Açlik sorunu Türkiye açisindan da pek olumlu sinyaller vermiyor. Bugün ülkemizde 20 milyon insanimiz yani nüfusumuzun dörtte bire yakini yeterli gidaya ulasamamakta, yüzde 10'a yakin bir kismi ise açlik tehlikesi ile burun buruna yasamaktadir. Açlik tehlikesi bu kadar belirgin iken, Dünya Bankasi'nin rakamlarina göre temel gida fiyatlari son dört yilda yüzde 100' e yakin bir artis göstermektedir. Dünyada yasanan açligin ve yetersiz beslenmenin nedeni üretim yetmezligi degil, üretim ve tüketimin adaletli bir sekilde saglanamamasidir. Neden insanlar açlik sinirinda ve yeterli gidaya ulasamiyor? Çünkü dünyada tarim ve gida üretimini piyasalastirarak tekellesmeyi dayatan kapitalist sistemin ürünü bir gida emperyalizmi mevcut" dedi.
Gida sektörü çok uluslu sirketlerin tekelinde
Çok uluslu sirketlerin birçok sektörde oldugu gibi gida alaninda da tekel konumunda oldugunu söyleyen Besleme, "Sayisi 5-10'u geçmeyen çok uluslu sirket tüm dünyada egemendir ve gida temel besin araci olmaktan çikip bunlarin rant aracina dönüsmüstür. Örnegin; bu sirketlerden alti tanesi dünya tahil ticaretinin yüzde 85'ini, 8 sirket kahve satislarinin yüzde 60'ini kontrol ediyor. Özellikle insanlarin temel besin ihtiyaci olarak bilinen misir, pirinç, bugday ve soya gibi gidalari ise hakimiyetleri altina almak için de büyük savaslar veriyorlar. Bu sirketler veya taseronlari, yüzlerce çesit ticari marka adi altinda kendilerini gizlemekte ve Dünya'nin gida kontrolünü ellerinde tuttuklarini maskelemektedir. Tekellerini pekistirmek için, gerek gelismis ülkeler, gerekse IMF, DTÖ, DB gibi kuruluslar araciligi ile en acimasiz uygulamalari hayata geçirmekten kaçinmiyorlar.
Türkiye'de çikarilan, Tohumculuk, Toprak ve Tarim, Tarim Sigortalari ve Lisansli Depoculuk, GDO Yönetmeligi ve özellikle mühendisi üretim sürecinden dislayan Veteriner Hizmetleri, Bitki Sagligi, Gida ve Yem Yasasi gibi yasalar bunun somut örnekleri olarak ele alinmalidir. Ülkemizde tarim ve gidanin piyasalastirilmasi, dogal kaynaklarimizin, sermayenin sinirsiz ve kuralsiz kullanimina açilmasi bu yasalarla hiz kazanmistir.
Gida alanindaki özellestirmeler, kamu kurumlarinin tasfiyesi veya islevsizlestirilmesi, KIT' lerin yabanci sermaye veya yerli isbirlikçilerine peskes çekilmesi gibi uygulamalarla bir talan süreci devam etmektedir. Bu süreç köylülerimizi oldugu gibi kentlilerimizi de yoksullastirmakta, halkimizin açlik sinirina hizla yaklasmasina neden olmaktadir" diye konustu.
Gida borsada bir meta olarak ele alinamaz
Kimya Mühendisleri Odasi olarak, gidaya ulasmayi temel bir hak olarak gördüklerini, gida maddelerinin borsada bir meta olarak ele alinamayacagini söyleyen Besleme, gida egemenligi kavramina sahip çikarak, bunu uluslarin tarim, hayvancilik, depolama gibi gida kaynaklarini belirleme ve yönetme hakki olarak tanimladiklarini kaydetti. "Halkimizin herkes gibi saglikli, kültürel açidan uygun ve sürdürülebilir gidaya ulasma hakki oldugunu savunuyoruz" diyen Besleme, "Yine, dogru ve yeterli beslenmede gidanin çesitliliginin önemli oldugunu söylüyor ve bunun da ancak yerli çiftçi, yerel tarim ve yerli üretim ile saglanabilecegini düsünüyoruz.
Halklarin gida egemenligi hakki, ellerinden alinamaz, satilamaz ve devredilemez bir haktir. Bu eksende insan yasaminda, besin kaynaklarindan yani gidadan daha önemli bir seyin olmadigini biliyoruz. Yoksulluk ve açligin kader olmadigini söylüyor, açlik ve yoksullugun, yasam hakkini ihlal eden, yikici ve insanlik disi kapitalist sistemin ekonomik adaletsizliginin bir sonucu oldugunu düsünüyoruz.
Kisacasi; "Gida Egemenlig"nin karsisindaki en büyük engelin "Gida Emperyalizmi" oldugunu, dünyanin ve ülkemizin açlikla mücadelesinin gida emperyalizmine karsi durmaktan geçtigini söylüyoruz" seklinde konustu. IMF ve Dünya Bankasi ile Dünya Ticaret Örgütü'nün yetkileri kaldirilsin
"Gida Egemenligi" hakkinin yasama geçirilebilmesi için; IMF ve Dünya Bankasi ile Dünya Ticaret Örgütü'nün Türkiye tarimi ve kirsal yasami üzerindeki genel düzenleyici islem yapma yetkisi kaldirilmasi gerektigini anlatan Besleme, her türlü dayatmalarin ret edilmesi gerektigini vurguladi. Avrupa Birligi kapsaminda önerilen, "Ortak Tarim ve Gida Politikasi" gibi yasalarin kaldirilmasi gerektigine de isaret eden Besleme, söyle konustu;
"Türkiye'nin gida ve tarim sektörünü piyasalastiran neoliberal yasalar kaldirilmali, köylü ve tüketiciden yana olan yasalar yürürlüge sokulmalidir. Tarim ve gida konulu yüksekögretimde, üretici ile mühendisin bagimsiz bir tarim-besin modeli altinda dayanisma içinde çalisacagi bir zemin yaratilmali, ülke ihtiyaçlarina göre yerli ekim, yerli üretim ve istihdama yönelik yeniden yapilandirilmasi saglanmalidir.
Gerçekçi öngörüler ile planlamaci, yatirimci, mühendis ile köylünün omuz omuza çalisacagi bir zemin üzerinde, üretimi yeniden organize eden, üreticiden tüketiciye dogrudan bir beslenme zinciri kuran, emek eksenli ve dayanismayi arttiracak yeni bir yapi, ülkemiz insani, ülkemiz tarimi, kirsal hayat ve tüketici sagligi açisindan en acil gereksinimdir."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol