Dün Kırklareli İl Halk Kütüphanesi Toplantı Salonu'nda, Kırklareli Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Trakya Üniversitesi işbirliği ile saat 14.00-16.00 saatleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yılmaz tarafından hekimlere ve personele "Adli Tabiplik Hizmetleri" konulu eğitim semineri düzenlendi
Kırklareli Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Trakya Üniversitesi işbirliği ile "Adli Tabiplik Hizmetleri" konulu eğitim semineri düzenlendi. Seminerde hekimlere ve sağlık personelini ile tecrübelerini paylaşmak üzere konuşmacı olarak Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yılmaz katıldı. Yılmaz, hekimlere ve sağlık personeline, değişen yasaları ve bu yasaların yeni yükümlülüklerini anlattı.
1963 Edirne doğumlu olan Yılmaz, ilköğretimini ve lise öğrenimini Edirne'de tamamladı. Tıp Fakültesini, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okudu. Sırasıyla Erzurum Aşkale Büyükgeçit Sağlık Ocağı Adli Tıp Asistanlığı, Trakya Üniversitesi Adli Tıp A.D. Başkanlığı, Trakya Üniversitesi Doç. Dr. olarak Adli Tıp A.D. Başkanlığı ve son olarak Trakya Üniversitesi Prof. Dr. olarak Adli Tıp A.D. Başkanlığı görevini halen sürdürüyor. Seminere katılanlara tecrübelerini aktaran Yılmaz; "Hayati Tehlike belli olgular gerçekleştiğinde verilir. Örneğin kafatasında kırık, beyin-omurilik hasarı, iç organlarda lezyon-kanama oluşu, üç kaviteden penetran yara, organ hasarı olmasa bile penetrasyon varsa eşittir hayati tehlike demektir. Bir bakarsınız hasta bıçaklandığı halde elini kolunu sallaya sallaya hastaneye gelir. Şuuru açıktır. Siz bu hastayı tedavi ettikten sonra taburcu edersiniz. Diğer yandan hasta olay yerinde ağır travma halindedir. Kısa bir süre solunumu durur hayati tehlike raporu verirsiniz, hastaneye geldikten sonra hasta düzelir ve taburcu edersiniz. Böyle durumlarda, hastanın yaralanmasına sebebiyet veren şahsın zarar görmemesi adına mutlak suretle ikinci bir rapor alıp, hastanın düzeldiği kayıt altına alınmalıdır. Dolayısıyla olay yerinde yaşanan hayati tehlike önemlidir" dedi. Ardından yeni kanunlara değinen Yılmaz; "Kast; "Unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Kişinin kanuni tanımdaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Kanunlarda kasten ölüme sebebiyet vermenin cezası, eski yasalara göre müebbetti. Bu hekimlerin fazlasıyla sıkıntıya girmesine neden oluyordu. Çünkü bir ihmal sonucunda hastanın yaşamına son vermeniz, kasta giriyordu ve karşılığı müebbetti. Yeni yasalara göre belli bir yükümlülüğün kasten ihmali ile ölüme neden olan kişi, 10 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıyor. Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile yargılanıyor. Taksirle başkasının vücuduna acı veren, sağlığının bozulmasına neden olan kişi, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılıyor. Halen hekimlerin için yasaların olmayışı, hepimizin sıkıntılar yaşamasına neden oluyor. Kanunların hekimlere göre daha esnek olarak şekillendirilmesi gerekiyor" dedi. Seminer, karşılıklı soru cevap bölümünün ardından sona erdi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol