BASARAMASAYDIM BU KALABALIKLAR DAHA BÜYÜK OLURDU

Bir döküm yapildimi bilmiyorum. Sanirim Mustafa Kemal hakkinda yabancilarin yazdiklari kitap sayisi Türkiye'de yazilanlara yakindir.
Türkiye'yi yabanci dillerin reçeteleriyle düzlüge çikaracaklarini sananlar, buna inanlar bilmezler ki onlarin hayranlik ifade ettikleri liderlerden daha fazlasi Mustafa Kemal için için yazilmistir. Mustafa Kemal'e bu ilgi bir Milli Mücadele Lideri, Devlet Kurucusu ve Devrimci olmanin ötesinde, tüm bunlari "YENILIÄzE MUHALIF" kültür ve cografya bölgesinde, Asyetik kosullar altinda yapmis olmasindan gelmektedir. Bugün Asya'da (Çin'in disinda), çagdasligin yolunu açan Mustafa Kemal gibi bir Devrimci var midir? Müslüman ülkelerde bugüne dek bir Mustafa Kemal çikmamistir ve çikacagina iliskinde ufukta en ufak bir isaret görülmemektedir.
Yabancilarin ATATÜRK için degerlendirmeleri çok ilginçtir. Onlara göre Mustafa Kemal Atatürk, Tanri'nin Türkiye'ye bir lütfudur. Atatürk olmasaydi Türkiye Cumhuriyeti de olmazdi ve bugün geçmisi kötülemeye kalkanlar da olmazdi. Atatürk Devrimi'nin ve sonraki basarilarin benzeri dünya tarihinde görülmemistir. Atatürk Türk Milleti için bir mucizedir. "Onun için Atatürk'e karsi çikmak cinnettir, çilginliktir."
Ya Atatürk Milli Mücadele'yi, devletin kurulusunu, devrimleri basaramamis olsaydi sonu ne olurdu? Bu soruya bir vesileyle kendisinde yanit vermistir.
Mustafa Kemal Cumhuriyet'i kurduktan sonra ilk kez Istanbul'a gelecektir. Istanbul'a "GAZIPASA, BÜYÜK HALÂSKÂR (KURTARICI) gelecek diye yogun hazirliklar yapilmistir. Mustafa Kemal Istanbul'da muazzam biçimde karsilanmistir. Zamanin Valisi'de halkin Gazi Pasa'ya ilgisinden, coskusundan memnundur ve "Iste Pasam, Istanbul budur" der. Mustafa Kemal'in buna yaniti tek ve kesindir. "Basaramamis olsaydim bu kalabaliklar daha büyük ve daha coskulu olurdu." Dünya devrim yapmaya kalkmis da basaramamis liderlerin aci sonlariyla doludur.
Yeni açiklandi. Mustafa Kemal Milli Mücadele'yi, Bagimsizlik Savasi'ni 147 milyon liraya maletmis, bunun yüzde 85'i iç kaynaklardan, halkin parasal gücü ile karsilanmis, yüzde 15'i de dis yardimlardan saglanmistir. Bu halk inandigi davaya can da verir mal da verir. Son "MEHMETÇIKLE EL ELE" kampanyasi bunun yeni bir örnegi olmustur. Halk Kuzey Irak Harekati'nin faturasini bir çirpida ödeyivermistir. Halk organizasyonunun dürüstlügüne inandi, paranin harcanacagi kaynaga güvendi, yardimini esirgemedi. Bunu her hangi bir sivil kurulus yapmis olsaydi bu sonuç alinmazdi.
Kültür Eski Bakanlarindan Prof. Taner Kislali yaziyordu. "Olay, Idil'de 1930'lu yillarin basinda geçmektedir. Olay sudur
Komsulari, yasli Kürt Kadininin canhiras feryatlari ile uyanirlar. Kadincagiz bir yandan aglamakta bir yandan bagirmaktadir
-Kosun, yetisin... Mustafa Kemal Pasa öldü.
-Nereden duydun? derler "Biz öyle birsey duymadik."
Yasli kadinin dizlerine vurarak dövünmesi artar
-Öküzlerimi çalmislar. Mustafa Kemal ölmeseydi kimse böyle birsey yapmaya cesaret edemezdi. Mutlaka ölmüstür ve çalanlar o kara haberi sizden benden önce almislardir."
Gördünüz mü? Türk Halki'nin Atatürk'e inancini, güvenini, o öldü, halk boslukta kaldi. Türkiye yolunu sasirdi. Atatürk rolüne soyunanlar gülünç oldu. Kolay mi ATATÜRK olmak, Türk'ün muhtesem sembolü olmak...
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol