"Bagimlilik Yapici Maddelerle Mücadele Kirklareli Ili Eylem Plani" kapsaminda Il Emniyet Müdürlügü ve Il Milli Egitim Müdürlügü isbirliginde “Madde Bagimliligi ile Mücadele" konulu seminer verildi. Kaçakçilik Ve Organize Suçlarla Mücadele Åzube Müdürlügünde görevli, TUBIM (Türkiye Uyusturucu ve Uyusturucu Bagimliligi Izleme Merkezi) Kirklareli Iltem (Il Temas Noktasi) görevlisi Irfan Åzahin tarafindan, 22 Aralik Çarsamba günü (dün) saat 10:30’da Kirklareli Milli Egitim Toplanti Salonu’nda Kirklareli Merkez, Ilçe ve Belde Okullarinda görevli tüm Rehber Ögretmenlerine "Madde Bagimliligi ile Mücadele" konusunda seminer düzenlendi.
Uygulamanin Avrupa Birligi’ne örnek olarak verilen bir proje oldugunu belirten Il Milli Egitim Åzube Müdürü Salih Ünsal yaptigi açilis konusmasinda, ”Öncelikle sunu söyliyeyim; il merkezinde otistik çocuklarla ilgili iki tane özel egitim sinifini açtik. Ögretmen atamalari oldu. Içinin araç- gereç, donanim malzemeleri yerlestirildi.
Önümüzdeki hafta çocuklar egitime baslayacak. Bu güzel bir gelisme. Sekiz tane otistik çocuk bu siniflarda egitimlerini görecekler. Ben buraya geldigimde bir hayalim vardi: Kültür Sanat Merkezi. Kirklareli’nde yok biliyorsunuz” dedi. Otistik çocuklar için yapilan dersliklerin açilisinin önümüzdeki ay içerisinde yapilacagini ve bu çalismayi ‘Egitim Her Engeli Asar’ kampanyasi kapsaminda yaptiklarini belirten Müdür Ünsal, açilisa Cumhurbaskani Abdullah Gül’ün esi Hayrunnisa Gül’ün de gelebilecegini belirtti. Ünsal konusmasina söyle devam etti; “Ayni zamanda Kirklareli çok zeki çocuklarin bol oldugu bir sehir. Bu yönde çok güzel adimlar attik. Ilimiz planli çalisma alanlarinda çok güzel isler yapiyor. Ama çok donanimli üstün vasifli insanlarin bol oldugu bir sehir, gerek ögretmen gerekse diger açilardan. Yapilanlari yetersiz görmüyor, diger illerle kiyasladigimizda ilimizde yapilan çalismalar inanilmaz güzel. Bizim siradan rutin olarak yaptigimiz çalismalarin basliginda bazi dogu ve güneydogu illerinde valilerine takdirname verilerek ödüllendiriliyor. Ilk defa biz de böyle sov muafiyetinde bir gösteri yapacagiz. Bir de ek olarak Ocak ayinda insallah bu otistik çocuk siniflarinin açilisini, ‘Egitim her engeli asar‘ kampanyasi dahilinde açacagiz. Inaniyorum ki; Cumhurbaskanimizin esi Hayrunnisa Gül hanimefendi gelme ihtimali var. Ama her ihtimale karsi Milli Egitim Bakanimiz sayin Nimet Çubukçu burada olacaklar. Bu çalisma ile de bayagi mesafe katetmis olacagiz.” diye konustu.
Madde bagimliligi ile ilgili konferans ve seminerlere 2007 yilinda baslanildigini belirten TUBIM (Türkiye Uyusturucu ve Uyusturucu Bagimliligi Izleme Merkezi) Kirklareli Iltem (Il Temas Noktasi) görevlisi Irfan Åzahin ise yaptigi konusmasinda sunlara yer verdi, ”Maddde bagimliligi ile ilgili egitim seminerlerine biz 2007 yilinda ulusal eylem plani kapsaminda Ankara’nin baslattigi proje üzerinde ilimizde 2009 yilinda Il Koordinasyon Kurulu toplantisinda karar alarak yine projemizin ismi ile yurt disinda proje ofisi kurduk. O zamandan beri de çesitli egitim toplantilari ile ögretmenlerimize, ögrencilere, cezaevindeki mahkumlara, gardiyanlara ve servis soförlerine yönelik zaman zaman böyle seminerler düzenledik. Belki çogunuz da bu seminerleri daha önce görmüs olabilirsiniz.”
Yapilan konusmalarin ardindan seminerine Bagimlilik yapici maddeleri, uyarici ve uyusturucu seklinde iki gruba ayirarak devam eden Åzahin; bagimlilik yapici maddelerden yasal olan alkol ve sigaranin Avrupa Uyusturucu Izleme Merkezinin son raporunda en tehlikeli maddeler sinifinda yer aldigini söylerken, istatistiki verilere göre ülkemizde bagimlilarin % 74'ünün madde ile 20 yasindan önce tanistiklarini belirtti. "Çagimizin Vebasi" olarak adlandirilan "uyusturucu madde bagimliligini"; egitim amaçli etkilesimsel sunum ve kisa filmler esliginde farkli boyutlardan ele alarak anlatan Åzahin; bagimliligin, tedavisi mümkün bir hastalik oldugunu ancak tedavinin bir ömür boyu sürdürülmesi gerektigini ifade ederken; en büyük tuzagin "bir kereden bir sey olmaz" düsüncesinde yattigini, oysa bagimliligin 1-3 kullanimda gerçeklestigini söyledi.
Madde kullaniminin genel nedenlerini; merak, arkadas baskisi, özenti, moda, farkli olma istegi, bir gruba dahil olma, sorunlara çözüm arayisi, sigara- alkol kullanimi olarak siralayan Åzahin, madde kullanan gençlerin ailelerindeki benzer özellikleri ve madde kullanan gençlerde gözlenen degisiklikleri anlatirken, 1 ila 2 yil arasinda bagimlilarda gözlenen fiziksel çöküntüyü de fotograflarla gösterdi. Konferansta, madde kullaniminin toplum üzerindeki etkileri; terör, hastalik (Aids, Felç, Kalp Krizi, Kanser Ve Böbrek Yetmezligi vb.), suç artis, (cinayet-gasp-fahiselik-hirsizlik-soygun) kayit disi ekonomi(karapara), ahlaki deger bozuklugu ve toplumsal çöküntü seklinde özetlerken; Dünya Uyusturucu Kontrol Kurulu (INCB) tarafindan açiklanmis olan verilere göre yilda 429 milyar dolar kara para saglandigini belirtti. Bu para; Dünya’daki 184 ülkenin 163'ünün milli gelirinden yüksek, 2009 yili bütçe gelirimizin yaklasik yarisi kadar (2009 bütçe gelirimiz 750 milyar dolar civarindadir.) oldugunu dile getirdi.
Seminer sonunda Türk Ceza Kanunu md.192/4 maddesindeki etkin pismanligi (Uyusturucu veya uyarici madde kullanan kisi, hakkinda kullanmak için uyusturucu veya uyarici madde satin almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayi sorusturma baslatilmadan önce resmi makamlara basvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmazi anlatan Åzahin, tüm rehber ögretmenlerden okullarinda ve çevrelerinde madde kullanan kisilere bu kanun maddesini anlatmalarini ve onlari tedavi olma konusunda ikna etmeye çalismalarini istedi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol