Kırklareli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Dermenci 1 Haziran Dünya Süt Gününde basın mensuplarıyla makamında buluştu. Dermenci artık kutlanacak bir süt
gününün kalmadığını, üreticinin artan maliyetler karşısında adeta ezildiğini ifade ederek, devletin ya yem fiyatlarına müdahale etmesini ya da süt ile et fiyatlarına müdahale etmemesini söyledi…
Kırklareli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Dermenci dün Dünya Süt Günü olması sebebiyle, süt üreticisinin sesini duyurmak adına basın mensuplarıyla bir araya geldi. İlimiz gazetecilerine süt ikram eden Dermenci, bu konuda dikkat çekmek adına kendisi de elinde süt bardağı ile objektiflerin karşısındaydı.
“Bugün 1 Haziran Dünya Süt Gününü kutluyoruz. Ancak bizler bu anlamlı günü çok da mutlu, umutlu kutlayamıyoruz” diyerek sözlerine başlayan Dermenci; “Ben bugüne; ‘Ak sütün, kara günü” diyorum. Özellikle son dönmede yem fiyatlarının ciddi şekilde artması, üreticilerin süt üretimini yapamaz hale getirdi. Yine son üç yılda et politikalarında uygulanan fiyat, et üreticilerini daha da kötü duruma düşürmüştür. Bundan üç yıl önce yemin torbası 40 TL iken, şimdi 130 TL’ye dayandı. Yine üç yıl önce etin karkas fiyatı 40 TL iken, yemi fiyatlarındaki artışa rağmen, et fiyatları daha yeni 45 TL badına geldi. Yani üç yıldır besicimiz kesinlikle kâr edememektedir” dedi.
En yüksek süt fiyatı Kırklareli’nde
Dermenci şöyle devam etti;
“Süt fiyatlarında da tablo çok kötü. Bilindiği gibi geçtiğimiz yıl yemin torbası 70-80 TL iken, sütün fiyatı 2,30 TL idi. Bugün yem fiyatı 150-170 TL olmasına rağmen, sütün fiyatı sadece 2,80 TL olabildi. Bu rakam Türkiye’nin en fiyatı. Türkiye’de en yüksek süt fiyatı uygulanan il Kırklareli. Diğer yerlerde fiyatlar biraz daha aşağıda. Çok şükür bölge olarak bizlerin bu konuda bir avantajı var. Birilik olarak, kooperatifler olarak güç birliği yaparak, 2,80-3,00 TL bandındaki süt fiyatları, şu anda Türkiye’deki en iyi süt fiyatları. Ama buna rağmen üreticilerimiz kazanamıyor.”
“Üreticimiz artık üretemeyecek
hale gelecek”
“Bir diğer önemli konu ise; kuraklık. Her ne kadar bizim bölgemizde bu sene çok olmasa da, hemen hemen Türkiye’nin yarısından çoğunda ciddi bir kuraklık var. Özellikle İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yüzde 90’a varan bir kuraklık söz konusu. Maalesef bu durumun yansımalarını birkaç ay sonra tüm ülkemiz olumsuz yönde hissedecektir. Hem pandemi, hem kuraklık üreticimizi ciddi oranda etkilemiştir. Ancak üreticilerimiz pandemiye rağmen, evlerinde durmamış, üretmeye devam etmişlerdir. Kar demedik, kış demedik ürettik. Ama artık üreticimizin bu yaptıklarından karşılığını alamama durumu ile karşı karşıyayız. İnşallah bakanlığımız ile birlikte, sanayicimiz ile birlikte bu durumu aşacağız. Tarım Bakanlığından talebimiz; yem fiyatlarına müdahale etmesi yönündedir. Çünkü böyle giderse yemin fiyatı 200 TL’ye dayanacak ve üreticimiz artık üretemeyecek hale gelecektir. Ya yem fiyatlarına müdahale edilsin, ya da et ve süt fiyatlarına devlet müdahale etmesin. Çünkü her ürünün bir değeri vardır. Üreticimiz bu değerin altında üretim yapamaz hale geldi. Çünkü bir şey yapılmazsa, bu süreç hepimize çok ciddi sonuçlar doğuracaktır.”
“Bıçak kemiğe dayandı”
“Diğer yandan küçük aile işletmelerimiz, bu süreçte en çok zarar gören kesimlerden bir tanesi olmuştur. Maliyet artışı maalesef, aile işletmelerini bu işi yapamaz hale getirmiştir. Eğer küçük işletmeler bu sektörden çekilirse, inanın birçok kesim süt ve et bulamaz. Dolayısıyla Bakanlığımızın bu konuda çok acil adım atmasını bekliyoruz.
Bizler Kırklareli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği olarak her zaman üyelerimizin yanında olduk. Destek olmaya da devam ediyoruz. Ancak devletimizin de bizlere destek olması gerekiyor. Çünkü verilen desteklemeler de yetersiz olmaya başladı. Devletimiz artık destekleme modelini değiştirmesi gerekiyor. Güncel şartlara göre, maliyetine göre desteklemeyi tekrar revize edip, hayvan başına 1000 TL’ye yakın bir destek alınması gerekiyor ki, bu iş sürdürülebilsin.
Dermenci açıklamalarını şöyle tamamladı; “Bizler üretici olarak sütün fiyatının 4 TL’nin altında olmamasını, karkas etin kesim fiyatının da 50 TL’nin altında olmamasını talep ediyoruz. Çünkü artık bıçak kemiğe dayandı, hatta kemiğe girmiş durumdadır.”
(F. Kurtbayram)
Kuş sütüyle beslenen eşkıya bebeklerine süt emziremez ve de hazır süt de alamaz ettiği anneler için bir göçmen kuşlar uçma mesafesindeki güney amerika ülkelerinden gemicikler armatörleriyle hem süt getirirler hem de bu fırsatta taşımacılık işlerini görürler yanısıra...