Armağanlı; "Gerekirse canımızı veririz"

Kırklareli genelinde yüz binlerce kişinin ortak sıkıntısı ve tek derdi olan içme suyu konusun da beklenen yapılanma dönemine bir  türlü geçilemedi. Gönül rahatlığı ile içme suyunu çeşmesinden içemeyen ve ev ekonominse ciddi yükler binen Kırklarelililer için tehlike çanları bu kez balkan köylerinden çalmaya başladı. Kırklareli barajının su ihtiyacının % 20'sini sağlayan Armağan köyünde ki 10'larca kaynak maden ocaklarının ciddi tehdidi ile karşı karşıya. Öyle ki Kırklareli, bu madeni yapılanma devam ederse 2025 yılında susuz kalacak…

400 nüfuslu Armağan Köyü sakinleri topladıkları 260 imza ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne başvuruda bulunarak başlattıkları mücadelelerinde sonuna kadar direneceklerinin sinyallerini de, KIFSAT bünyesinde Kırklareli'nin çeşitli yerlerine geziler düzenleyerek görsel güzellikleri gözler önüne seren fotoğraf sanatçıları ve DAYKO vakfı, Kırklareli'nin yerel basının temsilcileri ile birlikte düzenledikleri bir gezi ile gözler önüne serdiler. Kırklareli'nin içme suyu konusunda mangan gibi nedenlerle sürekli sıkıntı yaşanırken bunlara yenisinin eklenmek üzere olduğu hafta sonu gözler önüne serildi.
"Köylüleri ayağa kaldıran neden ise ÇED sürecindeki maden ocağının Armağan Barajı'nın yanı sıra Kırklareli Barajını da besleyen içme suyu kaynağına zarar vereceği iddiası."  Cümlesi ise bu sorunun aslında sadece kendi yağında kavrulan 200 hanelik Armağan köyünü sorunu olmadığını, devamlı su konusunda şikayetleri olan Kırklarelili vatandaşın da ortak sıkıntısı olduğunu kanıtladı.
Kırklareli barajında bulunan suyun % 25'inin geldiği kaynakların nasıl bir tehlike ile yüz yüze olduğunu kanıtlamak ve ellerinde ki doğal kaynakların ve Türkiye'nin en temiz içme sularının olduğu suların, ekonomik rantların ve maddi güçlerin gölgelerinde kirlenmemesi için başlattıkları onur mücadelesinde dün KIFSAT, DAYKO ve yerel basın mensuplarına onlarca Armağanlı da eşlik etti.
Kırklareli'nin sahip olduğu yeşil örtünün en güzel manzaraları içerisinde, taşların arkasında insanın susuzluğunu giderebilmek için yarış halinde yeryüzüne çıkan kaynak sularına bizzat şahitlik eden 50 kişilik Grup, bu mucizevi oluşuma şahitlik ederek, armağanlıların haklı mücadelelerine de katılım göstererek ÇED sürecinde yanlarında olduklarını belirttiler.
"Kırklareli'nin içme suyu sıkıntısı azalmak yerine bu tür görüntüler sonrasında katlanarak artacağa benziyor. Kırklareli Barajı'nın suyundaki mangan nedeniyle sık sık içme suyu konusunda sorunlar yaşayan ilimiz, şimdi de maden ocakları ile yeni yeni sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor." diyen Armağan köyünün Muhtarı Nait Bulut, "Başlattığımız bu onur mücadelemizde gerekirse canımızı da ortaya atarız. Suyumuzu ve bunun akabinde geleceğimiz kirletmeyiz." Sözleri ile de ayrıca ne denli kararlılıkta olduklarını gözler önüne serdi.
Geçtiğimiz günlerde İl Genel Meclisi'nde gündeme getirilen Kırklareli Barajı'na alternatif Armağan Barajı'nın suyunun Dereköy'deki ÇED kapsamı dışında bırakılan altın madeni sahası nedeniyle tehlikede olduğu iddialarına bir yenisi de Armağan Köyü sakinlerinden eklendi. Ancak bu kez içme suyunu tehdit ettiği iddia edilen konu altın madeni değil kalker madeni baraj ise Armağan Barajı ile birlikte Kırklareli Barajı oldu. Armağan Köyü halkının köye yakın bir mevkii de yapımı uygun bulunarak Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecine giren kalker madeni projesi ile ilgili ciddi endişeleri var.  Köy halkının tepkisini çeken nokta "kalker madeni projesi ile bölgedeki içme suyu kaynaklarının zarar görecek" olması. Konu hakkındaki endişelerinde haklı olduğunu düşünen köy sakinleri ileride daha ciddi sorunlara yol açabileceği iddiası ile projenin iptalini istiyor. Bu konuda imza kampanyası da başlatan köy sakinleri köy halkından topladıkları imzaları bir dilekçe ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne ilettiler. Armağan'ı gelecek tehlikelere karşı korumak için kenetlenen ahali bu görüntüleri ile de alkışın ve özverini örneklerini verdikleri için teşekkürün en büyüğünü hak ettiler.
Armağan Köyü Muhtarı Nahit Bulut, Armağan Çukurpınar Köyleri Sulama Kooperatifi Başkanı Bülent Özkaya, Armağan Köyü Eğitim ve Kültür Yardımlaşma Derneği Başkanı Recep Dal ile birlikte Armağan Köyünü yeşil ve kaynaklarının arasında  masaya yatırılan konular ve sıkıntılar birde basın aracılığı ile dile getirdiler.
Köy Muhtarı Nahit Bulut, kalker madeni projesinin iptali edilmesi için her türlü haklarını kullanacaklarını belirterek sorun çözülünceye kadar bu işin takipçisi olacaklarını söyledi.
Maden ocağının Armağan Barajı'nı ve Kırklareli Barajını besleyen su kaynaklarına çok yakın bir mesafede olduğunu belirten Muhtar Bulut, Çevre ve Şencilik Bakanlığınca 2012 yılında Türkiye'nin en temiz üçüncü köyü seçildiklerini anımsatarak Bakanlığın Armağan Köyü'ne layık gördüğü bu payeyi şimdi maden ocakları ile yok etmeyeceğine inandıkları ifade etti.
Muhtar Bulut, "Dilekçemizde de belirttiğimiz gibi bahse konu proje sahası Köyümüzün 40 yıldır içme suyu ihtiyacını karşılayan ve Dolapdere aracılığı ile de Kırklareli Barajı'nı besleyen içme suyu kaynaklarımızdandır. Dünyada temiz içme suyuna erişim gün geçtikçe zorlaşırken var olan su kaynaklarının korunması, hem bizler hem de gelecek nesiller adına çok daha fazla önem kazanmaktadır. 9 günde bir yapılacak patlatmanın su kaynaklarına zarar vereceği aşikardır.  Ruhsat alanı köyümüz hayvancılığı açısından son derece zengin bitki örtüsü ile kaplı olup, kaba yem ihtiyacımızın karşılandığı alandır.  Köyümüz 2012 yılında Türkiye'nin en temiz 3. köyü seçilerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca ödüllendirilmiştir. Bu nedenle bu projenin telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaşanmadan tekrar değerlendirilmelidir" dedi.
DAYKO Vakfı temsilcisi Göksal Çidem ise konu ile alakalı olarak, "doğanın katline her zaman ki gibi tepkimizi koymak üzere bir araya geldik. Armağan'ın kaynak sularına ciddi zararlar vermesi muhtemel bu görüntüyü burada istemeyen sadece Armağan köylüsü değil. Binlerce Kırklarelili vatandaşta suyunun nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kaldığının farkında."dedi.