kazanilmis haklari teminat altinda olacaktir" seklindeki taahhütlerine ragmen, emeklilik ve saglik haklarinda önemli kayiplar olmustur.

Örnegin, hekim ve dis hekimi muayenesinde alinan katki payi çalisanlara ve emeklilere önemli bir külfet getirmektedir.

15 Ocak 2010 tarihi itibariyla Emekli Sandigi istirakçileri Genel Saglik Sigortasi kapsamina alinmis olmasi nedeniyle kamu görevlisinin bakmakla yükümlü oldugu hasta il disina sevk edildigi takdirde refakatçisine ödenen harcirah miktari 5 Lira 59 Krs olmustur. Bu haksiz ve yersiz uygulama düzeltilmedigi tekdirde konunun yargiya tasinacagini belirtmek isteriz.

ANAYASA DEÄzIÅzIKLIÄzI VE SENDIKAL HAKLAR

Kamu görevlilerinin örgütlenme grev ve toplu pazarlik hakkinin önündeki yasal ve anayasal degisiklikler bir an önce kaldirilmalidir.

Son günlerde basin-yayin organlarinda yer alan bilgilere göre mini bir anayasa paketi ile ilgili

hazirliklar yapildigi belirtilmektedir. Söz konusu paketin içerisinde memurlarin örgütlenme, grev ve toplu sözlesme hakkini içeren anayasa maddelerinin degistirilecegi de ifade edilmektedir.

Pakette yer alan degisikliklerin muhtevasini bilmemekle birlikte bazi hatirlatmalarda bulunmak istiyoruz.

Kamu görevlilerine taninacak grev ve toplu sözlesme hakki, diger Anayasa maddeleriyle pazarlik konusu yapilmamalidir.

Anayasa degisiklikleri yapilirken yalnizca çikar grevi degil, hak grevi de taninmalidir.

Evrensel hukuk, kazanilmis haklari özel mülkiyetin bir parçasi olarak görmekte ve insan hakki ihlali saymaktadir.Yasama ve yürütme organi kazanilmis haklari ortadan kaldiran bir mekanizma degil, aksine güvencesi olmalidir.

Bu nedenle YASAMA VE YÜRÜTME organinca kazanilmis haklara karsi düzenleme yapilmasi halinde hak grevi kullanilabilmelidir.

657 sayili Devlet Memurlari Kanununun 4'üncü maddesinin B bendine göre yapilan istihdam sekli her geçen gün yayginlasmaktadir. Bahse konu personelin özlük, mali ve sosyal haklari ayni görevi yapan ve ayni sorumlulugu tasiyan personelle esit hale getirilmelidir.

657 sayili Devlet Memurlari Kanununun 4'üncü maddesinin C bendine göre istihdam edilen özellestirme magduru personelin emeklilik, mali ve sosyal haklari ile ilgili yapilan iyilestirmeleri olumlu karsilamakla birlikte yeterli bulmadigimizi belirtmek istiyoruz. Ayni isi yapan ve ayni sorumlulugu tasiyan 4-C personeline de emsal uygulamasi yapilmalidir. Diger kamu kuruluslarinda istihdam edilen 4-C personelinin mali ve sosyal haklari TBMM'de istihdam edilen 4-C personelinin mali ve sosyal haklari ile esit hale getirilmelidir.

SOSYAL DIYALOG VE ÜÇLÜ DANIÅzMA KURULU

Refahin yüksek oldugu ülkelerde demokrasinin standardi da son derece yüksektir. Yüksek standartli bir demokrasinin ön kosulu da sosyal taraflarla kurulan sosyal diyalog mekanizmalaridir. AB ülkelerinde isyeri, sektör, hizmet kolu ve ülke düzeyinde sosyal diyalog mekanizmalari saglikli bir sekilde islemektedir. AB sürecindeki ülkemiz, sosyal diyalog mekanizmalarina önem verecegini taahhüt etmesine ragmen geçen zaman içerisinde olusturulan sosyal diyalog mekanizmalari hem yetersiz, hem de islevsizdir.

Ekonomik ve Sosyal Konsey hükümet agirlikli olup, islevsiz bir görünüm içerisindedir. Sosyal taraflar arasindaki temsil haksiz ve dengesizdir. Konseyde; Isçi Konfederasyonlari'nin tamami temsil edilirken, Kamu Görevlileri Sendikalari'ndan birisi temsil edilmektedir.

Her yil üç defa toplanmasi gereken "Üçlü Danisma Kurulu" toplantilari 2009 yilinda yapilamamistir. Bu toplantilarin 2010 yilinda yapilmasi için çaba gösterilmesini beklemekteyiz.

Kamu görevlilerinin sendikal ve demokratik haklari ile ilgili geçtigimiz hafta Abant'ta bir toplanti gerçeklestirildi. Devlet Personel Baskanligi tarafindan düzenlenen ve sosyal taraflardan yalnizca birisinin katildigi toplanti bize göre amacina ulasmamistir.

Kamu görevlilerine grev ve toplu sözlesme hakkinin konusuldugu bir toplantida sosyal taraflarin katilimi saglanmalidir. Aksi takdirde bu toplantilar kamu kuruluslari tarafindan organize edilmemelidir.

Geçmis birikimi nedeniyle sendikal haklar basta olmak üzere çalisma yasamini ilgilendiren konulari Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi koordine etmelidir.

Konfederasyonumuz anilan toplantiya önce davet edilmis, sonra davet kapsamindan çikarilmak suretiyle nezaketsiz bir tutum sergilenmistir.

BASK olarak çalisma yasaminin sorunlarinin diyalog ve uzlasi yoluyla çözülecegine içtenlikle inaniyoruz. Bu konuda taraflarin niyetini ve çabasini önemli sayiyoruz.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol