Ramazan Bayramı öncesinde Babaeski Adil Onat Caddesinde hemşehrim Galeri YALÇIN AKDENİZ: "Alışverişler ağır gidiyor. Babaeski'de eskiden yağ fabrikaları vardı. Hareket bereket vardı. Yağ, un fabrikaları kapanınca piyasaları olumsuz etkiledi. İstanbul kültür kenti olacak. İstanbul'da depreme dayanıksız evler yıkılıyor. İstanbul'da yaşayan Trakyalılar, Babaeskililer tekrar memleketlerine dönebilirler. Tarımın gerilemesi Babaeski'yi olumsuz etkiledi. İstanbul'da yüzme havuzlu çok büyük kent siteleri yapılıyor. Dedemler Selanik Gevgeli'den gelmişler" dedi. Eski Trakya günlerinin canlı bir ticari hayatında kent, kasaba pazarlarına, hasat günlerinde yapılan alışverişler, panayırlar damgasını vururdu. Tarım toplumuyduk. Un, yağ fabrikaları, Uzunköprü, İpsala'da çeltik tarlaları vardı. Yerli tohumlar tarlada tekrar kullanılırdı. Herşeyde lezzet vardı. Tarım organikti. Yaşam organikti.
Babaeski'nin Büyükmandıra Beldesi'nden Cihan Sezer ve Mehmet Sezer'le güzel bir muhabbetimizden notlar. CİHAN SEZER: "1982 doğumluyum. Meşhur güreşçi KAVASOĞLU ŞAMDAMCI İbrahim'in soyundanım. Annem Handan Sezer Alpullu'dan FUAT İGE'nin kızıdır. Babam Ahmet Sezer eski yağnecilerdendir. Ayçiçeği yağ fabrikamız eski Alpulu kavşağında Sofuhalil köyü yolu üzerindedir. Ablam Melis Sezer'dir. Babam eski yağnecilerden AYHAN SEZER'in ağabeyidir.
Bulgaristan'dan tarım ürünleri ithalatına devam etmekteyiz. İstanbul'da oturuyorum.
Amerika'da Tray State Universty Uluslar arası İşletme bölümünden mezun oldum. İngilizce, Almanca, Bulgarca biliyorum.
Sizinle tanışmaktan memnun oldum. Tekrar görüşürüz." dedi. Teşekkürler. Aile tarihleri kentin kökleridir. Büyükmandıra'lı Mehmet Sezer'in tarihe olan sevgisini, saygısını hoş sohbetini severim. Trakya'nın ticari, ekonomik sanayi sitesi desteklenmelidir. Canlı bir ticari hayat devam etmelidir. Topraklarını, tarlalarını satıp, köyünü terk eden gençler sanayinin olduğu yerlere göç ediyorlar.
Üniversiteli gençlerde istihdam zorluğunda iş hayatının hızlı olduğu yerlerde gidip, yerleşiyorlar. Bursa, İstanbul, Kocaeli gibi…
Tarım topraklarında kimyasal gübre ve pahalı tohum kullanan köylülerimiz, halkımız, çiftçimiz traktörleri yenilerken bankalara borçlanıyorlar. Borçsuz çiftçimiz yoktur.
Yağlı Tohumlar Kooperatifleri, Tarım Kredi Kooperatifleri, Ziraat Odaları, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlikleri köylülere destek oluyor. Köy Kalkındırma Kooperatifleri var.
Organik gübre kullanımları desteklenmelidir. Organik gübre toprağın yer altı sularının sağlıklı olması bakımından kullanılmalıdır. Büyük şehirlerde yaşam pahalılaştı. Ulaşım zorlukları var. İstanbul on beş milyonu geçen nüfusu ile dev metropol kent oldu. Kırsal alandan yapılan göçler artık geriye doğru oluyor. Kentsel dönüşümler, yapılanmalar, yeni kent siteleri oluştururken eski mahallelerde komşuluklar bitti. Sulukule mahallesi sakinleri eski hatıralarıyla yaşıyorlarmış. Yeni mahallelerine alışamamışlar. Emeklilerin kenarda parası yoktur. Eski evini yıkıp yeni konut yapılırken müteahhitler para istiyormuş. Bir kenar semtin ucuna yerleşmek zorunda kalan karı kocanın, yaşlıların kısa zamanda vefat ettiklerini bir köşe yazısında yazar, şair Işıl Özgentürk yazmıştı. Eski mahallelerde komşuluk vardı. Anıların ölümsüzlüğü vardı. Kültürümüz yitip gidiyor.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol