"Hayal pek tatli seydir, çölde bülbüller öter!" demis diyen.
Kim demis?
Bilmem.
Hayalin tatliligi ve hayalin sirf hayal olarak kaldigi yerde aldaticiligi da söz konusu.
Hayalimizde neler olmuyoruz, neler yapmiyoruz, di mi!
Çocuklar midir hayalperestin tillahi?
Deliler midir?
Insan durup durduk yerde ABD baskanligini da hayal edebilir mi?
Bir gün AB'nin bizi kayitsiz kosulsuz bünyesine alacagini da hayal etmek gerçekten hayalperestlige mi girer?
Kendini Cüneyt Arkin'in yerine koyan birileri düz duvara karete yapmaya kalkisirsa ne olur, nasil olur?
Sahi, denediniz mi hiç?
Ben denemedim su zamana kadar.
Bir gün dener miyim, bilmem.
Ama zaman zaman bazi olanaksizliklari denedigim olmamis midir?
Ya sizin?
Iste durduk yere balikçilik ta öyle bir sey.
Olur mu olur…
"Büyük bir denizdeydim, Baliklarla gezerdim
Ummana kulaç atar, Enginlerde yüzerdim
Baliklari oltayla, Avlardim o zamanlar
Bir ag attim kocaman, Pek yakalayamadim
Ve gel zaman git zaman, Bir balik çikti sudan
Yakaladim pisirdim, Göbek möbek sisirdim
Baktim bu ag degisik, Tek kisilikmis meger
Bunu degistirirdim, Basa dönseydim eger
Kafasini çok döver, Benim gibi aliklar
Göze hos görünüyor, Agdan kaçan baliklar
Evet yine deniz var, Ama misina kayip
Balik fisebilillah, Ama avlanmak ayip
Birazcik para saysam, Biraz misina alsam
Yeni bastan baslasam, Yine deryaya dalsam
Denedim zaman zaman, Kiyilari arayip
Bir de çengelli igne, Baktim baliklar kayip
Birakip bu meslegi, Sefere çikacagim
Yelkeni açacagim, Gönlümün tek dilegi
Ben bir balik avcisi, Denize dalsam düzden
Biliyorum bu yüzden, Dinmez gönül acisi
Uyan hemserim uyan, Balikçilik zor istir
Bu kafayi degistir, Yoksa kalirsin yayan."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol