Fen Bilimleri Dershanesi Kirklareli Özel Subesi tarafindan Aile ve Çocuk Psikolojisi Uzmani Cumhuriyet Gazetesi Yazari Prof. Dr. Erdal Atabek’in konusmaci olarak katilimiyla ögrencilerin daha basarili olmalari ve aile bireylerinin çocuklarina yaklasimlari ve sinav stresi konularinda panel verildi.
Geçtigimiz Cumartesi günü saat 17.00’da Kirklareli Serbest Muhasebeci Mali Müsavirler Odasi Yahya Arikan Konferans salonunda gerçeklesen panele Fen Bilimleri Dershanesi Kirklareli Özel Subesi Müdürü Cüneyt Sivacilar, dershane ögretmenleri, ögrenci velileri ve ögrenciler katildilar.
Aile ve Çocuk Psikolojisi Uzmani Cumhuriyet Gazetesi Yazari Prof. Dr. Erdal Atabek’in salona gelmesiyle birlikte baslayan panelde bir açilis konusmasi gerçeklestiren Fen Bilimleri Dershanesi Kirklareli Özel Subesi Rehber ögretmen Derya Bulut “Geçen yil kaldigimiz yerden bu yil da yine egitimlerimize ve sosyal aktivitelerimize kaldigimiz yerden devam ediyoruz. Bu yil ÖSS’de 24 ögrenciden 22 ögrenci istedigi okula yerlesti. Yine OKS’de büyük bir basari sagladik. Bizi mutlu eden egitimin yani sira sosyal aktivitelerin yapilmasidir.
Insallah bundan sonrada bu aktivitelerimiz devam edecektir. Yanimda bu konunun uzmani bulunuyor. Insallah bugün hep birlikte kendisinden çok sey ögrenecegiz. Ben huzurlarinizda öncelikle hocama hosgeldiniz diyor ve sözü kendisine birakiyorum.” dedi.” dedi.
Fen Bilimleri Dershanesi Kirklareli Özel Subesi Rehber ögretmeni Derya Bulut’un konusmasinin ardindan ise Aile ve Çocuk Psikolojisi Uzmani Cumhuriyet Gazetesi Yazari Prof. Dr. Erdal Atabek sunumuna geçti.
Atabek “Bu bir yilin içinde gerçekten dershanemizin aldigi mesafe ve hepimizin beklentilerine verdigi itibar çok önemli. Alinan sonuç elbette önemlidir, fakat kullanilan yöntemler basariya giden yolda üzerinize neler düstügü ve sizin o görevlerinizi yaparken nasil bir yol izlediginiz çok önemlidir. Burada birlikte konustugumuz sey, hepimizin beklentisi olan seylerdir. Yani çocuklarimizin basarili olmasini istiyoruz ve basari derken ben sadece bir sinav basarisindan söz etmediginizi düsünüyorum. Sinavlar elbette çok önemli asamalardir basarimizin önemli basamaklaridir. Ama tek basina sadece sinavlarda basarili olmamiz elbette yeterli degildir. Basari yasamin tümünde söz konusudur. Sosyal hayat içinde onaylanmis saygin bir yasamimiz olsun istiyoruz. Topluma faydali çocuklar yetistirmek istiyoruz. Ve hepsinin sonunda da mutlu olmak istiyoruz. Bunun için zaman ayiriyoruz, ekonomimizden ayiriyoruz ve birseyler bekliyoruz. Hiçbir basari tersiz olmaz. Basariya ulasmak için terlemek, çaba sarfetmek gerekir. Hayatta kendimizin basa çikmayacagi sorunlar vardir. Eger çocuklarimizi karar verme dogrultusunda egitirsek o kisi basarili olur. Biz karar vermeyi çocuklarimiza ögretmeliyiz. Bir profesör çocuklarda karar vermenin 3 ile 5 yaslarda oldugunu söylüyor. Neden; çünkü konusuyor, yürüyor ve seçim yapabiliyor. Ama sunu söylemek istiyorum, biz bugün suraya gidiyoruz diyenler, bugün nereye gidelim diye sorsunlar. Çocugumuz düsünsün ve karar versin. Karar vermek seçenekler arasinda degerlendirme yapabilmektir. Bütün hayatimiz boyunca buna ihtiyacimiz vardir. Bir günü nasil geçirecegimize, arkadas seçerken, meslek seçerken, es seçerken buna ihtiyacimiz var. Zekanin dogru ölçüsü budur. Akli kullanabilmektir beyni kullanabilmektir. Disiplinli çalisan, çalisma sistemini kuran bir kisi basarili olur. Ben basarisiz olursam benim basarisizligimdir. Ailemin basarisizligi degildir.
Ailelerin çocuklara sen kazanirsan degerlesin, kazanmazsan degersizsin seklinde davranmalari ve konusmalari çocuklarin en fazla sikayet ettigi konular arasinda geliyor. Deger kriteri çocugun sinav basarisi olmamalidir. Deger basarisi çocuklarimizin kisilik ve karekteri olmalidir. Kisilik ve karakter sinavdan daha önemlidir. Dogru bir kisilik ve saglam bir karakter bir insanin en büyük degeridir. Ben senin için neler yaptim diyerek çocuga fatura çikarmak yanlistir. Siz ne kadar kaygili olursaniz çocukta o kadar kaygili olur. Ben iç hastaliklari uzmani oldugum zaman, sinav zamanlarinda hastalarim artardi. Bunu yapmayalim, çocugumuzu da kaygilandirmayalim. Kaygilarimizi dershanemizdeki ögretmenlerimizle ve danismanlarimizla paylasalim. Pek çok basarisizlik yanlisimizi farketmemek, eksigimizi görememekten kaynaklaniyor.
Biz elestireden hoslanmayan bir kültüre sahibiz. Bu yanlistir. Bizde kizmayalim çocuklarimizda kizmasin. Elestiriye tahammül etme önemli bir olgunlasma belirtisidir. Elestiri yapan, yanlisimi söyleyen birisi aslinda benim dostumdur. Çocuklarimiza elestiriye tahammül etmeyi ögretmeliyiz.
Basarinin ilk adimi çocugu motive etmektir. Basarinin ikinci adimi ise kondisyondur. Sinavda bilgi birikimi, dikkat ve konsantrasyon çok önemlidir. Her sinav bir strestir.
Dogru çalisan çocugun sinav stresi de az olur. Ben tip doktoruyum fakat beni çogu kisi yazar olarak biliyor. Bu çoklu ortami kullanababilmektir. Ben bunu herkesin yapacagini düsünüyorum. Sizlerden bu anlattiklarimi her zaman aklinizda tutmanizi istiyorum. Hiçbir zaman umutsuzluga kapilmamalisiniz. Bizler bu konularda sik sik bir araya gelerek sizlere yardimci olacagiz. Sizlerin de ögrenci velisi olarak çocuklariniza her zaman bu konuda yardimci olmaniz, çocuklarinizi hiç bir zaman yalniz birakmamaniz gerekiyor.” dedi.
Aile ve Çocuk Psikolojisi Uzmani Cumhuriyet Gazetesi Yazari Prof. Dr. Erdal Atabek’in sunumunun ardindan panel veli ve ögrencilerin soru ve cevaplariyla son buldu. Panel sonunda Prof. Dr. Erdal Atabek panele katilan veli ve ögrencilere tesekkür ederek salondan ayrildi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol