"Balyoz" operasyonunun baslamasindan bu yana daha 40 gün geçmedi. Fethullah basini ve diger yandas basin yayin organlari, bilinen yöntemlerle camilerin bombalanacagini, Ordu'nun kendi uçagimizi düsürecegini yazip durdular. Taraf gazetesinin tetikçiligini yaptigi ama asil olarak Fethullahçi basinin yürüttügü kampanyanin ardindan, basta eski 1. Ordu Komutani Sayin Çetin Dogan olmak üzere 50'ye yakin muvazzaf ve emekli subay tutuklandi. Yalan bombardimani tam 40 gündür devam ediyor. Ama Besiktas'da hâkimler de var. Bu hâkimler, 40 günlük yalan bombardimanina degil, hukuk ölçülerine itibar ettiler. Ve Em. Org. Çetin Dogan basta olmak üzere tutuklularin neredeyse tamamini serbest biraktilar. Åzimdi "Adalet" yerini bulmus mu oluyor?
TETIKÇI "TARAF"
Sayin Çetin Dogan en basindan beri sunu söyledi: 'Dogru, 2003 yilinda bizim hazirladigimiz bir tatbikat senaryosu var. Ama bir de daha sonra bu senaryoya monte edilmis olan, "cami bombalama", "kendi uçagimizi düsürme" gibi bölümler var. Bu "ekleme bölümler", TSK'ne karsi tertibi tezgâhlayan merkez tarafindan üretilmistir.' Sayin Dogan, "Taraf" gazetesinin iddiayi ortaya atan isimlerini, televizyonda canli yayinda tartismaya davet etti. Ama hiçbiri Çetin Dogan'in karsisina çikmadi. Ama Besiktas'ta basindan beri, herhangi bir kanit olmadan, sadece tertip merkezinin ürettigi sahte belgelere bakanlar, Çetin Dogan'i ve diger askerleri tutuklamakta sakinca görmediler. Åzimdi aradan 40 gün geçti ve bir baska Besiktas Hâkimi; "kuvvetli suç süphesi yok" diyerek tahliye karari verdi. Evet, simdi adalet gerçekten yerini buldu mu?
CUMHURIYET HUKUKU VE SUÇ
Ergenekon tertibi en basindan beri sahte belgeler, yalanci taniklar ve imzasiz e posta ihbarlari ile yürütülüyor. Basindan beri sürekli olarak suç isleniyor. Çetin Dogan ve onunla birlikte tutuklanan askerlerin, 40 gündür sahte kanitlara dayanilarak içeri atilmalari, hiç süphe yok ki Cumhuriyet Hukuk'unun uygulandigi bir Türkiye'de suçtur. Peki, Isçi Partisi Genel Baskani Dogu Perinçek'in, (simdi üçüncü yildan gün almaya basladi) hiçbir suç kaniti olmadan hapiste tutulmasini nasil adlandirmak gerekir?
SUÇ KANITLARI
Iki yildir devam etmekte olan Silivri yargilamalarinin sonunda su gerçekler kanitlandi. 1. Ümraniye'de bir gecekonduda bulundugu iddia edilen bombalarin o gecekonduda bulunmadigi, olay yeri tespit tutanaklarinin, karakolda tutuldugu kanitlandi. 2. Isçi Partisi Genel Merkezi'nde bulundugu iddia edilen Yargitay Krokisi ve Genelkurmay Baskani Yasar Büyükanit'a ait gezi programinin kayitli oldugu iddia edilen CD'lerin, Isçi Partisi Genel Merkezinde olmadigi, daha sonradan delil torbalarina konuldugu kanitlandi. 4. Dogu Perinçek, Suphi Karaman, Hasan Yalçin'in ve Erol Bilbilik'in Bilecik'te bir gizli toplanti yaparak Ergenekon temel belgesini hazirladiklari iddiasi. Adi geçen kisilerin ne belirtilen tarihte, ne de baska bir zaman Bilecik'e gitmedikleri kanitlandi. 5. Dogu Perinçek'in PKK kurucusu oldugu yalani. Mahkeme heyeti yalan olugunu kabul etti. 6. Dogu Perinçek'in 1999 yili baslarinda Abdullah Öcalan ile Devlet arasinda yapilan görüsmelere aracilik ettigi iddiasi. Dogu Perinçek'in iddia edilen tarihte Haymana cezaevinde oldugu kanitlandi. Yalan Mahkeme tarafindan tespit edildi. 8. Dogu Perinçek'in bir Tir içinde Barzani, Talabani ve PKK'ya 24 bin kalasnikof gönderdigi iddiasi. Kuyruklu bir yalan oldugu hem mahkeme sorgusunda, hem de Genelkumay'dan gelen cevapla kanitlandi. 7. Danistay cinayetinin bazi Ergenekon davasi saniklari ile iliskili oldugu iddiasi: Savcilarin "Osmanim"inin, ayaküstü 40 yalan uydurdugu, mahkemedeki sorgusunda ortaya çikti.
8. 2003 yilinda hazirlandigi iddia edilen Balyoz planina göre degerlendirilmesi gereken kitle örgütleri arasinda 2006 yilinda kurulmus olan Türkiye Gençlik Birligi'nin yer almasi. Vb. vb. Merak eden, Silivri'de devam etmekte olan davada, hemen hemen her tutuklu ile ilgili olarak ortaya atilan iddialara bakarak bu listeyi istedigi kadar uzatabilir.
KRITIK SORU
Ama tertibin yalanlari, sadece iddianamede yer alanlardan ibaret degil. Örnegin "Isçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Senem, bilgisayarlarinin hard disklerini yakmak isterken kiskivrak yakalandi" yalani. Operasyon medyasi bu yalani birinci sayfadan mansetten verdi. Oysa Nusret Senem bürosunda arama yapildigi zaman bürosunda degil, Isçi Partisi Genel Merkezinde idi. Isçi Partisi ile ilgili benzer yalanlar abartisiz, yüzlercedir ve hepsi de simdi tazminat davasi konusudur. Yalancilar bu davalarda mahkum olmaya baslamislardir. Kritik soru sudur:
Bu yalanlari söyleyenler, üretenler ve kullanarak masum yurttaslara zulüm edenler, bu kanunsuzluklarinin hesabini ceza mahkemesinde vermeden, adalet yerini bulacagindan bahsedebilir mi?
Not: Bu yazi, Besiktas 12. Agir Ceza Mahkemesi'nin 3 gün önce serbest birakilan 19 asker hakkinda yeniden tutuklama karari vermesinden evvel yazildi.
Evet, adalet ama kimin adaleti?
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol