Hayvan haklari temsilcileri, Kirklareli'nin de dâhil oldugu Trakya Bölgesi’nde yaban domuzlarina yönelik sap hastaligi kontrolü amaciyla gerçeklestirilecek avi sorgulamaya devam ediyor. Konuya av yasagi döneminde olunmasi sebebiyle etik açidan yaklasan hayvan severler, bu çerçevede gerçeklestirilecek av için Etik Kurulu'ndan izin alinip alinmadigini sorguluyor.
Hayvan Haklari Fe-derasyonu Temsilcisi Ege Sakin, Kirklareli'nde av sezonu disinda sap kontrolü amaciyla gerçeklestirilecek domuz avi için Etik Kurul'dan izin alinip alinmadigini sordu. Hayvanlarin dogum yaptigi ve yavrularin gelisme döneminde yapilacak avin etik açidan son derece uygunsuz, çirkin, utanç verici ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve milletini asagilayici bir karar oldugunu söyledi. Sakin, ilgili makamlara gönderdigi dilekçe ile uyusturucu tüfeklerle yapilacak bir uygulama yerine dogrudan öldürmeye yönelik bir çalismanin dünyada baska örnekleri olup olmadigina da sorarak alinan kararin bir kez daha düsünülmesini istedi. Kararin uygulanmasi durumunda konuyu hukuksal açidan ele alacaklarini belirten Sakin, gönderdigi dilekçesinde su ifadelere yer verdi;
"Hayvan Haklari Federasyonu Yaban Hayat Grubuna gelen bir bilgi ile Trakya bölgesinde sap hastaliginin arastirilmasi için Türkiye Åzap Enstitüsü ve Kirklareli Çevre ve Orman Müdürlügü ortaklasa gelistirdikleri bir proje kapsaminda, Kirklareli bölgesinde 180 tane yaban domuzunun avcilara vurdurulmasi kararini alindigini ögrendik.
4915 sayili kanun kapsaminda içinde bulundugumuz dönemin av yasagi dönemi olmasi, tüm hayvanlarin yavrulama döneminde olmasi, ava çikilacak olan Igneada Longoz Ormanlari'nin 1. derece koruma alani ve ava yasak bölge olmasi sebepleriyle ilgili makamlara dilekçemizi yolladik.
Türkiye Åzap Enstitüsü, Çevre ve Orman Bakanligi ve bölge müdürlüklerinin yapmayi planladiklari bu uygulama için Etik Kurul onayini almamis olduklarini ögrendik.
Bulundugumuz dönemde av yasagi olmasi, tüm hayvanlarin yavrulama döneminde olmalari, av sezonun açilmasina 1 ay gibi bir süre kalmis olmasi, söz konusu bölgenin 1.derece koruma alani olmasi gibi etkenleri göz önünde bulundurarak degerlendirilmesini istiyoruz.
4915 sayili kanun kapsaminda içinde bulundugumuz dönemde av yasagi vardir. Tüm hayvanlar üreme dönemindedir ve avlanmalari kanunen yasaktir.
Alinan karar bilimsel metotlardan uzak insanlik disi, etik açidan son derece uygunsuz çirkin ve utanç verici ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve milletini asagilayici bir karardir.
Sap arastirmasi yapilacagi iddia edilen bu uygulamada, avcilar tarafindan hayvanlarin öldürülmesinin vahseti bir yana olasi bir yaralama durumunda ormana kaçan yarali hayvanin, olasi hastaligin bulastirmasi halk sagligi açisindan son derece sakincalidir.
Yapmaya çalistiginiz bu son derece bilimsel arastirmanin dünyada baska örnekleri var midir? Avin kanunen yasak oldugu, hayvanlarin üreme döneminde oldugu bir zamanda, hayvanlardan kan ve doku örnegi almak için uzman hekimler ve uyusturucu silah kullanmak yerine avcilardan olusan bir vurucu tim ile ormana dalip sürek avi yapmak dogrumudur. Eger böyle bir uygulama var ise hangi ülkede hangi tarihte hangi arastirma uygulanmistir?
Ava çikilacak bölge birinci derece koruma alani olan Longoz Ormanlaridir. Bu konuda ilgili yerlere gerekli yazilar yazilip izinler alinmis midir? Dogal milli parklarda avlanmak yasak degil midir?
Bu son derece bilimsel çalismaniz için uygulamayi düsündügünüz yöntemi bir kez daha gözden geçirmenizi diliyoruz.
Aksi halde konuyu ulusal ve uluslararasi basina tasiyacagimizi, ayni zamanda uluslararasi çevre doga hayvan haklari örgütleri ile temasa geçecegimizi ve bu konuda sorumlu kisiler hakkinda hukuki islemin yapilmasi için gereken basvurulari yapacagimizi belirtmek istiyorum."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol