TARIM Bakanligi'nin yapisini yeniden düzenleyecek yeni Yasa Tasarisi'ni degerlendiren Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilcisi Erol Özkan, Tasarida toprak ve su arastirma enstitülerine yönelik herhangi bir madde yer aldigini belirterek bu kurumlarin durumunun ne olacaginin belirsiz oldugunu söyledi.
AB uyum mevzuati çerçevesinde yeniden yapilandirilacak olan Tarim Bakanligi hakkindaki yeni Yasa Tasarisi bazi noktalarda iyilestirmeleri getirirken bazi konularda tarimsal gelismeyi geriye götürüyor. Tasarida toprak ve su arastirma enstitülerinin ne olacagi konusunda da bir belirsizlik yer aliyor.
Kirsal kalkinma ise görmezden geliniyor. Yeni Yasa Tasarisi'ni degerlendiren Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Temsilcisi Erol Özkan, AB'ye uyum ile yakindan ilgili olan Yasa Tasarisi'nda önemli olan tüketicinin saglikli gidaya ulasmasinin korundugu bu kapsamda Bakanligin isminin de "Tarim ve Gida Bakanligi" olarak degistirilmesinin öngörüldügünü ancak kirsal kalkinma ve köylünün refah seviyesinin göz ardi edildigini söyledi. Özkan, "Köylü kalkinmasindan tasarida hemen hemen hiçbir yerinde bahsedilmiyor. Gida mevzuati ön plana çikmis tabi buna karsi degiliz bu olmasi gereken. Ama bu anlamda çiftçinin, köylünün desteklenmesi göz ardi edilmis" dedi.
Arastirma enstitüleri yok ediliyor
Yaklasik 25 yillik süreçte toprak ve su kaynaklarinin korunumu, sürdürülebilirligi yönündeki bütün çalismalarin arka plana itildigini anlatan Özkan, bu süreçte Köy Hizmetleri Genel Müdürlügü'nün etkisizlestirilen yapisi ile uygulayici ve proje üretmekle sorumlu birimlerin Istanbul ve Izmit disinda il özel idareleri bünyesine alindigini, il genel meclislerinin ise kisa vadede geri dönüsü olan yol ve su projeleri tercih ettigini bu durumun ise tarimsal faaliyetleri geri plana ittigini kaydetti. Kirklareli'den örnek veren Özkan, "Kirklareli'de en son sulama suyu göleti 1987 yilinda yapildi. Ondan sonra sulama amaçli gölet yapilmadi. Bir tek Babaeski'de arazi toplastirmasi yapildi" diye konustu.
Sancili bir süreçte iken Tarim Bakanligi'ni yeniden yapilandiran Tasariya bakildiginda tarimsal çalismalari koruyup gelistiren enstitülerin yok edildigini gördüklerini ifade eden Özkan, söyle konustu; "Tarim Bakanligi'nin yeniden yapilanmasi ve mevzuatinin düzenlenmesini içeren Tasariya baktigimizda arastirma enstitülerinin yok edildigini görüyoruz. Bir tek merkezde bir tane kaliyor. Kirklareli'deki Atatürk Toprak ve Su Kaynaklari Arastirma Enstitüsü dahil olmak üzere hiçbir toprak ve su arastirma enstitüsü Tasarida görünmüyor. Ulasabildigimiz yetkililere sordugunuzda 'kapatilmayacak' diyorlar. 'Kesin bir sey yok' diyorlar. Tasarida yok diyoruz, 'siz ona bakmayin' diyorlar. Kapatiyor musun, baska yere mi bagliyorsun hiçbir sey yok. Tarimin olmazsa olmazlarindan olan toprak ve su kaynaklarinin gelistirilmesi, sorunlarin çözümüne yönelik arastirma enstitülerinin bizim ülkemizde olmasa da olur mantigi ile düsünüldügünü görüyoruz. Umarim komisyonlardan tasari degiserek çikar. Zirai arastirma enstitülerinin de görmezden gelindigini görüyoruz. Kulagimiza gelen haberlere göre onunla ilgili kismi düzeltmisler diye biliyoruz. Tasarida yer almayan toprak ve su arastirma enstitüleri konusunda durumun düzeltilmesi saglanir diye düsünüyoruz. Yoksa zaten var olan belirsizlik tamamen gidecektir."
Özelci anlayis
Tarimsal ürünlerin baska ülkelerden getirtilip Türkiye sartlarina adaptasyonunun saglanabilecegini ancak toprak ve suyu getirme gibi bir sansimizin olmadigini anlatan Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilcisi Erol Özkan, "Ülkemiz toprak ve su kaynaklari açisindan zengin degil. Her seyi özele teslim eden bir anlayis var. Bugün gelismis ülkelerde toprak ve su kaynaklarinin yönetimi devlette, az gelismis veya gelismekte olan ülkelerde ise niyeyse özel sektöre birakiyorlar. Gelismis ülkeler bunu uygulamiyor ama az gelismis ülkelere uygulatma anlayisi var. Böyle bir açmaz içindeyiz. Bizler Ziraat Mühendisleri Odasi olarak toprak ve su arastirmasi yapan enstitülerin desteklenmesi, gelistirilmesi gerektigini düsünüyoruz. Bir sorun varsa bu çözülmeli. Kapatma yoluna gidilmemeli. Bir agaçta hastalik varsa agaci kesmezsinizi iyilestirmeye çalisirsiniz. Tarim Bakanligi zamaninda 'bu enstitülerin bize baglanmasi lazim' diye adeta can atti. Fakat simdi bunlarla ilgili bir daire baskanligi bile kurulamadi. 2005 yilindan buyana 5 yil geçti. 5 yilda bir daire baskanligi bile kurulamadiysa bu sunu gösteriyor; Bunlar göstermelik. Bak su kadar enstitüm var diyebilmek adina. Kendisine baglandiktan sonra bunlari gelistirmeye yönelik bir çalisma olmadigi gibi eritmeye yönelik faaliyetler oldu. Toprak ve su arastirma enstitülerini görmezden gelme anlayisi oldu. Bu buralarda çalisanlari üzdügü gibi hizmetlerinin de aksamasina neden oldu. Kaynak ayirmiyorsunuz hizmetini tam yapamiyor. Tahlilleri ücretli hale getiriyorsunuz çiftçi yetisemiyor. Özel isletmenin yaptigi tahlil ücretinin iki katina bunu yapiyorsaniz bu olmaz. Devlet destekleyici olmali" dedi.
Veterinerler ön plana çikiyor
Tarim Bakanligi'nin yapisini degistirecek yeni Yasa Tasarisi'nda bazi mesleklerin ön plana çikartilirken bazi mesleklerin arka plana itildigini söyleyen Özkan, yapilanma AB uyum mevzuati çerçevesinde yapiliyor ise AB'de hangi meslege hangi yetkiler ve haklar veriliyorsa Türkiye'de de aynisinin yapilmasi gerektigini kaydetti. Özkan, sözlerini söyle sürdürdü;
"Tarim Bakanligi'nin yeni yasa tasarisi hem meslek çesitliligi itibari ile belli bir meslek gurubunu öne çikartan bazi meslek gruplarini da görmezden gelen bir anlayis sergiliyor. Örnegin veterinerler çok ön plana çikartiliyor. Ziraat Mühendisleri Odasi temsilcisiyim diye söylemiyorum ama bunu yaparken 'AB uyum sürecinden etkileniyoruz' deniliyorsa orada hangi meslek gurubu hangi alanlarda çalisiyorsa hangi yetkiler veriliyorsa burada da bunlar verilsin diyoruz. Ziraat mühendisligini öteleyen gida alaninda veterinerleri ön plana çikartan bir yapi var diye düsünüyoruz. Elbette Bakan'inda veteriner hekim kökenli olmasinin bunda etkisi vardir diye düsünüyoruz. Tasarida sadece Kirsal Kalkinma Genel Müdürlügü'nden bahsediliyor ama buna da o kadar çok görev yüklenmis ki kooperatifçilikten, desteklemelerden tutunda hayvan destegi, süt destegi bir takim destekler onlara yüklenmis ayrica toprak ve su kaynaklarinin sürdürülebilirligi iliskin çalisma yapabilir demisler ama arastirma enstitüleri o genel müdürlük içinde degil. Toprak ve su arastirmalari enstitüleri bir tek merkezde bir tane birakilmis digerleri yok. Tasariya bakildiginda kapanacak veya etkisizlestirilecek gibi görünüyor. Bu anlamda kabul edilmesinin dogru bir yaklasim oldugunu söylemek pek gerçekçi degil. Odamizin da yaklasimi bu yönde."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol