Insani en kestirmeden anlatan, ele veren uzvunu bilirsiniz.
Gözdür.
Dil ne dese yalandir aslinda.
Dil sevdigini söyler ama gözler endiseyle, kuskuyla ve giderayak nefretle bakmaya bir yeltenirse, sevgiden söz edilmesi abesle ilgilenmektir.
Tam tersine, sevmedigini söyler bazen.
Oysa gözlerde canlanir sevginin ölümsüzü.
"Seninle yüzyüze gelince
Dilim susarsa eger
Gözlerini gözlerime ver
Anla sana olan duygularimi
Gözler gerçegi söyler
Dil aciz kalirsa anlatmaya
Gözlerde canlanir en ölümsüz sevgiler."
Hani, bir siirde der ya, "Gözün gel gel eder, dillerin çi çi!"
Dil vurusu yani.
Öyleyse, söze fazla bel baglamamak yerinde olur.
Bir insanin ne dedigi, ne söyledigi önemli degildir denir ya hani. Önemli olan neyi sergiledigidir.
Çözemedigimizde karsimizdakini, gözlerine hatta yüz yapisina daha bir ilgiyle, dikkatle bakariz. Sonra…
Ille gözlerine, ille de gözlerine.
Iliskiler gözle baslar aslinda ve gözle sürer, gözle de biter, bitecekse eger.
Hem de her konuda. Günlük yasamin girdabinda da…
Gönül dogrultusunda da…
Yorma kendini…
"Konusma istersen bakisin yeter
Gönül denizine akisin yeter
Saçina karanfil takisin yeter
Sevmen yeter bana söyleme varsin
Seninle olunca derdim bitiyor
Yanmasin ocagim askin yetiyor
Içimde sönmeyen ates tütüyor
Gönlümü kavuran alevli harsin
Melek ne kelime melike sensen
Dilek tutup haktan tek sen istensen
Buluttan süzülüp kalbime insen
Uzanan ellerim hep seni sarsin
Yüzüne hüzünden gölge düsmesin
Ömrün çile kazaninda pismesin
Bir degil bin ömür sana az gelsin
Günese belenmis taze baharsin."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol