Geceler alabildigine hüzündür kimi zaman.
Kimileri için gün batimi hüznün sineyi zorladigi andir.
Ayli gecelerde gurbet daha bir çekilmezlesir de…
Sevdiklerinden ayri, gecelerin koynuna atilan birileri, gözünü göge verir, ay'i gözetir.
Saman yolunu doyasiya seyreder.
Büyük ayi takim yildizini arar gurbet elde.
Nasrettin Hoca'nin saman arabasidir. Tekerlegi ariza yapmistir ve samanlar ondan dökülmüstür.
Küçük ayi takim yildizini arar gözleri. Kocaman bir W'dur.
Tüm bunlari gökyüzünde buldumuydu, ayirmaz gözünü uzun uzun. Ayiramaz.
Gurbet sancisi iste o zaman azalir, dibe çöker ayrilik acisi.
Sevdigi gelir aklina, silada biraktigi.
Bir zamanlar çok sevdigi ve belki de ayrildigi.
Ay'li gecede el ele aglamislardi zamanin birinde.
Belki kavusamamak endisesi sarmisti birilerini.
Ayli gece, göz yaslarini örtememis, gizleyememisti..
Iste simdi gurbetteydi ve sevdigi çok uzak diyarlarda.
Bagirsa, çagirsa duyuramazdi sesini.
"Gidip te gelmemek, gelip te bulmamak!" endisesi delip desip kanatiyordu.
Ay'li gece aglatiyordu.
Sazini indirdi duvardan. Dokundu teline.
Sesi daha bir yanikti bu gece.
Gök yüzünde yine ay vardi ve yildizlar her zamankinden fazla kaplamislardi gögün açik mavisini.
Vuruyordu tele ve…
Agliyordu.
Biliyordu ki uzaklarda bir baskalari da…
"Ay dogdugu geceler
Agliyordun bilirim
Sakin bu aya kanma
N'olur aglama
Sevgiler bir mevsimlik
Bahar gelir güz gider
Geriye gelir sanma
N'olur aglama
Sevgililer kus gibi
Her gönül bir dal olur
Hiç birine inanma
N'olur aglama
Sen insansin seversin
Dostum
Çekinme gizleme
Elbet sevdalanirsin
Meger bos yere yanma
Aglama
N'olur aglama
Aglama"
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol