"Avukatlar öncelikle hak arayıcısı ve savunucusudurlar"

Ege ve Marmara Bölgeleri Baro Başkanları 24 Mayıs 2014 tarihinde Kırklareli Barosu'nun ev sahipliğinde İğneada da toplandı. Toplantı sonrası kamuoyuna yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada avukatlık mesleğinin sadece kazanç ve ticari bir meslek değil öncelikle özünde hak arama ve yurttaşların haklarının korunması olduğu belirtilerek, avukatlık kanununda yapılacak düzenlemelerin mesleğin ruhunu ifade eden bu özü gözeterek yapılması gerektiği dile getirildi. Avukatlık Kanununda yapılacak düzenlemelerde yapılacak dayatmanın avukatlık mesleğinin ruhunu yok edeceği, bu nedenle kabul edilmeyeceği vurgulanan açıklamada ayrıca Soma'da yaşamını yitiren maden işçileri için de başsağlığında bulunuldu.
Afyon Barosu, Aydın Barosu, Balıkesir Barosu, Bilecik Barosu, Bursa Barosu, Denizli Barosu, Edirne Barosu, İstanbul Barosu, İzmir Barosu, Kırklareli Barosu, Kocaeli Barosu, Muğla Barosu, Sakarya Barosu, Tekirdağ Barosu, Uşak Barosu ve Yalova Barosu Başkanlarının ortak açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
"1) Bilindiği üzere avukatlık sadece kazanç amacı güden ticari bir meslek olmadığı gibi, barolar da yalnızca mesleki sorunlarla sınırlı olarak faaliyet gösteren meslek kuruluşları değillerdir. Avukatlık mesleğinin yapısında ve özünde, hak arama özgürlüğünün ve savunma hakkının korunması ile etkin kullanımının temini, hukukun üstünlüğünün, insan haklarının, yurttaşların hak ve hukukunun korunması vardır. Bu sebeple avukatlar tüccar ya da işadamı değil, öncelikle hak arayıcısı ve savunucusudurlar ve asıl iştigal alanları adaletin gerçekleşmesidir. Mevcut Avukatlık Kanununun özellikle 76 ve 95.maddeleri, Baroların bu sosyal ve toplumsal işlevlerinin normatif dayanağı, yurttaşların da hak ve özgürlüklerinin güvencelerinden birisidir.
2) Dolayısıyla, avukatlık kanunu ile ilgili her türlü değişiklik ve düzenlemede avukatlık mesleğinin varlık nedenini, felsefi, toplumsal ve tarihsel temelini, ruhunu ifade eden bu öz öncelikle gözetilmelidir. Bu temele ve öze aykırı hiçbir düzenleme kabul edilemez. Mesleğimizin varlık sebebine aykırı bir düzenleme hiçbir şekilde bir kazanım olarak görülemez. Üstelik bu temele aykırı düzenlemeler öncelikle yurttaşlarımıza, onların hak arama özgürlükleri ve savunma haklarına zarar verecektir.
3) Bu çerçevede Avukatlık Kanunu ile ilgili herhangi bir düzenlemede dayatmayı, ticarileşmeyi, avukatlık mesleğinin ruhunu yok ederek onu salt ticari bir faaliyete indirgeyen, baroların yukarıda belirtilen sosyal ve toplumsal işlevlerinin sınırlanarak sadece mesleki bir faaliyet alanına hapsedilmesini, vesayetin hiçbir türünü, avukatların bağımsızlığını zedeleyecek, haksız rekabete ve kastlaşmaya yol açacak, yabancı hukuk bürolarının işgal ve tahakkümüne imkan sağlayacak, temsilde adalet ilkesini zedeleyecek hiçbir düzenlemeyi kabul etmediğimizi ve etmeyeceğimizi açıkça belirtmekteyiz.
Bu açıdan şu aşamada önceliğimiz, Anayasa Mahkemesinin iptal kararıyla doğan boşluğu giderecek ve anılan kararın gerekçeleri doğrultusunda yapılacak sınav ve staj düzenlemesinden ibarettir.
Nihayet avukatların ve baroların, avukatlık mesleğinin geleceği söz konusu olduğunda, siyasi görüş ayrılıklarını bir yana bırakılarak birlik ve bütünlük içerisinde hareket edeceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
4) Soma faciasında hayatını yitiren yurttaşlarımızın acısı halen içimizi yakarken ölenlere rahmet, ailelere ve ulusumuza başsağlığı dilemekte, etkin bir yargısal sürece bağlı olarak konum ve sıfatlarına bakılmaksızın, teknik hukuk çerçevesinde sorumluların saptanarak gerekli yaptırımların uygulanmasını, bir daha benzer acıların yaşanmaması için gerekli her türlü çalışmaların yapılmasını ve önlemlerin gecikmeksizin alınmasını, buna yol açan özelleştirme, taşeronlaştırma, köleleştirme politikalarının yeniden sorgulanmasını, diğer madenlerde de ivedilikle önlem alınmasını talep etmekteyiz. Bunun takipçisi olacağımızı, mağdur yurttaşlarımızın hukuken ve manen yanında olacağımızı kamuoyuna açıklamaktayız."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol