BAHÇESEHIR REKTÖRÜNÜN KONUSMALARINI KAÇIRMAYIN

Politikacilar, konusmacilar bizi çok seylere alistirdilar. Turgut Özal da öyle demisti: “Alisirsiniz, alisirsiniz” diye  söylemisti. Bu nedenle ben sahsen konusmalarina alistigim, asina oludugum kisileri  pek dinlemiyorum. Yeni bir sey söylemiyorlar. Yeni bir sey söylemedikleri gibi, söylediklerinde de bir derinlik ve seviye bulamiyorum. HZ.Süleyman'in, "Günes  Altinda Söylenmedik Söz Yok" dedigi gibi  bizimkilerde de yeni bir sey yok. Zaten farkli seyler söylendiginde insanlar bunu birbirlerine söylüyorlar, “falaninin konusmasini dinledin mi" diye söylüyorlar.

Son zamanlarda TV'lerde farkli seyler söyleyen Bahçesehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülkü Aribogan çok konusuluyor. Memleket sorunlari üzerine düsünce ve görüslerini açik ve herkesin anlayabilecegi sekilde söylüyor. Türkiye'deki hadiseleri, Türkiye'yi etkileyen, dis olaylari yorumlarken meseleleri herkesin anlayabilecegi biçimde ortaya koyuyor. Mesela bundan bir süre önce bir konusmasinda "Böyle giderse Türkiye iki yila varmaz  bölünür", uyarisinda bulunuyor. Arzu etmedigi, seyler meydana gelir" diyor. Kuzey Irak'taki duruma dikkati çekiyor. Türkiye'nin burada kaybolan Kirmizi   Çizgileri üzerinde duruyor.

Fikir, görüs ve düsünceleri, yorumlari ile ilgi çeken bu Cumhuriyet Bilim Kadini Aribogan geçen  gün yine bir yerde yaptigi konusmada ilginç seyler söylemis ve demistirki:

"Türkiye'nin tüm üniversiteleri bütçesi 3.5 milyar dolar, sadece Harvard Üniversitesinin bütçesi 40  milyar dolar. Türkiye’de birçok is adamini dolastim. Ögrenci okutalim, burs versinler diye, eslerine  binlerce dolarlik Louis Vuitton marka çanta alan isadamlari, tek bir Ögrencinin 10 bin dolar olan bir yillik bursunu bile çok buldular. Üstelik vergiden düsmelerine ragmen. Önce bu kültürü olusturmamiz  gerekir. UÄzRUNDA ÖLMEYE DEÄzER BIR ÜLKEMIZ VAR, FAKAT UÄzRUNDA YASAMA DEÄzER BIR SEY  ÜRETMIYORUZ."

Cumhuriyet Bilim kadini Deniz Ülkü Aribogan'in bu söylediklerindeki son cümle Türkiye'nin  gerçegidir. Ugrunda ölebilecegimizi düsündügümüz, söyledigimiz bir ülkemiz oldugunu bildigimiz halde onu bayindir etmek, onu güzellestirmek ve daha  güzel yasanmaya deger seyler yaratmak için fazla bir sey yapmiyoruz. Adeta ülkemizi yagma ediyoruz. Kiyasiya elestiriyoruz. Ülkemizi önümüze koyupta “Bu ülke için daha neler yapabilirim” diye düsünmüyoruz. Oysa ülke varsa biz variz, malimiz, mülkümüz vardir. Cumhuriyeti kuranlar, Cumhuriyet Degerlerini yaratanlar bu temel ilkeye, bu temel öngörüye çok büyük önem vermisler, özen göstermislerdir. Fakat ne varki çok partili hayata geçtikten sonra yalnis anlasilan demokrasi adina ülkeyi pazarlayabilecegimiz noktasina geldik. Hatta bunu söyleyen yetkililer sorumlular çikmistir. Ruhumuzu, ufkumuzu kaybettik. Yabancilarin bir Aferin’e bir teneke su içer duruma düstük. Oysa ülkemizin doga ve kültür zenginligi ve güzel insanlari ile övünmemiz gerekir. Bu baglamda demek isterim ki Cumhuriyet Egitimi, Cumhuriyet Ögretmeni bu yana dikkat etmelidir. Ulusal duygu ve düsünceleri beslemeli, gelistirmelidir.

Prof. Dr. Deniz Ülkü Aribogan hakkinda fazla bir bilgiye sahip degiliz. Ancak bu cumhuriyet bilim kadinini izlemekte yarar vardir diye düsünüyorum. Rahat bir konusmasi, netlesmis düsünce ve görüsleri herkesin anlayabilecegi bir dili ve dogru tespitleri var. Insanlarimizin da son zamanlarda aradigi farkli seyin bu oldugunu saniyorum. Artik zaten birbirimize benzemek yerine birbirimizden farkli oldugumuzu ortaya koymaliyiz. “Sürüden ayrilani Kurt kapar” diyenlere sürüden sürüden ayrilanlari kurt degil, dünya kapar. Çünkü onda sürü olmayi reddeden bir beyin vardir. Ayni çizgilerde degil, ayri çizgilerde olmaya fakat ulusal hedeflere Arizona Karincalari gibi gitmeye bakalim. Öyle degil mi?

                                   nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol