Gürese Kirklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde baslayan ve Istanbul'da gerçeklestirilen Gençler Dünya Güres Sampiyonasi'nda Türk bayan güres tarihini degistiren altin kizlarimiz, ülke gündemine oturdu. Emriye Musta ve Simge Yilmaz, kazandiklari dünya sampiyonluklarinin ardindan medyanin ilgi odagi haline geldi.
Istanbul Abdi Ipekçi Spor Salonu'nda düzenlenen 2008 Gençler Güres Sampiyonasi'nda 55 kiloda sampiyon olan Emriye Musta ve 72 kiloda birincilige uzanan Simge Yilmaz, spor gazeteleri ve internet sitelerinde 'güresin altin kizlari olarak anilmaya basladilar.
Gürese Kirklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde baslayan sporcularimiz, elde ettikleri bu büyük basarinin ardindan medyanin odak noktasi haline gelirken, Emriye Musta ve Simge Yilmaz'a röportaj tekliflerinin yagdigi ögrenildi.
Yüksek tirajli ulusal gazetelerin özel röportajlar teklif ettigi ikili, Kirklarelililerin de gögsünü kabartti. Ilimizden yetisen sporcularimizin dünya sampiyonu oldugu yönündeki haberi dün Önadim Gazetesi'nden ögrenen Kirklarelililer büyük gurur yasadi. Türk bayan güres tarihinde ilk altin madalyalari alan sporcularimizin basari öyküsü dünkü Fanatik Gazetesi'nde genis yer buldu. Iste Kirklarelili Emriye ve Simge'nin agzindan bu büyük basarinin öyküsü:
Emriye, "Güres çok yönlü bir spor. Biz hem halter, hem kosu, hem jimnastik çalisiyoruz. Hatta reflekslerimizin artmasi için basketbol bile oynuyoruz. Bayan güresinde Türkiye, Dünya Sampiyonasi'nda ilk kez madalya kazanmayi basardi. Avrupa'da kürsüye çiktik ancak Dünya Sampiyonasi'nda derecemiz yoktu. Basbakanimiz Tayyip Erdogan bizi Ankara'ya davet etti. Bu gurur verici. Umarim basarimizin devami gelir. Altin madalya kazanacagimi hiç düsünmedim. Sakatligim vardi. Ve umutsuzdum.
Rakiplerimiz, geçmis yillarin sampiyonlariydi. Ancak onlari yendik ve Istiklal Marsimiz'i tüm dünya duydu"
Simge ise sunlari söyledi: "Lüleburgaz'in ilk bayan güresçisiyim. Kardesim sayesinde bu sporla tanistim.
Bayan güresi su anda zirvesini yasiyor. Çünkü geçen seneye kadar dogru düzgün madalya kazanamiyorduk. Bence biz bu yil büyük bir patlama yaptik. Erkek güresçilerle çalismalarimiz ayni. Hiçbir farki yok. Ancak tek sorunumuz Türkiye'de bayan güresine fazla ilgi gösterilmiyor. Mesela bizim bir masörümüz, bir doktorumuz yok. Biz oyuncu olarak kendimizin hem doktoru hem de masörü olduk. Buna ragmen basarili olduk. Basarili olmamizdaki en büyük etken ise takim olarak birbirimize kenetlenmemizdi.
Gürese 1 yil ara vermistim. O arada birakin güresi, kosu dahi yapmadim. Bundan 3-4 ay önce yeniden gürese basladim. Avrupa'da 3. oldum ve ardindan dünya sampiyonlugu geldi. Emriye benden önce yaristi ve altini ilk o aldi. Onun sevinci, gururu beni de çok motive etti. Trilyonlari verseler bu mutlulugu hiçbir seye degismem"
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol