Assange; "Yalanlara inanmak, dogrulari bulmaktan daha kolay geliyor"

Dogus Yayin Grubu’nun bu sene ikincisini düzenledigi Yeni Medya Düzeni Konferansi, geçen yil oldugu gibi yine Lütfi Kirdar Uluslararasi Kongre ve Sergi Sarayi’nda gerçeklestirildi. Saat 09:00’da baslayan konferansin açilis konusmasini Dogus Yayin Grubu Yönetim Kurulu Baskani Erman Yerdelen yapti. Erdelen, Arap Bahari’nda yeni medyanin rolüne dikkat çekerek Wikileaks’in degismez gibi duran rejimleri nasil sarstigini bir kez daha hatirlatti.
420 milyon tekil ziyaretçi
Programin ilk konusmacisi Dünyaca ünlü ansiklopedi Wikipedia’nin kurucusu Jimmy Wales oldu. Wiki’lerin farkli toplumlarda ve yönetimlerde algilanisiyla ilgili örnekler veren Wales, farkli ülkelerde popüler kültür, cografya, bilim ve cinsellik gibi alanlarla ilgili hangi oranlarda bilgi talep edildigini de dile getirdi. Wales, Türkiye’de maddelerin daha çok kisi tarafindan düzenlenmesi ve madde kalitesinin-zenginliginin artirilmasi gerektigini kaydederek, “Wikipedia’nin aylik 420 milyon tekil ziyaretçisi var. En çok satan gazetelerin bile erisemeyecegi bu hacme, ‘siradan insanlarin’ yazdigi bir medya erisebiliyor” diye konustu.
En iyi fikirler Dünya’nin her yerinde
Günün ikinci konusmacisi salona video konferans ile baglanan Dijital dünyanin önde gelen ‘melek yatirimcisi’ olarak nitelendirilen Tim Draper’di. Stanford Üniversitesi’ndeki stüdyodan baglanan Draper, “Dünyanin en uzun binasi Dubai’de, en genis stüdyosu Mumbai’de, dünyanin en zengin adami bir Meksikali. En iyi fikirler de artik sadece Silicon Valley’de degil dünyanin her yerinde” cümleleriyle baslatti konusmasini. Finansman olanaklari ve yatirimcilarin küresellestigini anlatti. Draper ifadelerine sunlari ekledi: “Hükümetler dijital yatirimcilara artik daha açik. Bu da bizim gibi risk sermayesi firmalarinin dünyanin her kösesine yayilmasini sagliyor. Geçen 150 yil içinde hayatimiza giren devrimci teknolojilerin getirdigi degisim kadarini izleyen 20 yil içinde yasayacagiz. Degisim tek basina yeterli degil artik. Bu degisim sürecinin ivmeli olmasi da gerekiyor. Iyi fikirler, zamanindan çok daha ötesini düsünebilenlerce gelistirilecek.”
En zengin insan degil, en mutlu insan
Draper’in ardindan verilen kahve arasi sonrasi ünlü e-ticaret sitesi alibaba.com’un baskan yardimcisi Brian Wong sahnedeydi. Büyük bir merakla dinlenen Wong, eski ekonomi ile e-ticaret sonrasi ekonomiyi kiyaslayarak, “Eskiden çagri cihazi vardi artik akilli telefonlar var” dedi. Brian Wong, dünün is dünyasi ve bugünün is dünyasi ile ticaret ve e-ticaret arasinda bu kadar derin farklar oldugunu söyleyerek; Alibaba sitesinin basarisinin ardindaki misyon ve vizyonu da; “Ilk amaç müsteriyi, sonra çalisani, en son ise hissedarlari mutlu etmek. Çünkü müsteri memnun olursa onlar zaten sonunda mutlu olurlar. Dünyanin en zengin sirketi olmayi degil, dünyanin en mutlu insanlarina sahip olmayi istiyoruz” diye açikladi.
Kültürel farkliliklar içerigi etkiler
Öglen yemegi sonrasinda ilk konusmaci Perfect World Entertainment Baskan Yardimcisi Alan Chen oldu. Chen’e sorulari ile Euro RSCG KLAN Ajans Baskani, Yönetim Kurulu Üyesi ve Istanbul Bilgi Üniversitesi Ögretim Görevlisi Levent Erden eslik etti. Kültürel farkliliklarin oyunlarin konseptini etkiledigini belirten Chen, “Örnegin Panda’yi Çin’deki bir oyunda kullanmiyoruz” dedi. Chen, insanlarin artik online olarak arkadaslariyla ve tanimadiklari kisilerle oyun oynamak istediklerini söyledi.
Daha sonra kürsüye yazar, oyun ve teknoloji kuramcisi Tom Chatfield geldi. Konusmasinda dikkat çekmeye vurgu yapan Chatfield en iyi ürünün de dikkat çekmek oldugunu ifade etti.
Disa göre iyi, içe göre utanç verici
Günün son ve en çok beklenen konusmacisi ise Wikileaks’in kurucusu Julian Assange’ydi. Ev hapsinde tutuldugu için bizzat gelemese de, video konferans ile canli olarak Istanbul’a baglanan Assange, büyük alkis aldi. Türkiye’deki medyayi degerlendirerek sözlerine baslayan Assange, Bati medyasi ile karsilastirildiginda Türkiye’deki medyanin kendinden utanmasina gerek olmadigini, ama iç bakis olarak gazetecilerin cezaevinde olmasindan dolayi utanç duymasi gerektigini söyledi.
Basarili olduk ama aci çektik
Dünya’nin nasil bir yol alacagini kendisinin de merak ettigini belirten Assange; “Gazetecilik bu yolda ne durumda olacak? Ben ümitliyim. Telekomünikasyon sayesinde artik her olaya ve her duruma, farkli açilardan bakabilecegiz. Wikilekas 5 sene önce kuruldugunda basin-yayinin en zor noktalarina temas etmeye çalisti. Biz, tehditle bastirilarak saklanmaya çalisilan olaylarin belgelerini ortaya çikardik. Basarili olduk ama, çokta aci çektik. Kurum olarak finansal yönden su anda ambargodayiz” dedi.
Visa ve master card’in hukuki sürecin sonucunu beklemeden finansmanlarini sabote ettigini söyleyen Julian Assange konusmasina söyle devam etti:
Gazeteci olarak göreviniz...
“Ben 500 güne yakindir ev hapsindeyim. Bu noktada 300’den fazla hukuk profesörü davanin aldigi seyrin farkli bir açidan degerlendirilmesi gerektigini söylüyor. Peki bu kadar aci çekmeye deger miydi? Bence degerdi. Insanlar artik organize olabileceklerini görüyorlar. Sizin de gazeteci olarak göreviniz halkin, reform talebini dile getirmesine firsat vermektir.”
ABD, Türkiye’yi stratejik bir kutuda hapsetme güdüsünde
ABD’nin Türkiye’deki etkisini koruma konusunda oldukça ilgili oldugunu aktaran Assange, “Türkiye bölgesel yükselen bir güç. Jeopolitik baglamda geçis noktasinda. Bu yüzden ABD, Türkiye’yi tüm bölgeleri ve Ortadogu’yu etkileyecek bir cihaz olarak görüyor. Türkiye’yi stratejik bir kutuda hapsetmek istiyor. Kutuyu istedigi zaman kullanma, hatta Ortadogu’da içislerini karistimarya vesile hale getirme güdüsünde. Ancak sunu söyleyebilirim. Türkiye, artik ABD’nin bölgede kazanmaya çalistigi bir köle degil. Ama tamamlayacagi ve/veya ödünlerde bulunacagi noktalar da yok degil. Türkiye, bagimsizligini gelistirme yolunda hizla devam ediyor” diye konustu.
Organize medya çok ölümcül
Bati medyasina oldukça yüklenen Julian Assange; sansürün bazisinin kabul edilebilir oldugunu, ama bati da bazi medya kuruluslarinin birçok detayi siklikla kaldirmasini ve yolsuzluk gibi konularda gözardi etme yöntemine çok basvurmasini elestirdi. Assange “Sansür sansürdür. Sansür bir ülkenin dinamigini ortaya koyar. Organize medya o kadar ölümcül yosuzluktan, pislikten o kadar geçilmeyen bir halde ki, ben bazen medyanin tamamen yokolamasi düsüncesine kapilmiyor degilim” dedi.
Konusmasina medyadan bahsederek devam eden Assange sunlari söyledi:
Yalanlar savasi, gerçekler barisi dogurur
“Yalanlar savasi doguruyorsa, gerçekler de barisi dogurur. Medya üzerinde daha iyi denetim kurabilirsek, iktidara yaklasip zehirlenmesini durdurursak demokrasideki olumsuz gidisatlari da engelleriz diye düsünüyorum. Gazeteciler bazen her konunun uzmani olmalari gerekrtigini düsünüyorlar. Bu, gazeteciligin en büyük günahidir. Ekonomik bir nis içine girip bilgi sunuyorlar ve diyorlarki: ‘Okurlarin baska yerden bakabilecegi ögrenebilecegi kaynaktan daha dogru’. Okurlar da yalanlarin saglamasini yapmiyor. Çünkü yalanlara inanmak, dogrulari sorgulamaktan daha kolay geliyor.” Bir buçuk saate yakin konusan Assange, konusma sonrasinda aldigi alkislarla oldukça duygulandi. (E.G.)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol