Akademik Çalışmada Uzunköprü İçin Kritik Değerlendirme “İlçe Merkezinde Zemin Sıvılaşma Riski Var”

6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen iki büyük depremde 46 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. Deprem sadece 11 ilde değil tüm Türkiye’de ciddi bir travma ve paranoya etkisi bıraktı. Felaketin ardından yaklaşık 10 gün boyunca fay hatlarını sokak sokak gösteren AFAD sitesi yoğunluktan çöktü, neredeyse herkes ‘evimin yakınından fay hattı geçiyor mu’ paranoyasına kapıldı. Tüm bu travmaların ardından zamanında yapılmış akademik çalışmaların sonuçları yeni yeni gün yüzüne çıkmaya başladı. Danışmanlığını Prof. Dr. Ahmet Metin Ger’in yaptığı İstanbul Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesinden Emrah Çaltılı’nın ‘Edirne İli ve İlçelerindeki Zemin Sıvılaşma Potansiyeli’ isimli tez çalışmasında, ilçemiz Uzunköprü’de gerçekleştirilen 29 sondaj incelemesinin ardından ortaya çıkan sonuçlar şiddetli bir depremde zeminin vereceği olumsuz reaksiyonu gözler önüne serdi. 

Deprem sonrası meydana gelen hasarların en önemli nedenlerinden biri olan zemin sıvılaşması, kohezyonsuz ve suya doygun kumlu zeminlerde tekrarlı ve geçici yükler altında ortaya çıkıyor. 2017 yılında Danışmanlığını Prof. Dr. Ahmet Metin Ger’in yaptığı İstanbul Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesinden Emrah Çaltılı’nın ilçemizi de kapsayan çalışmasından çıkan sonuçlar ise ilçemiz Uzunköprü’de bu riskin yüksek olduğunu gözler önüne serdi. Çalışma kapsamında Edirne ili ve çevresi inceleme alanı seçildi. İnceleme alanında; sondajlar, arazi deneyleri ve laboratuvar deneylerinden oluşan bir çalışma yapıldı. Proje sahasında farklı lokasyonlarda Merkez’de 17, Uzunköprü’de 29, İpsala’da 9, Keşan’da 11, Havsa’da 2, Lalapaşa’da 2, Meriç’te 2, ve Enez’de
5 adet olmak üzere toplam 77 sondaj çalışması yapıldı ve bu noktalara ait sıvılaşma analizleri yapıldı.
İnceleme alanında açılan sondajlardan zeminlerin yer altı su seviyeleri belirlendi, ayrıca zeminlerin fiziksel özelliklerini belirlemek amacıyla örselendi ve örselenmemiş zemin numuneleri alındı. Bu çalışmalar sırasında inceleme alanlarında farklı zemin türleri gözlendi ve yapılan Standart penetrasyon değerleri kayıt edildi. Çalışmanın son aşamasında farklı deprem büyüklük senaryoları düşünülüp artan sismik aktivite ve odak derinliği ile beraber sıvılaşma potansiyelinin nasıl etkileneceği tartışıldı.

BÖLGEMİZİN FORMASYONU ÇALIŞMA SONUÇLARINDA ÖNEMLİ BİR ETKEN OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR

Çalışmaya göre ilçemizin de dahil olduğu Ergene Formasyonu, ekseriyetle kumlu, çakıllı ve yer yer killi birimlerden oluşuyor. Formasyonun kalınlığı 100 - 500 metre arasında değişken olup, yapısı itibariyle Trakya’nın akifer özelliğindeki en önemli yer altı suyu bulunduran birimidir. Alüvyon: Trakya yöresinde vadilerde oluşmuş genç çökeller olup, kalınlıkları akarsu yatağının konumuna bağlı olarak değişir. 2 - 20 metre arasında kalınlık arz eden alüvyonlarda killi, siltli kum ve çakıl birimleri gözlenir.

UZUNKÖPRÜ VE DİĞER İLÇELER İÇİN SONÇLAR DİKKAT ÇEKİCİ

Yapılan değerlendirmenin ardında ise İnceleme alanının sıvılaşma potansiyelinin belirlenmesi ve sıvılaşma risk haritasının hazırlanması amacıyla sıvılaşma risk indeksi Idriss ve Boulanger
(2010)’e göre ortaya konuldu. Yapılan sıvılaşma analizleri sonucunda;Uzunköprü ilçe merkezinde ve Kavacık köyünde sıvılaşma riskine rastlanılmıştır.Meriç’in ilçe merkezinde sıvılaşma riskine rastlanılmamakla birlikte Küplü köyünde de sıvılaşma riskine rastlanılmıştır. İpsala ilçe merkezinde ve Kocahıdır köyünde sıvılaşma riskine rastlanılmıştır.
Enez ilçe merkezinde, Sultaniçe köyünde ve Yenice köyünde sıvılaşma riskine rastlanılmıştır. Edirne merkez, Havsa ilçesi ve Lalapaşa’da sıvılaşma riskine rastlanılmamıştır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol