BAŞKOMUTAN İSTEDİ 'VATAN'DAŞ BASTIRDI

15 Temmuz gecesi saat 22.00 sularında Ankara semalarında alçaktan geçen jetlerin gürültüsü ile Türkiye Cumhuriyeti tarihine 15 Temmuz Demokrasi Bayramı olarak geçecek bir geceyi başlatan Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızmış Fethullahçı Terör Örgütü üyesi askerlerin darbe girişimi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı ile sokaklara dökülen halk ve polis tarafından savuşturuldu. Darbeciler kıskıvrak yakalanırken gözaltına alınanların sayısı 6 bini geçti. 161 kişi şehit oldu, 1440 kişi yaralandı. Darbecilere karşı tüm yurtta olduğu gibi Kırklareli'de sessiz kalmadı. Vatandaşlar Vilayet Meydanı'nda gecelerce sabahlara kadar darbecilere karşı nöbet tuttu

Tüm Türkiye 15 Temmuz 2016 Cuma gecesi ile birlikte tekrar "darbe" ile karşılaştı. 12 Eylül'de yaşanan acıları iyi bilen halk bu kez tepkisiz kalmadı. Darbeci askerler ilk etapta Ankara ve İstanbul'da önemli noktaları ve TRT'yi ele geçirdi. 15 Temmuz gecesi saat 22.00 sularında Ankara semalarında duyulan jet ve helikopter seslerini, silah ve bomba sesleri takip etti. Bu sıralarda darbecilerin ele geçirdiği TRT'de "Yurtta Sulh Konseyi" imzalı korsan bildiri okutuldu, sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bildiri gece boyunca defalarca tekrar ettirildi. Diğer TRT kanallarının ise yayını kesildi. Darbe girişimi ile birlikte Başbakan Binali Yıldırım ve Bakanlar yaptıkları açıklamalarla demokrasiye zarar getirecek hiçbir girişime izin vermeyeceklerini açıkladılar.
Aynı gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3G bağlantısı ile haber kanallarına tek tek bağlanarak milli iradenin önünde hiçbir gücün duramayacağını vurgulayarak halkı demokrasiye sahip çıkmak için sokaklara inmeye ve darbecilerin karşısında durmaya çağırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Herkesi şehirlerin meydanına davet ediyorum. Büyük ihtimalle İstanbul'da olacağım. Tüm siyasi partilerin liderlerine bu çağrımı yapıyorum. Diyorum ki demokrasiye inananlar olarak hep birlikte bu adımı atmalıyız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayına çıkarak yaşanan darbe girişimine ilişkin açıklamalarda bulundu. "Buna bir kalkınma deyin ya da ayaklanma deyin. Çünkü bunlar darbe yapamazlar" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda bu yaptıklarıyla da silahlı kuvvetlerimizin temiz yapısının içinde böyle bir azınlığın olduğu çok açık net olarak ortaya çıkmış oldu. Bu operasyondan sonra da çok daha ciddi bir şekilde bir temizlenme hareketine tabi olacaklar. Ben bu ülkenin Başkomutanıyım. Milletin yüzde 52 oyuyla iş başına gelmiş olan bir insanım. Dolayısıyla böyle bir şeyden hiç mi hiç haberimiz yok. Şüphelerimiz vardı ama böyle bir şeyin olacağı noktasında hiç böyle bir şey düşünmüyorduk.
Fakat şu anda böyle bir yeltenme olayı oldu. Maalesef gerek Genelkurmay Başkanımız gerekse bazı komuta kademesindeki arkadaşlarımızla irtibatı kuramıyoruz. Fakat bütün bunlara rağmen biz emniyet teşkilatımızla halkımızla beraber el ele bu işin üstesinden geleceğiz. Demokrasiye inanan bütün halkımı ben meydanlara davet ediyorum. Ben de halkımızla beraber meydanlarda olacağım. Başbakanımızda meydanlarda olacak.
Şu anda bazı yerlere işgal kuvvetleri sızmış. Örneğin Atatürk Havalimanı'nda geçen gün malum DAEŞ'ciler vardı bugün de benzerleri kuleyi işgal etmişler. Bu kuleyi işgal etmek suretiyle uçuşlara müsaade etmiyorlar. Böyle bir durum söz konusu. Yargı şu anda zaten gerekli adımları atıldı. Emniyet teşkilatımızın içerisinde bu ülkeyi seven arkadaşlarımız var.
Ben buradan silahlı kuvvetlerimize de sesleniyorum. Diyorum silahlı kuvvetlerimizin onurlu generallerine özellikle sesleniyorum. Onurlu generalleri maalesef onur kaybına uğrayanlara karşı onların da dik durmasını istiyorum. Bunlar gelip geçicidir. Ama siz kalıcısınız. El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz. Bunlara haddini inşallah en kısa zamanda haddini bildireceğiz.
Herkesi şehirlerin meydanına davet ediyorum. Hava limanlarına davet ediyorum. Ben de bu gece aynı şekilde onların arasında olacağım. Büyük ihtimalle İstanbul'da olacağım. Tüm siyasi partilerin liderlerine bu çağrımı yapıyorum. Diyorum ki demokrasiye inananlar olarak hep birlikte bu adımı atmalıyız" dedi.

Erdoğan konuşmasını, "Bana karşı şu ana kadar herhangi bir girişim söz konusu değil" diyerek bitirdi.
Halk sokaklara akın etti
Kısa sürede sokaklara inen halk ilk etapta köprüleri ve havaalanlarını tutan paralel terör örgütüne üye rütbeli darbeci askerleri polis ile birlikte etkisiz hale getirdi. Bu sırada ölen ve yaralananlar oldu. Er seviyesindeki birçok askerinde darbeci komutanların emri ile gece yataklarından "tatbikata gidiyoruz" denilerek kaldırıldığı öne sürüldü.
Darbe girişimi ile birlikte TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü, tüm personelini acil çağrı mesajı ile göreve çağırdı.
Gece boyu Ankara ve İstanbul'da hareketlilik yaşandı. Silah ve bomba sesleri duyuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı Kırklareli'de de karşılık buldu. Vatandaşlar Merkez'de de Kırklareli Vilayet Meydanında toplandı. Bu sırada Pınarhisar yolu iş makineleri tarafından trafiğe kapatıldı. Vilayet Meydanı'nda toplananlara AK Parti eski Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan ve AK Parti Kırklareli İl Başkanı Alper Çiler megafonla seslendi. Darbecilere karşı dimdik durulması mesajı verildi. Alanı dolduranlara daha sonra Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz'da telefon bağlantısı ile seslendi. Minsolmaz, Ankara'ya doğru hareket ettiğini belirterek gelişmeleri yakından takip ettiğini, Meclise gideceklerini vatandaşların rahat olması gerektiğini söyledi. Sabaha kadar alanda bekleyenler sabahın ilk ışıkları ile birlikte evlerine çekilirken Meydana araçlarını park ettiler.
Sela okundu
Yaşanan darbe girişiminin ardından camilerden sela okundu. Selanın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın talimatıyla okunduğu bildirildi.
Öte yandan Diyanet İşleri'nden yapılan yazılı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in, "Milletimizin manevi rehberleri olarak her türlü kanun ve hukuk dışı girişimlere karşı milletimizle beraberiz. Hepinizi özgürlüğün simgeleri olan minarelerimizden halkımıza bu büyük ihanete şiddete başvurmadan karşı koymaya davet ediyorum. Bu gece minarelerin ışığı yanacak, salalar verilerek milletimiz hukukuna sahip çıkmaya davet edilecektir" ifadelerini kullandığı kaydedildi
Demokrasimize sahip çıkıyoruz
Bu arada liderlerde yaptıkları açıklamalarla darbeye karşı oldukları mesajını veriler.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyete ve demokrasimize sahip çıkıyor; inancımızı eksiksiz bir şekilde koruyoruz" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Aynı sıkıntıların yeniden yaşanmasını istemiyoruz. Cumhuriyete ve demokrasimize sahip çıkıyor; inancımızı eksiksiz bir şekilde koruyoruz. Herkes çok iyi bilmeli ki Cumhuriyet Halk Partisi, Parlamenter demokrasimizin vazgeçilmezi olan yurttaşlarımızın özgür iradesine bağlıdır" diye konuştu.
Her türlü demokrasi dışı arayışa karşıyız
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi her türlü demokrasi dışı arayışa tavırlı ve karşıdır. Türkiye'nin pek çok sorun ve sıkıntısı olduğu tartışmasızdır" dedi.
MHP lideri Bahçeli, 15 Temmuz 2016 itibariyle yaşanan darbe girişimine ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Türkiye'nin olağanüstü ve gayri meşru bir durumla karşı karşıya olduğunu belirten Bahçeli, "Türk Silahlı Kuvvetleri içinden bir grubun askeri müdahalede bulunmak, yönetimi devralmak istediği iddia edilmektedir. Demokrasiyi askıya alma, millet iradesini yok sayma teşebbüsünün ülkemize yapılacak büyük bir hata olacağı açık ve meydandadır. Türkiye yakın tarihinde defalarca askeri darbe girişim ve tecrübesini yaşamıştır. Türk milleti her seferinde darbelerin yıkım ve acı sonuçlarına muhatap kalmıştır" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin kriz ve belirsizlik sarmalının dibinde olduğunu kaydeden Bahçeli, "Herkes bilmelidir ki, demokrasiden taviz istikbal ve istiklalden kopuş demektir. Milliyetçi Hareket Partisi her türlü demokrasi dışı arayışa tavırlı ve karşıdır. Türkiye'nin pek çok sorun ve sıkıntısı olduğu tartışmasızdır. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün çok ciddi tehdit ve taciz altında bulunduğu da ortadadır. Ancak her sorununun çözüm yolu demokrasidir.
Türkiye'nin iç savaş ve kaos ortamına savrulması halinde Türk milletinin ödeyeceği bedel vahim ölçüde yüksek ve pahalı olacaktır. Bu itibarla geleceğimizi karartacak, milli birlik ve bütünlüğümüzü sabote edecek her türlü müdahaleye milletçe mesafeli durmamız şarttır ve tarihi bir sorumluluktur. Nitekim hiçbir kalkışma kabul edilemeyecektir. Askeri darbe teşebbüsünde bulunanların derhal hukuka teslim olmaları en samimi beklentim ve tavsiyemdir. Milletimizin sağduyulu olması, teenni ve soğukkanlı hareket etmesi önem ve aciliyet arz etmektedir.

"Türk milleti bu badireyi atlatacaktır"
Halkın sokağa daveti, Türk askeriyle muhtemel bir çatışma içine girmesi vahim bir tehlike olarak önümüzde durmaktadır. Bilhassa Milliyetçi - Ülkücü Hareket'in provokasyon ve ajitasyonlara karşı teyakkuzuyla birlikte, sokaklara çıkarak iç savaş şartlarına hizmet etmesi düşünülemeyecektir. Hiçbir dava arkadaşım karanlık sürecin taraf ve faili olmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi ülkemizin sancılı tablosunu dikkatle ve demokrasiye tam bir riayet ve sadakatle takip edecektir. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, Türk milleti bu badireyi atlatacaktır. Milli birlik ve beraberliğimizi bozmaya hiç kimsenin gücü de yetmeyecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Atatürk Havalimanında vatandaşlara seslendi
Havanın aydınlanma ile birlikte Ankara ve İstanbul'da yaşananlar biraz daha netleşti. TBMM'ye, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne bazı noktalara gece jet ve helikopterlerden ateş açıldığı ve birkaç kez bomba atıldığı anlaşıldı.
Gece büyük ölçüde bastırılan darbe gidişimi ve darbecilerin kapattığı yerlerden biri olan Atatürk Havalimanı sabah Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vatandaşlara seslendiği yer oldu.
Kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutlu bir yolun mensupları olduğunu belirterek, "Bu kutlu yürüyüşte, kula kulluk değil sadece hakka kulluk var. Fakat kula kul olanlar, çıkara kul olanlar, tertemiz ordumuzun içerisine sızmak suretiyle paralel devlet yapılanmasının, 17-25 Aralık'tan sonra bunların ne olduğu dün akşamki eylemleriyle tam manasıyla ortaya çıkmıştır" diye konuştu.
"Silahları millete yöneltecek kadar alçaklar"
Konuşması sık sık destek tezahüratlarıyla kesilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görüldüğü gibi terör eylemleri tam manasıyla örneklerini dün akşam verdiler. Bu milletin, fakir fukaranın imkânlarıyla, paralarıyla alınan silahları bu millete yöneltecek kadar alçaktır bunlar. İmkânlarıyla, paralarıyla silahlarıyla bu millete yöneltecek kadar alçaklar. Tankları kime yöneltiyorlar? O tanklarla nereyi kurşunluyorlar? Bunlar, F-16 uçaklarını babalarının sermayesiyle mi aldılar?" ifadelerini kullandı.
Vatandaşlardan duruşlarını bozmamalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ifadeyi özellikle kullanmak istiyorum. Ordumuzun en üst kademesinden, Genelkurmay Başkanından kuvvet komutanlarına kadar ve en alt tabakadaki erbaşına kadar alet olmuş olanlar, bunlar bir azınlık. Türkiye'de silahlı kuvvetler, devleti yönetmiyor, yönetemez, bunu böyle bilin. Şu anda bu milletin kendi iradesiyle iş başına getirdiği hükümet, yüzde 52 ile işbaşına getirdiği Cumhurbaşkanı görevdedir" açıklamasında bulundu.
"Bu ülkeyi karıştırmaya gücün yetmeyecek"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
"Yeter ki biz şuna inanalım; bu beden bu tende oldukça, kefenimizi giyerek bunların karşısına dikildikçe, yapamayacağımız hiçbir şey yoktur. Pensilvanya'ya da sesleniyorum. Bu devlete, bu millete yaptığın ihanet yeter. Eğer sıkıysa memleketine gel. Oradan bu ülkeyi karıştırmaya gücün yetmeyecek. Türkiye'nin büyümesini hazmedemiyorlar. Bu milletin güçlenmesini hazmedemiyorlar ama onlar isteseler de istemeseler de Hak nurunu tamamlayacaktır."
Türk Hava Yolları'nın seferlerini başlattığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ankara'da bir ufak sıkıntı var. İnşallah, Ankara'da da o açılacak. Kardeşlerim, size bir şey söyleyeceğim. Buradan durum normalleşene kadar ayrılmak yok. Ben de ayrılmayacağım. Berabersek, burada kalacağız" dedi.
Kendisi için vatandaşların "Türkiye Seninle Gurur Duyuyor" sloganlarına, "Biz sizlerle gurur duyuyoruz" şeklinde mukabelede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda vatandaşlara teşekkür etti ve "Ne diyoruz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Yolumuz bu" şeklinde konuştu.
Meclis toplandı
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın başkanlığında olağanüstü toplandı. Genel Kurul 17 Temmuz 2016 Pazar günü saat 17.00'de Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın başkanlığında açıldı.
Genel Kurulu açan Meclis Başkanı şunları ifade etti:
"TBMM Başkanı'nın çağırısı üzerine olağanüstü toplanan TBMM'nin 114. birleşimini açıyorum. Toplantı yeter sayısı vardır. Darbe girişiminde vefat eden aziz şehitlerimiz için sizleri saygımızı ifade etmeye davet ediyorum.
Şimdi İstiklal Marşımız okunacaktır. Sizleri İstiklal Marşı okumaya davet ediyorum.
Değerli milletvekilleri İstiklal Marşımız bir manifestodur. Milli şairimiz Akif'in 10 kıtadan ibaret olan bu şiirinin ilk iki kıtasını okuduk.
Müsaade ederseniz bütün toplumumuzun ruhunu düşüncesini haykıran bu İstiklal Marşımızın geri kalan kıtalarını da sizlerle okumak istiyorum" diyerek İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını okudu.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Milletimize bu acıyı yaşatanlar elbette müstahak oldukları cezaya çarptırılacaklardır. Bu kalkışmayı, bu darbe teşebbüsünü fevri, anlık Türkiye'de ve dünyada yaşanan diğer gelişmelerden kopuk bir hareket olarak değerlendirirsek doğru değerlendiremeyiz ve anlayamayız" dedi.
"Demokrasi Bayramı"
15 Temmuz'un demokrasi bayramı ilan edildiğini anımsatan Meclis Başkanı Kahraman, "15 Temmuz Demokrasi Bayramının bir güzel tablosu ile karşı karşıyayız.
Milletimize bu acıyı yaşatanlar elbette müstahak oldukları cezaya çarptırılacaklardır.
Bu kalkışmayı bu darbe teşebbüsünü fevri, anlık Türkiye'de ve dünyada yaşanan diğer gelişmelerden kopuk bir hareket olarak değerlendirirsek doğru değerlendiremeyiz ve anlayamayız.
Ne yazık ki Türkiyemizin iç meselelerinde kendi halkına manevi ve milli değerlerine, tarihine, medeniyetine ve kültürüne sadık kalmaya çalışması Türkiye'yi güdülecek, yönlendirilecek politikalar dikta edilecek bir kukla ülke olarak görmek isteyen bir takım dış güçleri rahatsız etmektedir.
Ne yazık ki dün akşam bir darbe girişimiyle bir kalkışmayla karşılaşıldı. Ancak siyasi partilerimiz, sivil toplum kuruluşları, devlet kurumları, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin darbeye prim vermeyen milli ruh sahibi büyük çoğunluğu aziz milletimiz ve bu Gazi Meclisimiz ve milletvekillerimiz vatan hainlerinin bu darbe teşebbüsüne kararlılıkla, metanetle, azimle, cesaretle ve onurla direnmiş, bu haytaların başarısına izin vermemiştir.
Meclisimizde dahil olmak üzere birçok kamu binası saldırıya maruz kalmıştır. TBMM bombalanmıştır. Bu gazi Meclis'e bomba atılmıştır.
Bu bir tür terördür. Yaşanan üzücü kalkışma başarılı olamamıştır. Devlet bu olayın sorumlularının iç ve dış uzantılarının ortaya çıkmasını, layık oldukları, müstehak oldukları cezayı almasını inşallah sağlayacaktır. Bunu hukuk içinde hak ve hukuka riayet ederek yapacaktır. Suçların şahsiliği gibi temel hukuk prensiplerine bağlı kalarak yapacaktır.
Bu kalkışmayı yapanlar küçük bir azınlıktır, emir komuta zincirinin dışına çıkmış, devlete isyan etmişlerdir, gereken yapılacaktır, en ağır şekilde cezalandırılacaklardır.

Dün akşam TBMM bir demokrasi nöbetinde bulundu. Adalet ve Kalkınma Partisi, CHP, MHP yetkilileri, milletvekilleri buraya geldiler. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş beni Diyarbakır'dan aradı. Bu toplantıya katılacaklarını her türlü darbeye karşı olacaklarını ifade ettiler. Bugün burada her 4 partimizin ortak metnini birlikte okuyacağız.
Kalkışmada saldırganlar tarafından öldürülen resmi görevli ve sivil bütün vatandaşlarımıza rahmetler diliyorum. Egemenlik millete aittir. Bunu toplum haykırmıştır. 15 Temmuz Demokrasi Bayramımızı kutluyorum" dedi.
Darbe girişimine karşı ortak bildiri
TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti, CHP, MHP ve HDP tarafından imzalanan darbe girişimine karşı ortak bildiri okundu. Bildiriyi okuyan TBMM Başkanı, "Türkiye Büyük Millet Meclisi tek yürek hâlinde görevinin başındadır. Milletin Meclisi, millete ve egemenliğine yönelik bu saldırıya girişenlere bedelini hukuk içinde en ağır şekilde ödetecektir" dedi.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 4 siyasi partinin ortak imzasıyla hazırlanan bildiri metnini okuyarak şöyle dedi:
"Bizler, Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Halkların Demokratik Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi grupları olarak aziz milletimizin kendisine, millî iradeye, devletimize, özellikle de millet iradesinin temsilcisi olan milletvekillerine ve Gazi Meclise yönelik 15 Temmuz gecesi başlatılan ve 16 Temmuz sabahı etkisiz hâle getirilen darbe girişimini ve Meclise yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz.
Milletimiz, bütün dünyaya örnek olacak şekilde darbenin karşısında durmuş ve kanlı darbe girişimini engellemiştir. Türkiye Cumhuriyeti'ni ve kurumlarını canı pahasına koruyan bu aziz millet her türlü övgü ve takdiri ziyadesiyle hak etmektedir. Bu uğurda canlarını veren şehitlerimize milletçe minnettarız ve o kahramanlarımızı da asla unutmayacağız.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu aziz ve kahraman milletin temsilcisi olarak milletimizin verdiği yetkiyle bombaların ve kurşunların altında görevini ifa etmiş, bir kez daha milletine layık bir Meclis olduğunu göstermiştir.
Unutulmamalıdır ki, TBMM, Kurtuluş Savaşı'nı yöneten, Türkiye'nin demokrasiye geçişini gerçekleştiren, demokratik parlamenter sistemi yıllar içinde geliştirmiş, bir milleti yokluk ve yoksulluktan alıp muasır medeniyet seviyesine çıkarmanın mücadelesini vermiş bir meclistir.
Meclisimiz tek yürek, tek vücut olarak büyük bir cesaretle darbeye karşı haysiyetli bir duruş sergilemiştir. Darbecilere gereken cevabı, dünyaya da gereken mesajı vermiştir.
TBMM'nin, meşum darbe girişimine karşı sergilediği kararlılık, Türkiye'de demokrasinin daha da yerleşmesi ve gelişmesi adına da son derece değerlidir.
Herkes bilmelidir ki, bugün olduğu gibi gelecekte de milletimize, millî iradeye, Gazi Meclise uzanacak her el, karşısında TBMM'nin çelikten iradesini bulacaktır.
TBMM milletin demokrasiye sarsılmaz inancını yansıtmayı sürdürecektir.
Meclisimizde bulunan tüm siyasi parti gruplarının darbe girişimine ortak bir tavır ve ortak bir dille karşı durmaları değerlidir ve tarihe geçecektir. Bu ortak tavır ve ortak dil, milletimizi ve millî iradeyi daha da güçlendirecektir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tek yürek hâlinde görevinin başındadır.
Milletin Meclisi, millete ve egemenliğine yönelik bu saldırıya girişenlere bedelini hukuk içinde en ağır şekilde ödetecektir.
Türkiye'de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının en somut ispatı da işte bu ortak bildiridir.
Dört parti olarak farklı görüşlerimiz olsa da hepimiz, tüm milletvekillerimizle, tüm teşkilatlarımızla, milli iradenin yanındayız, milli iradeye hep birlikte sahip çıkıyoruz ve ebediyen sahip çıkacağız.
Milletimiz müsterih olsun
Milletin Meclisi ve milletvekilleri, milletin emanetini yere düşürmemiştir ve düşürmeyecektir.
Bir kez daha demokrasimize, milletimize, milli iradenin tecelligahı TBMM'ye yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Demokratik tepki sınırlarını aşan, ülkemize yakışmayan şiddet eylemlerinden uzak durulmasını halkımızdan rica ediyoruz.
Darbeye direnirken vefat eden şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar diliyor, milletimize geçmiş olsun diyoruz.
Bu zor anımızda Türkiye'nin ve aziz milletimizin yanında duran, destek mesajlarını ileten tüm dost ve kardeş ülkeleri de buradan selamlıyoruz."
TBMM Başkanı, alınan karar gereğince kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 19 Temmuz 2016 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.
Nöbet devam edecek
Darbenin bastırılmasının ardından gerek yurt içinden gerekse yurt dışından Hükümete destek mesajları geldi. Bu sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve Bakanlar halka darbecilere karşı sokaklarda nöbet tutmaya devam etmeleri yönünde çağrılar yapıldı. Bu Çerçevede ilk gece sokakları terk etmeyen vatandaşlar darbenin ertesi günü yine sokaklara akın etti. Kırklareli Vilayet Meydanı da bu kapsamda vatandaşlar tarafından kapatıldı. İlk günün şaşkınlığından kurtulan Kırklareliler ikinci gün biraz daha organize olmuş bir şekilde Vilayet Meydanı'nda yerlerini aldılar. Meydana sandalyeler ve gölgelikler getirildi. Vatandaşların su ve içecek ihtiyacı için hazırlık yapıldı. Ellerine Türk Bayraklarını alan vatandaşlar alanda gece boyu çalınan türkülere eşlik etti, zaman zaman İstiklal Marşı'nı okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı ile halkın 1 hafta boyunca sokaklarda nöbet tutması planlanıyor.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol